Cennet alemini her dediği yapılan şımarık zengin çocuğu gibi düşünmemek lazım bence yani olay sadece istek ve elde etme üzerine kurulu olmayabilir
Kur'an ayetlerinde belirtildigi üzere yeni bir yaratilistan bahsediliyor
olay sadece rahatlık-zenginlik-ferah ve mutluluk değil bence orada bu dünyadaki tüm duyguların en üst noktası mevcut olabilir.
mesela gurur duyulacak bir şey yaptınız ve etrafınızdaki tüm arkadaşlarınız sizi övüyor bu güzel bir duygudur,
bu yaptığınız şey tüm ülkeye yayıldı ve fecabookta falan fenomen oldunuz herkes sizi konuşuyor ülke çapında adınıza okullar- sokaklar-parklar falan açılıyor bu daha bir büyük duygu değilmi? net
peki aynı şey bu defa tüm dünyada yayınlanıyor japonyada-amerikada-brezilyada-hindistanda herkes seni konuşuyor dünya liderleri seninle konuşmaya sohbet etmeye falan geliyor bu çok daha ileri sseviye bir duygu?
mesela bunun bir üst basamağıda cennetteki gurur duygusu olabilirmi ? tüm alemi ve insanlığı yaratan yüce Allah'ın taktirini belki burada göremiyoruz ama orada bu şerefe nail olunca bunların hepsinden daha büyük bir haz ve gurur duyacağımız bir ortam olabilir mi?
sadece gurur olarak sınırlandırmayalım , sevinç, huzur, kahramanlık,övgü, sağlık, hatta adrenalin dediğimiz heyecan vs vsvs... hepsini binlerce misliyle yaşacaz belki?
tabiki aynısı cehennem içinde geçerli olabilir olay sadece fiziksel bir yanma acısı değildir?
pişmanlık
rezillik
korku
umutsuzluk
bunlarıda binlerce misliyle yaşacak belki insanlar....
allah'ın cennette "maddi güzellikler" vaad etmesinin yanında başta kibir olmak üzere "negatif" duygularıda yok edeceğini söylemesi bu tezi çürütmektedir. yani orada bir yarışma, çekişme, kibir, sıkılganlık, haset gibi durumlar olmayacaktır.
Cennetten sıkılır mı bir insan ? 5 dakikadır bunu düşünüyorum ama bir türlü aklım mantığım almıyor. Her şey elinin altında olacak. herkes emrine amade olacak. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacaklar. Krallar gibi yaşayacaksın. Bence sen orayı haketmiyorsun. Yanlışlıkla veya torpille girmiş olacaksın. xaxaxa!
ana karnındaki çocuk doğumdan sonra yaşam olduğunu nasıl kavrayamazsa, aynı şekilde ölümden sonra hayatı da kavrayamaz, allah vaad etmiş, ve yapacak, o vaadınde sadıktır, orada üzülmezler ve herhangi bir şeyden sıkıntı çekmezler, ve aldıkları lezzet elemsiz olur, elemsiz lezzet nedir?
hani tatile gidersiniz 1 haftalığına diyelim, ama ilk gününde başlar burukluk, bilirsiniz ki o lezzetler bitecek, işte o elemli bir lezzettir, elemsiz olanını siz tahayyül edin, hem "vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi" değilmi ama?
ateistlerin islamı eleştiren, allaha ve diğer kutsal değerlere hakaret eden yazılarını artık yadırgamıyorum, anlıyorum ki, inanmadıkları halde bu kadar uğraşmaları inanmayışlarına kendilerini inandırmak için, inanmamalarına kanıt aramak, şeytandan ders alan nefslerini ikna ettikleri gibi kalplerini de ikna etmek içindir, ama onların inandıkları değerlere birşey diyecek olursanız sizi yobaz, öcü diye yaftalar, katlinize falan cevaz verirler ya, işte bu da onların yalancı demokratlığından, daha doğrusu kendine demokrat olmalarındandır sanırım, belki hastalıklı düşünceleri de diyebiliriz.
--spoiler--
Fakat o Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan, üzerlerinden şehnişinler yapılmış, şehnişinli (balkonlu) köşkler vardır. Bu, Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz. (ZÜMER/20)
Halbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. Ancak iman edip de salih amel işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükafat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler. (SEBE/37)
--spoiler--