okuduğum kadarıyla, bundan sonra uçaklarda telefonlar açık tutulabilecekmiş.
bu da mı oldu dedirten, hiçbir mantığı olmayan bir serbestlik. nesine sevinmeli bilmiyorum?
düşünsenize, bilmem kaç bin fitte, bulutların bir nevresim gibi ayağınızın altında sallanıyor gibi göründüğü bir manzarada, "tililliilli lili lilli yaaar" " diye melodilerin çaldığını;
-alo?
-efendim aşkım?
-şu anda neredesin hayatım?
-galiba ankara'nın üstündeyiz, biraz sonra senin oradan geçeceğiz?
-aa bana el sallasana geçerken? ne güzel, kısa da olsa aynı paralelde olacağız di mi?
-di mi, di mi?
-yanında kim oturuyor hayatım?
-konuşturma beni işte, kim olabilir?
-konuşamadığına göre kesin bir kız oturuyordur?
-hah ondan işte.
-başka yer yoktu sanki?
-ya mürşide, bak ne yapabilirim ki?
-tabi, konuşamıyorsun di mi?
-hadi hadi inince ararım seni.
-o koltuklar da amma dar, bak konuşmicaksın taammı onla?
-ya, aşkım ne diye şey yapim, ayıp oluyor bak, anla işte?
-hayır inene kadar konuşacaksın benimle.
-aşkım lütfen mantıklı olur musun? kapatıyorum bak.
-iyi kapat, bye
tekrardan, "viyynk viiynk" mesajlar gelmeye, havada iletişim zor olur mantığıyla hareket edip,
bağıra bağıra konuşan yurdum insanlarına şahit olacağız.
zaten yeryüzündeki tüm eylemlerimizde bizi esir almış bu aletin, havada da aynı esarete devam etmesinin
neresi iyi.
sizi bilmem ama ben bu özgürlüğe karşı çıkıyorum...