Cennetin cam kenarın da oturan yeni doğmuş ölü melek gibiyim. seyrediyorum aşağıdakileri kiminin yüzünde kırık kalpli palyaço somurtması, kiminde inleten kahkalar turfanı.. neler dönüyor oralar da elime aldığım patlamış mısırlarım, yanım da kumandam zaplıyorum kanalları, kiminin gözlerinden mavi baloncuklar dökülüyor, kiminin elinde camdan içicekler beyinleri kan ağlıyor.. kimileri bilinmedik yerlerde koşuyor kalabalıktan kaçar gibi.. kimileri sonunu yazıyor noktalayıp son buluyor nefesleri..
birini görüyorum mutsuz, kalabalıkta yalnız, yalın ayak, titreyen ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışıyor.. gözleri ışıl ışıl güneşin oğlu gibi, saçlarına tozlar bulaşmış, kirpiklerinde akıtmadığı mavi yaşları gizli.. korkuyor başını kaldırmaya bi köşede pısıp kalmış, elimi uzatsam gelirmi ki ? benim gökyüzüme.. istediği sıcaklık, herşey yanımda desem, avuçlarım da isteklerini sıralayıp bi dokunuşla gerçekleştiriceğimi söylesem? olmaz.. konuşmalıyım.. gitmeliyim yanına... ama nasıl.. sadece beş dakika izin istesem.. yapabilirim bunu..
ölü melek;aşağıda biri var ufacık, onu kurtarmalıyım ordan inmem gerekli yanına
cehenneme odun atan pop yıldızı; olmaz küçük, buraya aitsin gönderemem onların yanına
ölü melek; gitmessem odun diye cehenneme seni attırırım!
cehenneme odun atan pop yıldızı; mırrr mırr şeeyy tıp...
aşağıya indiğimde donmak üzereydi o varlık, beni göremiyordu haliyle.. ama bişeyler yapmalıydım.. bulduğum bi kartonun üzerine " donmak üzeresinin isteklerini aklından geçirmen yeter seni benim yaşadığım beyaz rüyaya götürücem orda tüm isteklerin gerçekleşicek vazgeçer misin? bu soğuk betondan, tozdan, kirliliklerden.." afallamasını beklerken o şaşmamıştı bunları okurken varlık bile görmüyordu etrafın da ona yakınlaşmak isteyen.. ve devam ettim " seni korkutmak değil amacım ben ölü doğmuş meleğim" yutkundu sözcükler ince sesinden dökülmeye başladı " korkmadım senden, melekleri hissetmesem yaşayamazdım.. kocaman kalbimle savaşıyorum, gelemem yanına"
ve kirpiklerine sakladığı yaşlar o pembe yanaklarından süzülüyordu.. " neden ağlıyorsun ? " etrafına baktı.. " ben bu hayatı tercih etmedim, üşüyorsam, ağlıyorsam, kirli ve tozlu görünümdeysem hep 'o'nun suçu, annemin beni bıraktığı yerdeyim, bekliyorum.. bekleyeceğim.. bir gün toprak olan bedeni canlanacak beni 'o' kurtaracak.. git burdan ölü melek boşluğumu dolduramaz hiç bişey"
bir an durakladım, anne ne demekti ben hiç rastlamadım.. varlığı nasıl ki?, yokluğu nasıl olsun.. ufacık beden nasıl bu kadar kocaman yüreği taşıyabiliyordu ? özleyebilen, sadık, ailesi olan bünye olmak istiyorum .. o duyguları yaşamak, bilmek, yeniden doğmak.. annemi bulup ona sarılmak..