dün itibariyle bankada sıra beklerken doğu şivesiyle konuşan, yakşalık 25 yaşlarında bir artistin yaptığı harekettir. maksat ilgi çekmek olduğu için bir takım ingilizce tabirlerde kullanmıştır. özellikle nevigasyon ve sıkart kelimelerini kullanırken dikenlerim tüy tüy olmuş ve bizzat şahısla göz göze gelmek istemişimdir. nitekim başarılı olup birbirimzi tanımadığımız halde oldukça kindar bakışlarla süzerek gözlerimizle konuştuğumuz andır. bütün bankadaki insanların yerlerinde kıpırdanarak, huzursuzca onu dinlemek zorunda kalışları bana bir dünyayı kurtaran adam etkisi yapmıştı. bir süper kahraman gibi üstüne cullanmak üzereydim ki 172 numaranın dindong sesiyle irkildim...
engebeli alanlarda büyüyüp ve yaşayan insanların bu duruma düştüğünü, gözlemlemiş bulunmaktayım.
özellikle karadenizde coğrafya engebeli olduğundan evlerin birbirinden uzak olduğu gerçeği var ve komşular iletişim kurmak için evden eve mecbur bağırmak ya da yüksek sesli konuşmak zorunda kalıyor. bu durumun sürekliliği bütün konuşmalarını yansıyor, özellikle telefondan konuşurken konuştuğu kişinin uzakta olduğu bilincinde olan kişi istemsiz olarak yüksek sesle konuşuyor.
insan içinde nasıl davranılacağını bilmeyen görgüsüz insan davranışıdır. hele de otobüsteyse telefonla konuşurken, insanları rahatsız etmekte çağ açıp çağ kapatabilir.