zevkin birinci planda sevginin ise ikinci planda olduğu yer. sevdikleriniz günahkar ise onlar yanarken siz eğleneceksiniz. söylenene göre anne baba bile olsa onları umursamayacaksınız. şefaat meselesi de var ama orası da karışık tabi.
bunu din adamlarına sorduğunuzda tatmin edici cevapalr alamazsınız. çünkü onlar size '' siz o zaman o sevdikleriniz düşünmeyeceksiniz , eğleneceksiniz dilediğiniz gerçek olacak , sevdikleriniz de günahlarını çekince gelecek '' cevabını verirler.
sanki markete eppek almaya gitti , az geç kalıcak hemen gelecek.
altına sıçsa bokunu temizlemeye mecali olmayan tırt bilim adamı stephan hawking'in dediği gibi peri masalı ya da mit değildir. hayatın genel diyalektiğine bakıldığında ödül ve ceza; kaybetmek, kazanmak sarmalından ibaret olduğundan fizik ötesi hayatta var olması için ne sosyal bilimler açısından ne de pozitif diye adlandırılan gözleme ve araştırılmaya dayalı bilimler açısından imkansız olmayan mükafat yeridir.
samimi müslüman açısından amaç ve ideal değildir, istikamette olanın hüsnü hatimesidir.
Sonsuzlukta sallanır, yıldızlardan aşıklar...
Sonsuzlukta sallanır, yıldızlardan aşıklar...
Seyrettikçe del olurum,
Parçalarım Yarabbi,
Sana kavuşsun bir En-el Hak,
Soluk olsun da, hiçbir sözün anlamı olmasın,
Kırılsın kemiği dilin, şu yeryüzü...
Cennet... Yeryüzü cennet, cennet olsun...
Cennet... Cennet... Cennet olsun...
Şu yeryüzü cennet, cennet, cennet, cennet, şu cinnet cennet olsun...
Şu yeryüzü cennet, cinnet, bu insansı cinnet, cennet olsun...
Aşk olsun, aşk olsun, aşk olsun, lütfen aşk olsun...
Aşk, aşk olsun, aşk olsun, aşk olsun, aşk olsun, lütfen aşk olsun...
Şu babamdan kalan cinnet, şu bilmez deli hürmet,
şu kerametlere sarılmış velinimet...
Şu masmavi, şu denizler, şu soluğumdaki açan... Evrenler... Evrenler...
Kenan Evrenler bu, insan üstüne cinnet... Bilir bilmez keramet sorar.
Cennet olsun, bu insan eliylen cinnet... Cennet...
Ama olsun... olsun, olsun, olsun.... Aşk olsun...
Bu insan eliylen cinnet... Hak eliylen cennet olsun...
Bu insan eliylen cinnet... Hak eliylen cennet olsun... Olsun.
Yeryüzünde cennetten ipuçları var, eğer siz bunların farkına varır veya keşfedeseniz cennetin bütünü hakkında bir fikiniz olur. Cennet size kendiniz kadar yakındır, zira cennet gidebileceğiniz bir yer değil, ancak hissedebileceğiniz bir yerdir.
insan kendine maksimum 100 sene ömrü yettiremediğinden, egosunu tatmin etmek için uydurduğu, dünyada yapılması imkansız olan şeyleri yapacağına inandığı yerdir.
cennet kelimesi etimolojik olarak cinnet, cenin ve cin kelimeleri ile ortaktır. Cin, cinnet ve cenin bu üçünün ortak özelliği normal şartlarda gözlerden uzak olmalarıdır. Cennet te ölmeden önceki hayatta gözlerden uzaktır. Cin gibi, cenin gibi, cinnet hali gibi.
öldükten sonra iyi işlerimizin mükafatlandırılıp allah a inanan insanların rahatlık ile sonsuza kadar duracağı ve hiç canlarının sıkılmayacağı bir yerdir. (new world).
öte yandan da cehennem vardır. o da kötü işlerimizin cezalandırılacağı bir yerdir ve kül olunca yeniden doğup gunahlarımızın affı oluncaya kadar acı çekerek yanacağımız yerdir.
en büyük nimetlerinden biri pek dile getirilmemiştir.
görmekle ilgilidir. herhalde gözün görebileceği en güzel olandır.
fazla da yazmayayım. detaylar hakkında bilgim yok, çünkü.
düşünülebilecek sınırsız mutluluk hali. somut, soyut ne istersen ne dilersen. tabi orada şeytan etkisi olmadığından çok abes isteklere gerek duyulmayacaktır. ama en önemlisi insandaki erdemli yaşamış, doğru yoldan herşeye rağmen vazgeçmemiş olmanın verdiği sonsuz huzur halidir. yalnızlık hissi yoktur, ezen ezilen yoktur, nimetler sınırsızdır.
dünyanın bilgisini isteyeceğim gidersem ki zor tabi kolay değil. dünya tarihini, insanlığın en gerçek öyküsünü. sadece huri ve ırmaklardan oluştuğu sanılan kimine göre sıkıcı bile görünebilecek bir yer değildir cennet.
insanın orada çok mutlu olacağı söylenir ama ben bilgisayarım ve internetim** olmadan mutlu olamam. eğer bunlarda olacaksa cennete girmeyi kabul ederim.