temizlikçi kovayı deney mahallinde unuturdu. sonrasında kovayı keşfeden bilim adamları "parçacığı bulduk, sonuçlar düşündürücü ancak amonyak kokuyor." diyerek ülkelerinin yolunu tutardı.
bizim temizlikçi ise arazi olduğu köşe başında sigarasını tüttürürken; ilk fırsatta yazılıp, ömür boyu borçlanarak sahibi olduğunu sanacağı toki'sinin hayaliyle yaşamına devam ederdi.
başkent ankara'da taek proton hızlandırıcısı tesisi'nde benzer bir uygulama yapılmaktadır fakat hilal cebeci nin memeleri'nin haber değeri, bizim medyamız için daha büyük olduğundan tesisin açılışı bir gece haberi ile geçiştirilmiştir.
deney merkezini kahrolsun laiklik,şeriat istiyoruz sloganlarıyla yakabilirlerdi.
ufak not:cern 1954 yılında kurulmuş ülkemizde ise 1993 yılında insan yakıyorlar.
niye tanrı parçacığı ismi verildi, ülke elden gidiyor, şeriat gelecek başka isim bulamadılar mı diye isyanlar başlar, sanal alemde alakalı alakasız resimler dolaşırdı.
Değil yapmak, teklif dahi edilemezdi, hadi edildi diyelim; ama edenler sosyal olarak linç edilip bakkaldan ekmek bile almazdı. Fakat en önemlisi pozitif bilim malesef ortadoğu da yapılamaz. Ortadoğudaki "bilim adamları" sadece uluslararası dergilerde çıkan üfürükten yazılarını cv yapıp televizyona çıkarlar.
abaza çalışanlar önce vajina ve penis hızlandırarak dünyanın en şiddetli ve tek çakımlık ilişkisini gerçekleştirirlerdi ya da atmık ve kullanılmış ped hızlandırarak 0 kelvin'e yakınsayan derecelerdeki bir tünelde çocuk yapmaya çalışırlardı.