istanbul tarabya üstünde yeşillikler içinde kurulmuş,zaten forma rengi de sarı yeşil olan mezunu olduğum okul.
bilenler cent'i hentbol takımıyla,disipliniyle,öss başarısıyla bilirler.öss başarısının nedeni de son sınıfta "öss kampı" dedikleri bi dönemin içine sokulmanız ve sürekli test çözmeniz idi.
Okulun bayrak törenleri,sabah törenleri vb ayrı bir ızdırap olurdu.Sabahları tören sonunda kızların boyun bağı (!) veya tırnakları ;erkeklerin de kravat ve sakalları kontrol edilirdi.Gene böyle bir sabah,güzide bayan beden hocamız,aynı zamanda voleybol antrenörümüzdü (bkz: gülbin hoca),tırnaklarımı beğenmedi.Aramızda şu dialog yaşandı:
Ama esas insan zaten sonradan müdür muavini olan beden hocası yusuf hocadır (bkz: yusuf ali kurt).
bütün okul onun karşısında esas duruştur,herkes onun karşısında yusuf yusuftur(eheuehe).hentbol takımını çalıştırır,ordakileri daha bi korur kollar falan(dı ama halen öyledir kesin).
bu arada bu hentbol takımında olanlar;hani amerikan filmlerinde görürüz ya,okul takımında olan tipler hep birarada gezerler,kızların en havalısını kaparlar,popülerlik desen takıma girdikten sonra bin kat artar,işte aynen öyledirler..
bi de eskiden,yani şimdi hala öyle mi bilmiyorum,çoğu öğrencisi başarı burslu olan,ve anca disiplin suçuyla bursunun kesildiği okul..
peki sosyalleşme?
peki kültürel bi olay?
e zaten muhtemelen okulda burslu okuyorsun,herşeyi de okuldan bekleyemezsin ki:) zihniyetinin muhtemelen hakim olduğu okul..ben okurken öyleydi,şimdi bi gelişme var mı bilmiyorum,evet tesislerin açıldığı doğrudur ama o tesislerin bi on yıldır açılması söz konusuydu,2005te nihayet bitti ve tesisler açıldılar.
bütün bu yazdıklarımdan sonra,amma da doluymuşum dediğim,hala hakkında yazılacak şeyler olan,bi türlü özleyip de gidemediğim (neden acaba) okulum,lisem..
bana kattığı az da olsa pozitif şeylerle hatırlamak istediğim,arkadaşlarımla hatırlamak istediğim yer..
