kış gelince kışlıklar dolaptan çıkar. kazaklar ceketler filan. mavi renkli kareli ceketinizi denemek ve hasret gidermek uzere giyersiniz. ellerinizi cebinize soktugunuzda birde bakarsınızki.. gerek yumuşak kagıt yapısıyla gerek dörde katlanmış halinin boyutuyla hemen anlarsınız.. bu bi para...tam bu anda uzaklardan bi ankara havası işitirsiniz. (bkz: fidaydada ankaralı fidaydaaaa)cebinizden çıkan 5 milyon olsada 50 milyon tadı verir size. iyi harcamalar..
kimi zaman üstünüzü değiştirirken çıkardığınız kıyafetlerde unutursunuz parayı ve birkaç gün sonra bulursunuz. eğer para ihtiyacınız olduğu zamanda çıkarsa cebinizden dünyalar sizindir artık, ama ihtiyacınız olduğunda bulamayıp iş işten geçtikten sonra ortaya çıkarsa, büyük sövgüler dile getirilir.
unuttuğunuz para eğer şöyle işinizi görür, yüklü miktarda ise 'salakmışım len ben, bu para unutulur mu' dersiniz sonra kendinizi saniyede affedip mutlucuk olursunuz. yok eğer unutuğunuz para sakız almanıza anca yetiyorsa moraliniz bozulur neden unuttuğunuzu o an anlar, olduğu yerde bırakıp unutmaya devam edersiniz..
nedensiz yere tuhaf bir şekilde etrafa sırıtarak bakmanıza sebep olan olaydır. o sırıtış esnasında o mutlulğu, o tarif edilmez lezzeti paylaşacak bir arkadaşının yanında olmaması ise can sıkıcıdır. kişi kendi kendi söylenerek, tuhaf sırıtma ile yoluna devam eder.
-----
küçüklüğümde, annemin "melekler cebine koymuştur." dediği olay. yıllar sonra o paraları babamın koyduğunu öğrendiğimde, babamın gözümde daha bir yücelmesine sebep olmuş hadisedir.
çok sevindirici bir hadisedir. ne zaman oraya koyduğunuzu hatırlamadığınız para, bir anda onu bulduğunuzda, dalga dalga sevinç yayar içinize. meblağı ne kadar büyükse o kadar artar sevinç. ama tabi çok büyük bir meblağ beklemeyiniz. en fazla 5 ytl'dir. daha fazla olsa orda unutmazsınız zaten.
bir de bozuk para bulma olayı vardır ki o da şahanedir. 1 ytl çıkar cebinizden bir anda. tabi bu durum öğrenci adam için çok farkeder. ama bir liradan az çıkma durumu da vardır. ben bir liradan azını kardeşimin ya kafasına ya da kumbarasına atıyorum. *
''demek ki helal kazanmışım kaybolmamamış'' cümlesi ile aptallığın üzeri örtülerek avunulur. parasız bir dönemde ise aptal şahsiyet kırk takla atabilecek enerjiye kavuşur.
dünyada başınıza gelebilecek en iyi olay, yaşanabilecek en iyi histir. tekrar tekrar yaşamak için, pantolonlarınızın cebine para saklayabilir, bir süre sonra unutup, bulduğunuz zaman tekrar o hissi yaşayabilirsiniz. meblağ önemli değildir, önemli olan bankonot olması.
kendini birden bire dünyanın en mutlu insanı sanmaya yarayan olaydır elbette. hele ki bu, en parasız ve paraya muhtaç olduğun bir anda olmuşsa değme keyfine yani. fakat bu paranın miktarı hiç önemli değildir. mühim olan insanın kendisini çok şanslı ve mutlu hissetmesidir esasta. bu da sağlandığına göre geriye sadece mutlu mutlu harcamalar demek düşer diğerlerine.
insanı mutlu kılan bir şeydir. "allahın sevdiği kuluyum" triplerine sokar. bu olayı işaret zannedenler de olur. sonları muhtemelen borsaya yönelmek ve kaybetmektir.