kafayı çalıştırmayan ceo'dur. sen ceosun hem işini iyi yapan bir sekreter ya da asistan her neyse al hemde az biraz kaşarlığa meyilli birini, hem çalış hem seviş.
dünya genelinde ceo'lar orta yaşın üzerindedir.
dolayısıyla sevişmeye ayıracak vakitlerinin azlığı pek de canlarını sıkmaz, sizinkini hiç sıkmasın ballarım.
CEO olacak yaşa gelmiş adamların, güç, iktidar ve para hırsı yüzünden pek sikine takmadıkları kabızlık.
şu an Enron'un batışıyla ilgili bir kitap okuyorum: kitapta otuza yakın CEO karakteri geçiyor. Hepsinin bir takım ortak özellikleri var:
En büyük ortak özellik, sekreterleriyle haşna fişne yapıp, ilk karılarını sepetleyip sekreterleriyle evlenmek (sözlük yazarlarından CEO sekreteri olanlar hadi yine iyisiniz.*). Her ikisi de deli gibi çalıştıkları için sevişmemekten kimsenin şikayetçi olduğunu sanmıyorum.
Tüm CEO'ların ortak arzuları: paradan ziyade (zaten gani gani akıyor) spot ışıkları altında olmak, Bush veya Clinton'a (şimdi Obama'dır tabi) yakın olup davetlerine katılmak, onları evlerinde ağırlamak, hayırsever, vizyon sahibi, geleceği şekillendiren tarzı sıfatlarla anılma isteği, Washington Post'un ön sayfasında poz vermek, golf partileri düzenlemek ve insanları ezerek güçlerini test etmek.