acı hayat diye bir dizi vardı miroğlu'nun oynadığı. o dizide holding patronunun oğlunu oynayan eleman vardı hani, saçları dikiyordu, boynunda tesbih filan. rezalet bir oyunculuktu. ve de samimiyetsiz. işte başlığımızda vurgulanan da en az onun kadar samimiyetsiz bir davranış. tanımı mazur görün. tüyler ürpertici bir trajediden bahsedeceğim az sonra.
ben wade maaşını alır.
1. gün
her zamanki gibi alışverişe gider. hiçbir zaman giyecek bir şeyi olmadı zaten kendisinin. evdeki yemek saati de geçtiği için yemeği dışarıda yer. tatlısı, kahvesi derken eve gelir. aldığı kıyafetlerin etiketlerini sökerken uyuyakalır. entry yok haliyle.
meali : para var huzur var amına koyim. nasıl da bebekler gibi uyuyorum görüyor musun?
2. gün
işten çıkışta ortamlara akar. biraya 8 lira, adını ilk kez duyduğu içkilere 15-20 vermekten sakınmaz. kusma seviyesine gelene kadar içer. nerede uyuduğu bilinmez. entry yazabilmesi imkansız.
meali : yeni kıyafetlerle alemde boy göstermemek olmaz. bi daha mı gelicez dünyaya olm? şinanay yavrum şinanay...
3. gün
ailesi aklına gelir. işten çıkışta evin yolunu tutarken market alışverişi yapıp ailesini de mutlu etmeyi ihmal etmez. maaşın tükeniş hızı devam eder ama. entry var bu akşam.
meali : kıyafet filan aldık şimdi gördüler; eve eli boş gitmek olmaz. annenin dırdırı pederin homurtusunu bastırmam lazım olm. hazır eve gelmişken sözlüğe de bi bakim zaman geçer.
4. gün
kız arkadaşıyla buluşur. yemek, sinema, kahve derken kredi kartının kapısı çalınmıştır artık. akşam eve gelince özellikle sevgiliyle yaşanan sıkıntılarla ilgili muhakkak entry yazılır.
meali : bakın kız arkadaşım da var. cool da takılıyorum, sorunlar yaşıyoruz filan her sevgili gibi. olur böyle şeyler. beni ancak sözlük anlar.
5. gün
kız arkadaşla dünün sıkıntıları, sms yoluyla artarak devam eder. akşam bekar evinde kalan arkadaşlarına gider stres atmaya. giderken kredi kartıyla bol bol içki alır. içilir bir güzel. kafa çakıra döndüğünde sevgiliye rest çekip telefonu kapatır. kafa güzelken entry yazmak, ilaç olur.
meali : hacı, çocuklara uğrıyım da ev mev lazım olur maazallah arayı sıcak tutalım. kafa çocuklar zaten. alkollü entry yazmak kolay, vur klavyeye sözlük inlesin be aslanım.
6. gün
işten sonra evde yemeği yediği gibi soluğu mahallede alır. yıllarca rakip mahalleye karşı cesurca top koşturduğu arkadaşlarıyla tekel bayii önü muhabbetler yaparlar, bol bol bira içerler. üniversite okuyup iş güç sahibi oldu diye mahalle arkadaşlarına sırt çevirecek değildir. mahalle arkadaşlarında entry yazabilmek için iyi malzeme vardır.
meali : osman abide bira 2 buçuk lira. çocuklarla zaman geçirmek, paha biçilemez. malzeme çok kamillerde. dur bunları sözlüğe yazıyım.
7. gün
- baba bozuk var mı sende ya? bende hiç kalmamış...
meali : siki tuttuk. biraz gözlem yapim de akşam vakit bol evde...
...
sonuç olarak para kötü bir şeydir; ben wade ahlaki değerlerden yoksun bir sözlük yazardır. of, kendimi çok kötü hissediyorum. bira ısmarlayın lan ibneler çocukluk günlerinin hatrına. gol atmaktansa asist yaptım size, defansta en çok ben durdum. en çok benim annemin salçalı ekmeğini yediniz. ibneler. ıslııkkk... inin lan aşağı... ibneler...
biraz matematik yapmak lazım. aslında doğru orantılı ilerleyen bir olaydır. para gani olduğu zamanlarda gezmeye zaman ayırmak daha tatlı gelir; ay sonu yaklaştığında ise evde geçirilen zaman artar. bu durum da sözlüğe daha fazla entry girmeye davetiye çıkarır.
