sadece seks değil, bir de neyi ifade ettiğini anlamadığım meşhur hurma ağacı gölgesi ve sınırsız şarap servisi vardır ki; sanki hayatın anlamı hurma ağacı gölgesinde seks ve şarap partisi vermek gibi gösterirler.
bu kadar kutsal bir şeyi baside indirgeyen içimizdeki koyu katolikler yüzünden dünya üzerinde cenneti yaşamanın mümkün olduğunu anlayabiliyoruz.
Papa II. Jean Paul geçenlerde yaptığı bir açıklamayla öbür dünyaya inananlara tamiri imkânsız bir darbe vurdu. Bu açıklamada Papa, öbür tarafa gidip gelmişcesine kendinden emin bir ifadeyle "Cennette seks yok" diyordu. Papa'ya göre cennete gidenler "Kardeş kardeş yaşayacaklar"dı.
Aktüel, geçen hafta bu açıklamadan yola çıkarak Türkiye'deki din bilginlerine "Bizim cennetin durumu"nu soruyor ve son derece ilginç yanıtlar alıyordu. Prof. Hüseyin Hatemi ve Mehmet Şevket Eygi cennette fiziki ilişki olmayacağını, daha çok manevi nazların öne çıkacağını söylerlerken, resmi görüş bu tahmini paylaşmıyordu. Diyanet işleri Başkanı M. Nuri Yılmaz, "Dünyada arzulanan herşey cennette olacaktır." diyerek inananların ruhuna su serpiyordu.
istanbul ilahiyat'tan Süleyman Ateş ise bu konuda en cesur açıklamayı yapıyor ve şöyle diyordu: "Cennette seksin en mükemmeli yapılacak. insanlar dünyada tadamadıkları zevkleri tadacaklar."
Ateş'in verdiği bilgilere bakılırsa cennette erkeklere verilen hurilerin hepsi bakire... "Bunlar tertemiz kadınlar," yani "aybaşı, kanama gibi dertleri yok." Üstelik "göğüs uçları taze üzüm taneleri gibi..." Ve daha da önemlisi, cinsel ilişkiden sonra da bekaretlerini koruyorlar.
"Cennetten haberler"in kadınları ilgilendiren bir başka kısmı ise "gılman"lar... Bunlar kadınların emrine verilecek genç, yakışıklı ve bakir erkekler... Ateş, gılmanlar sayesinde kadınların "bu dünyada tadamayacakları zevkleri tadacaklarını" söylüyor.
Dünyevi bütün yasaklara, "N'asıl olsa cennette ödüllendirileceğiz" diye katlananlar için Papa'nın ve Prof. Hatemi'nin sözlerinin nasıl bir hayalkırıklığı yarattığı, buna karşın Prof. Ateş'in yorumlarının nasıl bir teselli olduğu tahmin edilebilir. Yine de, yeryüzünde böylesine lanetlenen bir şeyin öbür tarafta insanlara ödül olarak verilmesi fikri pek inandırıcı değil. O yüzden ben de sırat köprüsünün ötesindeki cennetin bir "seks cenneti" olamayacağı konusundaki yorumları daha "gerçekçi" buluyorum. Prof. Ateş'in ateşli açıklamalarını ise "birbirinden cazip hurilerle gılmanların rol aldığı başarılı bir reklam çalışması ve özendirme çabası" olarak yorumluyorum.
mefta ben: merhaba, sizinle arkadaş olmak istiyorum
cennetteki huri: hıııı evet çok iyi birisiniz ama ben şu anda düşünmüyorum, kariyerim var, işlerim var
mefta ben: ulaaaaan kaltak karı! ne kariyeri ne işi, onlar dünyada kaldı, burada iş miş yok, yaaa burada da mı yaaaaa? karı milleti işte her yerde aynı, öteki tarafta dahi
cennetteki huri: ama ama ben şeeey
mefta ben: konuşma sus, bir kez daha öldüm sayende, ben cehenneme gidiyorum, sen burada yap kariyerini
cennetteki huri: tamam tamam şaka yaptım canııım, seninle arkadaş olucam, ama sadece arkadaş
mefta ben: yaaa bir git yaaa, hala sadece arkadaş diyor, ben cehenneme gidiyorum, ne .ok yerseniz yiyin...
(mefta ben cehenneme gider, ama cehennem kapısında bir de ne görsün "damsız girilmez")