akıllı telefonların ortaya çıkıp iyice yayılması ile birlikte toplumlara tamamen yerleşmiş bağımlılıktır. amına koyim bi dolmuşa otobüse biniyorsun herkesin kafası önünde elindeki telefonla oynuyor. bir sürü oyun, uygulama var. insanlar gittiği yerde daha oturmadan yer bildirimi yapıyor. şunu yedim onu giydim bunu sıçtım.
eski arkadaşlarla bir araya geliyoruz herkesin elinde bir telefon. muhabbet sıfır.
Son zamanlarda kendimde teşhis ettiğim bağımlılık. Bazı sabahlar Instagram'ı kapatıp yataktan çıkmam iki saati buluyor. Asansör beklerken, sıradayken ve en basitinden yolda yürüken telefonu açmadan yapamıyorum. Açtığımda da tek yaptığım Instagram'a girmek veya uygulamalar arasında gidip gelmek.
En kötüsü de artık ezber ve öğrenme yeteneğimin iyice düşmüş olması. Nasıl olsa yanımda, açar bakarım hissi yüzünden ne adres ne de tarih ezberliyorum. işim için önemli bilgileri bile ezberleme ihtiyacı duymuyorum. Hatta dinlediğim bazı şarkıların başlıklarını bile bilmiyorum.
Bağımlılığın bu kadar korkutucu hal almasından sonra bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Instagram'a 15 dakika, Firefox'a 30 dakika sınırı koydum. Onun dışında Spotify, Youtube kullanmayı bıraktım. Twitter uygulamasını sildim. Biraz daha ileri gidip mp3 çalar aldım.
Mp3 çaları bu kadar özlediğimi fark etmemiştim. Şimdi yanımda az sayıda ama iyi bildiğim albümler var. Ayrıca podcast konusunda da daha seçici oldum. Yeni albümler öğrenmek için de çaba göstermek hoşuma gidiyor. Beğendiğim grupların diskografilerine bakmaya başladım.