- Hattı olmayan telefonu hat alana kadar boş olarak bir iki hafta cepte taşımak, maksat artistlik olsun düşüncesine sahip olmak.
- 2 defa çaldırırsam aç, bir defa çaldırırsam açma diye telefonu olan bir kaç arkadaşla yüz yüze iken anlaşmak.
- öylesine çağrı atan arkadaşına anında ''yes'' e basarak kontürünün gitmesini sağlamak. taktım taktım, yakaladım! diye sevinmek.
- Bataryasında mandalı olan modelleri, polis telsizi gibi şöyle çok görünebilecek derecede pantolonun ön tarafına asmak, eğer o gün kazak süveter gibi kalın kışlıklar giyilmişse de telefonun takılı olduğu kısmı, pantolonun içine tıkamak (görünsün diye). Aynı şekilde mont, ceket giyilmişside o gün, gün boyu önü açık dolaşmak.
Edit: Bunu yapan görgüsüzler hala aramızda yaşıyor ölmediler, şöyle biraz hafızamızı zorlayalım, 10-15 sene geriye gidin unutmuş olabilirsiniz belki, teknoloji bize onları unutturmuş olsada, çok yakınımızda onlar...
nokia'nın ilk çıkarttığı o telsiz modelle hava atmak, sürekli kapak değiştirmek. titreşimi açıp düz bir zemine telefonu dik olarak koyup, ritmik şekilde dönüşünü görünce subhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım modunda şaşırıp, telefonla dans etmek, dönmek. içindeki oyunlarda rekor kırmaya çalışmak, ayarları değiştirirken "ya telefona bişey olursa" diye heyecan yapmak.
yıl 1999'muydu neydi. cep telefonu öyle süper yaygın birşey değil, halen lüks sınıfında. deli paraya anteni polis telsizi gibi olan bir alcatel almışlardı bana (kalmışsa eğer 50 kuruşa falan satılıyordur heralde şimdi, o da maçlarda sahaya atmak için). evet ben ne yaptım? mesaj atacak kimse olmadığı için, sıkıntıdan kendime mesaj attım bir süre boyunca. allahtan yavaş yavaş millet telefonlanmaya başladı da, ben de o dandik olaydan vazgeçebildim.
aselsan'ın urettigi ilk takozu milliyetçi hislerle 250 dolardan 2 tanesine 500 dolar verip sonra ne buyuk aptallık yaptıgını anlamak. birde o aralar ilk uzaktan kumandalı oyuncak arabalar cıkmıştı. 400 dolar da ona vermistim. şimdi 40-50 lira a.q
arkadaşlar arasına kontör yakalama muhabbetleri. o zamanlar çağrı yapmak çok meşhurdu. çağrı yapıldığı anda hemen yes'e basıp kontörünü yakalamak.
radyonun yanına geçilir cep tel hazır tutulur. radyo yayını dalgalanmaya başladığında esas duruşa geçip daha dıt sesi bile gelmeden yes'e basmak suretiyle arkadaşın kontörü yenilir. (o zamanlar kontörde pahalı olduğundan arkadaşa iyi bir kazık atmış olunur.)
belediye otobüsünde telefonun çalması ve milletin 'hayvana bak cep telefonu var otobüse biniyo denyo' bakışlarına maruz kalmamak için herkes gibi etrafa bakınmak.