- erkan, çok güzel bi kafe biliyorum, kavaklıdere'de.
+ (kavaklıdere'de donuma kadar alır allahsız mekan sahipleri) kavaklıdere çok uzak yaa, başka bi yere gitsek?
- oluur, bahçeli'ye gideriz
+ (karıya bak lan, bahçeli'den aşağısı kurtarmıyor) bahçeli mi? yaa bizim arkadaşlar ordadır şimdi. yüz göz olmayalım...
- nerye gidelim, sen söyle
+ eve gitsek? (ulan böyle de direkman zikmeye çalışıyormuşum gibi oldu)
- oluur, pizza söyleriz.
+ (hay skeyim, nasıl bi cemiyette yetiştin sen yavrum yaa) pizza yenmez şimdi be, yağlı yağlı. ben sana şööyle güzel bi makarna yaparım.
- ay çok romaantiik!
+ ehe ehe.. (hadi bugün de yırttık, yarına allah kerim. yalnız, eve gittik diye gaza gelip sevişmek istemese bari. prezo alacak para da yok...)
her güzel şey gibi çabuk ve hüsranla biten bir hikayenin başında deliler gibi aşık olduğum bir kız vardı (kız hala var ama boyut değişti). arayacak diye dibimin düştüğü, yanındayken ''polyanna''laştığım, duruşuna bakışına kurban olduğum... neyse abartmayalım; zaten kalbim sıkışıyordu onunlayken nefes alamıyordum bazen falan.
işte öyle bir durumda kızın bir teklif yaptığını düşün. düşün. biraz daha düşün. heh tamam. şimdi söyle a dostum ne yapardın?
ben düşünemiyordum o zamanlar, ne dese ''tamam'' diyordum.
yine böyle bir gün gittiğimiz kafede o kahvesini yudumlarken ben kalan benzin, kafenin ücreti, artan para hesaplarını hızlıca yaptıktan sonra içeceğimi menüden tamamen fiyat endeksli belirledim. cebimde yalnızca birkaç lira bıraktıktan sonra hatunu da evine bırakma zamanı gelmişti. derken şimdi genelini korku tüneli olarak gördüğüm bostancı lunapark'ının önünden geçerken ''beraber trene binelim mi'' teklifiyle karşılaştım. bil bakalım bir saniye bile düşünmeden ne cevap verdim? bildin ''tamam'' dedim tabii, kafama sıçayım.
anca gişenin önüne geldiğimizde aklımı toparlayabildim. 2 adet bilet zamanında 4 lira, elimi cebime attım, bozuklukları saydım 5 küsür. kısa bir süre allah'a şükrettikten sonra atladık trene. o trenin hızından, ben mutluluktan uçuyoruz. millet çığlık atıyor çok hızlı diye tırsmışlar, ben farketmiyorum bile. indik trenden. o da ne? hatun aşırı eğlenmiş ''hadi bir daha binelim'' diyor. allah'tan yine ''tamam'' demeden aklıma geliyor, bir bilet bile alamayacağım. ilk kez o zaman karşı çıktım; ''yok'' diyorum ''ben binmem''. kısa bir ısrar:
- binersin (hadi yaa)
- binmem (olum kendine mukayet ol)
- binersin binersin (hadi ama ya)
- binmem binemem (nasıl bineyim ulan)
- başka bir şeye binelim o zaman (trenden tırstı galiba)
- valla ben binmem içim garip oldu böylee (boku yedik bu kız muhakkak bir şeye binecek)
derken ''tamam canım'' dedi ''başka zaman o zaman''. hem içimin yağları eridi hem durumu kotardık.
o gün bugündür hesap yaparken bir 20 lira ''ne olur ne olmaz parası'' ayırıyorum. parasızlığın gözü kör olsun.
- ben yurumeye bayilirim, hadi yuruyelim, sevmem hem taksicileri, muhabbetleri cekilmiyor
+ peki. ama ben susadim
- yol ustunde cami var ordan iceriz
+ ??!!??
-aşkım hadi yemeğe gidelim
-** tamam gidelim.
-yaa aşkım geldik ama ben inanılmaz tokum sen istediğini söyle *
-aaaa olmaz ama aşkım beraber yemek için geldik bende yemiyorum o zaman
-hayır yaa sen ye tamam sanki hiç yemek yemiyorum
-öyle olsun hep böyle yapıyorsun *****
-aa olmaz ama hayır
-olur mu yaa şurdan veririz bozuk var zaten ne kadar *
-6,7,8,9 şöyle 9 buçuk 9,75 25 kuruşun var mı haa tamam 10 *
-teşekkür ederim.
-rica ederim ne demek... *
-** ya sen çok iyi birisin ama bu iş olmaz lütfen beni anla...
- demek ki olmuyormuş cepte para yoksa bu işi kız bi şekilde çakıyormuş ve biz iyi birisi olsakda çakıyormuş...
-hilmiiii, canım boğazda balık çekti, hadi gidelim.
+necla bugün çok güzelsin.
-ay ciddi misin?
+evet ya saçlarını mı boyadın çok havalı duruyor.
-aslında hayır ama güneşe çıkınca öyle olur hep.
+yok yok kesin birşeyler yapmışsın, hele o gözler of of.
-hilmi utandırıyorsun ama beni.
+ne demek güzelim gerçekleri dile getiriyorum ben.
-çok incesin yaaa.
+bana gidelim mi?
-oluuurrr.
her allahın kulunun beceremediği süper bir yetenektir. bunu yapabilenler heroes tayfasına dahil edilmelidir, korunup kollanmalıdır, sırları öğrenilmelidir.
-Ben her zaman eşitlikten yanayım Salim
-Ne kadar güzel bir düşünce Fatma
-Vakit geç oldu kalkalım mı?
-Tamam olur
(bir hafta sonra)
-bir haftadır her gün beraberiz inşallah hep böyle olur Salim
-biraz zor
-pardon ne dedin anlamadım
-yok bişey gidelim mi artık eve geç oldu
-hayır oturalım salim daha erken
-ama işlerim var benim
-beni ilgilendirmez
(iki saat sonra)
-hadi kalkalım Salim
-biraz daha oturalım Fatma
-olmaz evdekiler merak eder gitmeliyiz
-tamam ben bi tuvalete gireyim çıkarız sen hazırlanadur
-tamam salim
(salim tuvalletten çıkar)
-e hadi gidelim
-hesabı ödedin mi salim
-yokkk
-o zaman neden çıkıyorsun ödede gidelim
-sen vermişsin diye düşündüm
-yok sen tuvalletteyken ben hazırlanıyodum
-ulan manyak karı meydanlara çıkıp kadın-erkek eşittir diye kıçınızı yırtmayı biliyosunuz hesaba gelince çıt yok kaybol tozol yokol defollll.
suraya gidelim mi, surda oturup bişeyler yiyelim mi, şuranın kahvesi çok güzel içelim mi gibi sorulara; bugün midem çok kötü bişey yiyip içmesek havada güzel dışarda oturalım seklinde ki bir cevapla yırtabilirsiniz belki.