cennet ve cehennem

entry43 galeri5
    43.
  1. insanların bunu mecazi olarak kullandıklarını düşünüyorum ölünce bilinç sonsuza kadar kapalı olacak ve yok olacak fiziken artık ölüsün birşey duyman görmen imkansız doğmadan önce hiçsen öldükten sonra da hiç doğmamış gibi hiçlik söz konusu.
    1 ...
  2. 42.
  3. Ölünce güzel kalpli insanlar cennete, kötü kalpli insanlar cehenneme gider.
    0 ...
  4. 41.
  5. 40.
  6. 39.
  7. eskiden, mutlu şekilde ölen kabirde cenneti, psikolojik sıkıntılı şekilde ölen de cehennemi yaşayacak hal sandığım aslında hal değil mekan olan yerlerdir.
    0 ...
  8. 31.
  9. Biri dünyada yananlar, diğeri dünyada yakanlar için olduğuna inanılıyor.

    Bir de sadece ilahi buyrukları yerine getirmediği için dünyada yanmasına rağmen, yakanlarla birlikte cehenneme girecek olan bir kesim var. Bu kesimin büyüklüğü tahmin edilenden de fazla. Kulağına gidince çok kızacak biliyorum ama bence bu insanlara büyük haksızlık yapılıyor.
    7 ...
  10. 30.
  11. Yüzyıllar önce, aslında evrende mikroskobik bir öneme bile sahip olmayan, varlığının biyolojik bir süreç olduğunu, hayatının sonsuz üzere sonsuz bir kainatta sıfır etkiye sahip olduğunu kabullenemeyen egomanyak biri tarafından uydurulmuş olması muhtemel mekanlar.

    sonrasında ise açık kaynak kodlu olmuş, tüm dinler bu kavramları bünyelerine almıştır.
    1 ...
  12. 29.
  13. 28.
  14. Cennet ve cehennem, size ayakkabinizin bağından daha yakındır.

    (Hz.muhammed(s.a.v).
    8 ...
  15. 26.
  16. her gün çeşitli vesilelerle yaşadıklarımızdır.
    0 ...
  17. 25.
  18. korka korka cennete gideceğime osura osura cehenneme giderim dedirtir.
    1 ...
  19. 23.
  20. tamamen palavradır çünkü sonsuzluk atfedilebilen bir şey varsa öncesiz ve sonrasız olmalıdır. mesela tanrıya atfedilen özellikler insanda(veya herhangi bir şeyde )varsa o halde tanrı sonsuz olamaz çünkü tanrıyı tanrı yapan özelliklerin başka bir yerde bulunması onu başka bir şeyle eşit veya ondan aşağı gösterir ki iki sonsuz olamaz. cennet ve cehennem tanrıdır demiyorsa kimse cennet ve cehennem sonsuzdur diyemez.

    mantıken mümkün değil bu çünkü. yani bırak tanrıya inanmamayı inanan biri bile sonsuz cennet cehennemi kabul ederse kendiyle çelişmiş olur.

    çok mantıksız bence. dün bunu biraz düşündüm geçekten mümkün değil.
    1 ...
  21. 23.
  22. gidilmek için yaşam boyunca çırpılınan yerlerdir.
    0 ...
  23. 22.
  24. şöyle başlıkların altında edebiyat kasanlara da bitiyorum.

    birbirinin zıttı iki mekan.
    0 ...
  25. 21.
  26. Cennet sekiz,cehennem yedi kattır.
    1 ...
  27. 22.
  28. dünyada kolu kırılınca, aç kalınca "ben cehennemi yaşıyorum", ibiza'da özgürce önüne gelenle seks yapıp canı istediğinde kendi kızıyla ilişkiye girip keyfine bakınca "ben cenneti yaşıyorum" diyenlerin; ikisinin de burada olduğunu iddia ettikleri mekanlar. yalnız şöyle bir sorunsal var ; imtihan ve doğuştan gelen bilgisizlik.

    dindeki cennet-cehennem tasvirleri ister uydurma olsun ister olmasın, o tasvirlere inanmayanlarınkinden kat be kat daha mantıklıdır. zira işin içinde salt cennet-cehennem değil, mahşer, imtihan, nefs, arzuların dizginlenmesi vs. var. ve olabilecek en mantıklı şekilde "tanrı" denilen kavramın devreye girerek "kesin doğru ve yanlış" iddia ettiği kurallar, ceza sistemi falan var. yani hırsız, dine göre daima suçlu, hatalı, kötü, yanlış. hiç şaşmıyor. dogmalaştığı için sabit. yani ipi insana vermiyor, tanrıya bağlıyor. hareketleri kendisi üstlenmiyor, tanrıya atfediyor. çok mantıklı. hatta baya baya felsefi bir dehalık söz konusu.

    connot cohonnom borodo donyodo bon sonsozom diye konuşanlar biraz sığır bence. kusura bakmayın. madem yaşadığımız "kötü" şeyler bu dünyayı bizim için cehennem yapıyor ve madem yaşadığımız iyi şeyler bize cenneti getiriyor o halde soruyorum: birinin parasını çalmak bizim için kötü müdür? hayır. bizi mutlu eden herşey de iyidir. o halde istediğimiz herşeyi yapabildiğimiz sürece kârdayız demektir. e iyi de o zaman ben sana niye güveneyim? bana niye vicdan, başkalarına iyilik, hede hödö edebiyatı yapıyorsun? bana niye "iyilik insanın içinde olacak, dine gerek yok!" edebiyatı yapıyorsun ki? ayrıca o cennet-cehennem mantığına göre ne diye sana cenneti yaşatacak olan parayı başkalarına yardım etmek için kullanasın? sen şuna "içinde bulunduğum toplumun dini geleneklerinin etkisi altında kaldığım için başkalarına iyilik yapmak bana iyi geliyor" desene..
    2 ...
  29. 21.
  30. Dünyada ki yaşam bittikten sonrası için birer sonuçken , yine dünyadaki yaşam akışı içerisinde insanın doğruya yönelmesi için birer davetiyedir.
    0 ...
  31. 20.
  32. Silifke yakınlarindaki obrukların(çöküklerin) adıdır.
    0 ...
  33. 19.
  34. yaratılmış olmaları bu dünyanın ve burada olan yaşamın gerçek olmadığı sonucunu doğuruyor mu? evet.
    aldığımız nefes bir yana, osurduğumuz gaza kadar her şey illüzyon o halde.
    ilginç lan. ne bileyim.
    dinlere göre mario gibiyiz mınakoyim.

    neyse gideyim bi bölüm dizi izleyeyim.
    1 ...
  35. 18.
  36. cehennem yarattığımız, cennet ise henüz yaratamadığımız.

    bir kavşağa ve iki yola ayırdık yol'u.

    umudu çabalamaya yeğledik,

    işaret levhasını da tanrı diye birinin eline verdik,

    bizde oysa ki.
    1 ...
  37. 17.
  38. nerede oldukları açıklanmamış ve bilinmeyen 2 dini kavram.
    Cehennem çizgi filmlerde yerin altında olarak tasvir edilir.
    0 ...
  39. 16.
  40. Müslümanların her boku yapıp sonunda müslüman olduklarından dolayı gidicekleri yer =Cennet böyle garip bir olay.
    1 ...
  41. 15.
  42. uzun zamandır düşünürüm cennet cehennem ve öteki dünyayı. hangimiz düşünmüyoruz ki ? ama şuna inanıyorum, benim için cennet ve cehennem; öldüğümü hissettiğim, kalbimin durduğunu anladığım o bir kaç saniye belki hatta salise içinde düşüneceğim, anımsayacağım ve asla hatırlamak istemeyeceğim şeylerden oluşuyor. ve o anın sonsuza dek süreceğine inanıyorum.

    eminim bir kaçımız hatta bir çoğumuz kendimizce büyük kazalar atlatmışızdır. ben bundan 1,5 sene önce büyük bir araba kazası yaşadım. araba takla atarken sanki sonsuza dek sürecekmiş gibi geliyor, o kadar çok şey düşünüyorsunuz ki kafanız patlayacak gibi. eğer ölüme yaklaşmanın verdiği his böyle birşeyse ölümü yaşamak tam bir işkencedir. bizi bu işkenceden kurtaracak şeyse o son ana ne kadar az "asla hatırlamak istemeyeceğimiz" pişmanlıklarımızdan götürmektir. bir ateistim bizleri vicdan yoksunu veyahut her türlü günahı işleyen tipler olarak görüyor olabilirsiniz. ama ne yazık ki vicdan teist yada ateist dinlemiyor, keşke dinlese.
    0 ...
  43. 14.
  44. 2 sinin de olmayışı, vaadettikleri ve bahsettikleri her şey bu dünyadan alıntı olmasıyla doğru orantılıdır.
    0 ...
  45. 13.
  46. Cennet

    Cennet…
    Cehennem üzerine kurulmuş sırat ile geçilen gizemli hayat.

    Hz. Adem’in yasak ağacın meyvesinden yediği için dünyaya gönderildiği adres…

    içinde bulunan bitki ve ağaçların gölgesiyle kaplanmış yerle gök arası geniş bir meyvelik bahçe.

    iman edip sâlih amel işleyenlerin ebedî âlemdeki makamı…

    Rablerinin huzuruna suçlu olarak varmaktan korkanların ve nefsini hevasından arındıranların konağı.

    Allah’ın rızasını kazananlar için mükafat olarak hazırlanmış hoş bir mekan.
    Altlarında ırmaklar akar Adn cennetlerinin, orada irem ve Gesi bağlarını mecazda bırakarak çekirdekli ve çekirdeksiz üzüm bağları ve asmalar vardır. Asmalı konaklar vardır içinde huriler oturan. Mü’minler pınar başlarında yüzerler Naim cennetlerinde… Hüsna cennetinde görür Allah’ın kulları Rablerini… Dolunaya bakar gibi temaşa ederler yaratıcılarını… Kimisini aşk-ı Hak almış durur… Kimisi Tur’da Rabbinin tecellisini gören Musa gibi olur. Kimisi kılıçların gölgesinde gelmiştir Cennet’e, kimisi anasının rızasını alarak varmıştır selam yurduna… Kimisi sabır sayesinde giymiştir ipek elbiseyi. Kimisi altın kâseden içmiştir Kevser’i…
    Peygamberlerin davetine uyarak iman edip, dünya ve ahirete ait işleri, kulluk vazifelerini elden geldiği kadar güzel bir şekilde yapan temiz ve müttakî kişiler için hazırlanmış bir huzur ve saadet yurdudur. Kısaca ahiretteki nimetler yurdunun adıdır.

    Kur\'an-ı Kerîm ve hadis-i şeriflerde Cennet, çeşitli şekillerde tasvir edilmiştir. Bilhassa Kur\'an-ı Kerîm\'de ağaçları altından ırmaklar akan Cennetler şeklinde anlatılmaktadır:
    \"Cennet takva sahiplerine, uzak olmayarak yaklaştırılmıştır. işte size va\'dolunan, gördüğünüz şu Cennet\'tir ki, O, Allah\'ın taatına dönen onun (hudud ve ahkâmına) riayet eden çok esirgeyici Allah\'a bütün samimiyetiyle gıyâben saygı gösteren, hakkın taatına yönelmiş bir kalble gelen kimselere aittir. \"

    (Kâf, 31-33)

    \"Tövbe edenler, iyi amel ve harekette bulunanlar öyle değil. Çünkü bunlar hiç bir şeyle haksızlığa uğratılmayarak Cennet\'e, çok esirgeyici Allah\'ın kullarına gıyâben va\'d buyurduğu Adn Cennet\'lerine gireceklerdir. Onun vadi şüphesiz yerini bulacaktır. Orada selâmdan başka boş bir söz işitmeyeceklerdir. Orada sabah, akşam rızıkları da ayaklarına gelecektir. O, öyle Cennet\'tir ki biz ona kullarımızdan gerçekten müttakî olanları vâris kılacağız. \"
    (Meryem, 60-63)

    Cennet, bu dünyada yapılan iyiliklerin ahirette Allah tarafından verilen karşılığıdır.
    Kur\'an\'da Cenâb-ı Allah şöyle buyurmaktadır:

    \"Adn Cennetleri vardır ki altlarından ırmaklar akar. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar. işte günahlardan temizlenenlerin mükâfatı.\"
    (Tâhâ, 76)

    Kaynaklar:
    1) Cennet, Durak PUSMAZ, Şamil islam Ansiklopedisi
    2) Cennet, A. Hamit Özyayla, ilkadım Dergisi, Eylül 2004

    Cennet şu anda var mı?

    Ehl-i Sünnet inancına göre, Cennet halen vardır, yaratılmıştır, hazırlanmıştır. Nitekim şu ayet bunu açıkça ifade eder:

    \"Rabbinizin mağfiretine ve eni göklerle yer kadar olan Cennet\'e koşun. O Cennet takva sâhipleri için hazırlanmıştır. \"
    (Âli imrân, 133)

    Peygamber Efendimiz (sav.) şöyle buyurmuşlardır:
    \"Demincek Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu.\"

    \"Cennet bana yaklaştı, o kadar ki, eğer cür\'et edeydim salkımlarından bir tânesini size getirebilecektim.\"

    Cennet Yeryüzünde miydi?
    \"Biz: Ey Âdem! Sen ve eşin beraberce cennete yerleşin...\"
    (Bakara Suresi 35)

    Cennet yeryüzünde şeklinde zannedenler olmuşlardır. \"Filistin\'de yahut Fâris ile Kirmân arasında bir cennet idi. inişi de oradan Hindistan\'a nakliydi.\" denilmiştir. Bu şöyle bir anlayışla söylenmiştir:

    -Çünkü Âdem\'in yaratılışı yeryüzünde olduğunda ittifak vardır.

    -Kıssada semaya yükselmesi zikredilmemiştir. Olsa idi öncelikle hatırlatılırdı.

    -Bir de ebedi cennet olsaydı, çıkılmaz ve şeytan oraya giremezdi.

    Ancak bu tahmin, göründüğü kadar makul ve tabii değildir. Âdem\'in yeryüzüne inişi, yeryüzünde ortaya çıkması, akıl ve nakle daha uygundur.

    -Ebedi cennet de devamlı oturmak için girmekle, misafir olarak girmek arasında da fark vardır.

    -\"Cennet\", ahirette müminlerin varacağı sevap evidir ki, şimdi mevcut, fakat dünyada görüşten gizlenmiştir. \"Cennet\" denilince Kur\'ân dilinde bilinen budur.

    -Âdem\'in cennette oturması hali, ahiret âleminin meydana gelişine benzer bir ilk oluştur. Ve bu durum bize göre bir makul âlemdir.

    -Yeryüzü ile onun arasında mekanla ilgili bir uzaklık tasavvuruna da lüzum yoktur. O da aynı feza içindedir.

    Bunda akla yaklaştırmak için söylenebilecek olan söz: Âdem\'in ruhunun bütün kemal kuvvetlerini haiz olarak, maddeye, önceki unsurlara ilk ilgisi, diğer deyişle beşerin aslı olan ilk Âdem\'le ilgili hücreciğin esîrî bir şekilde oluşumu ve ondan eşinin ayrılmasıdır. Muhyiddin-i Arabî\'nin bir deyişine göre, ruhun tabiata ilk verilişidir.

    Kaynak: Elmalı Tefsiri Bakara Suresi 35.ayet

    Cennet de Allah\'ın Görülmesi

    Allah\'ın Âhirette Görülmesi (Rü\'yetullah). Müminler, âhirette, cennete girdikten sonra Allah\'ı göreceklerdir. Bu görmenin mahiyeti hakkında kesin bilgi yoktur. Ancak bilginler Allah\'ı görme olayında, bu dünyada varlıkların görülmesi için zorunlu olan şartların gerekmediğini ileri sürmüşlerdir.

    Kur\'ân-ı Kerîm\'de \"Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parlayacaktır. Rablerine bakacaklardır\" (Kıyâmet,22-23) buyurularak, âhirette müminlerin Allah\'ı görecekleri haber verilmektedir.
    Resulullah (sav) buyuruyor:
    \"Muhakkak ki siz şu ayı görüşünüz gibi, Rabbinizi de göreceksiniz. Ve o sırada izdihamdan ötürü birbirinize zarar vermiş de olamayacaksınız\"

    \"Cennetlikler Cennet\'e girdiği zaman Allah (c. c.) şöyle buyuracak:
    \"Size daha da vermemi istediğiniz bir şey var mı?\" Cennetlikler de Şöyle derler:
    \"Yüzlerimizi ak çıkarmadın mı, bizi Cennet\'e koymadın mı, bizi Cehennem\'den kurtarmadın mı? (o yeter).\"
    Rasûlullah sözlerine devam buyurarak:
    \"Cenâb-ı Hak perdeyi kaldırır, Cennetliklere artık Rablerine bakmaktan daha sevimli gelecek hiç bir şey verilmiş olmaz. \"

    Müminlerin Allah\'ü Teâlâ\'yı Cennet\'te görmeleri, herhangi bir yön, yer ve şekilden uzak olarak vukû bulacaktır. Bunun keyfiyeti bizce meçhuldür.
    \"Allah bilir\" deriz. Kur\'an ve Sünnet\'te bildirildiği için kesinlikle böyle inanırız.

    Kaynaklar:
    1) Cennet, Durak PUSMAZ, Şamil islam Ansiklopedisi
    2) ilmihal, iman ve ibadetler, isam, 1999(Hadid,14)

    Cennette Hangi Dil Konuşulacak?

    Cennet dili Arapça\'dır. Değildir diyenlere deriz ki:

    Resululullah (s.a.v) buyuruyor:

    \"Üç hasletten dolayı Arabı seviniz:

    Çünkü ben Arabım,

    Kur\'ân-ı Kerim Arapça olarak nazil olmuştur.

    Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır.\" (1)
    Allah Resülü, iki Cihan Serverinin (s.av) konuştuğu dil Arapça olacak da Cennet dili Arapça dan başka bir dil mi olacak. Hz.Adem (a.s) yeryüzüne indirilmeden Arapça konuşacak da, Cennet dili mi Arapça olmayacak?
    Hz.Aişe r.a. buyuruyor:

    Cennet ehli Muhammed aleyhisselamın diliyle konuşacaklar. (2)
    (Allahulalem)

    Kaynak:
    1) Feyzu\'l Kadir, imam Münavi, ibni abbas\'tan rivayet edilmiştir.
    2) Mevahib-ül Ledünniye, imam Kastalani(Hadid,14)

    Cennete Nasıl Ağaç Dikilir?

    Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki,
    - Cennetde ağaç yokdur. Oraya çok ağaç dikiniz!.

    - Oraya ağacı nasıl dikelim dediklerinde,
    -Tesbîh, tahmîd, temcîd ve tehlîl okuyarak) buyurdu.
    Yanî, (Sübhânallahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber) diyerek Cennete ağaç dikiniz buyurdu.
    Bir hadîs-i şerîfde,
    -Bir kimse, Sübhânallahil\'azîm ve bihamdihi derse, onun için Cennetde bir ağaç fidanı dikilir, buyurdu.
    Görülüyor ki, Cennet ağacı, dünyâda harfler ve sesler şeklinde, bu kelimeye yerleşdirilmiş olduğu gibi, Cennetde, bu kemâller ağaç şeklinde bulunmakdadır. Bunun gibi, Cennetde bulunan herşey, dünyâdaki ibâdetlerin, iyi işlerin netîceleridir. Allahü teâlânın kemâllerinden herhangi biri, bu dünyâda, iyi sözlerde ve iyi işlerde yerleşdirilmiş olduğu gibi, bu kemâlât, Cennetde, lezzetler, nimetler perdesi altında meydâna çıkar. Bunun içindir ki, oradaki lezzetleri, nimetleri Allahü teâlâ beğenir. Bunları tadmak, Cennetde sonsuz kalmağa ve Allahü teâlâya kavuşmağa sebeb olur. Zevallı Râbi\'a (rahmetullahi aleyhâ) eğer bu inceliği anlamış olsaydı, Cenneti yakıp yok etmeği düşünmezdi. Ona bağlılığı, Allahü teâlâya bağlılıkdan başka sanmazdı!

    Kaynak: Mektubat, imam-ı Rabbani, 1. Cilt 302.Mektup(Hadid,14)

    Cennet Cehennem Ehlinin Konuşması

    Kur\'an-ı Kerim\'de Cennet ehli ile Cehennem ehli arasında konuşmalar yapılacağı da belirtilerek bu konuşmalardan nakiller yapılmaktadır:

    \"O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman edenlere derler ki: \"(Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım.\" Onlara: \"Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın\" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azap vardır.
    (Hadid,13)

    Münafıklar) Onlara seslenirler: \"Biz sizlerle birlikte değil miydik?\" Derler ki: \"Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (Müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip-beklediniz, (Allah\'a ve islam\'a karşı) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp-aldattı. Sonunda Allah\'ın emri (olan ölüm) geliverdi; ve o aldaltıcı da sizi Allah ile (Allah\'ın adını kullanarak, hatta masumca sizden görünerek) aldatmış oldu.\"

    Cennet\'in Anahtarı
    Son sözü Kelime-i Tevhîd olan kimsenin mükâfatı Cennet\'tir .
    Bu durumu hadisçiler şöyle yorumlarlar: Lâ ilâhe illallah, Cennet\'in anahtarıdır, ancak bu anahtarın dişleri vardır, onlarda ilâhi emirlere bağlı olmak itaat ve ibadet etmektir. Bir de \"Lâ ilâhe illallah\" demekle, birinin müslümanlığına hükmedilmez, \"Muhammedün Rasûlullah\" (Muhammed Allah\'ın peygamberidir) sözünü de eklemesi gerekir. Hatta islâm dininden başka bütün dinlerden uzak olması icab eder. Bu inançta olan kimse, ehl-i kebâir (büyük günah işleyen) de olsa, günahı kadar Cehennem\'de ceza gördükten sonra Cennet\'e girecektir.
    Muaz b. Cebel (r.a.)\'ın Hz. Peygamber (s.a.s.)\'den rivayet ettiği şu hadis meseleyi açıklığa kavuşturur:

    \"-Hiç bir kimse yoktur ki, kalben tasdik ederek Allah\'dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)\'in, Allah\'ın kulu ve resûlü olduğuna Şehadet etsin de, Allah ona Cehennem\'i haram etmiş olmasın (herhalde harâm eder)\"

    Ehl-i Sünnet ve\'l-Cemâat inancına göre, \"Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Rasûlullah\" diyen ve bunun gereğince iman edip salih amel işleyen her kimse Allah\'ın izniyle mutlaka Cennet\'e girecektir. Cennetlikler, hastalık, sakatlık, ihtiyarlık, huysuzluk vs. hallerden uzak olarak yaşayacaklardır.
    Kaynak: Cennet, Durak PUSMAZ, Şamil islam Ansiklopedisi

    Cehennem

    Derin kuyu, ahirette kâfir ve günahkâr kimselerin azap Cekecekleri ceza yeri. Kur\'an-ı Kerîm\'de inanan ve güzel amel işleyen kimselere Cennet vadedildiği gibi (Kehf, 107); kâfir ve günahkâr kimselere de Cehennem vâdedilmiştir.

    Kâfir, münâfık ve müşrikler Cehennem\'de ebedî kalırlar, orada ölmezler ve azabları hafifletilmez.
    Tövbe etmeden günahkâr olarak ölen ve Allah\'ın kendilerini affetmediği mü\'minler ise Cehennem\'de ebedî kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azap edilir. Sonra oradan kurtulup Cennet\'e girerler ve orada ebedî kalırlar.
    Allah Cehennem\'i diğer yaratıklardan önce yaratmıştır ve şu anda mevcuttur, yok olmayacaktır. Nitekim şu ayet bu durumu gayet açık ifade eder:
    \"Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odun insanlarla taşlardır. O kâfirler için hazırlanmıştır. \" (Bakara, 24)

    \"Kâfirler için hazırlanan ateşten korkun. \" (Ali imran, 131)

    insanın eğitimi ve iyi davranışlara yönlendirilmesi açısından Cennet ve Cehennem inancının dünya hayatına etkileri açıktır. Kişi, gizli ve açık yaptığı her şeyin karşılığını, bulacağını ve Cehennem\'deki cezânın dehşetini hatırladığında, elbette hareketlerine çeki düzen verme ihtiyacını duyacaktır.

    Kaynak :Cehennem, M. Sait ŞiMŞEK, Şamil islam Ansiklopedisi

    Cehennem Ateşi ve Azabı

    Ateş, insan cismine çok büyük acı ve ızdırap verdiği için ahirette kâfir ve münâfıkların cezası ateşle verilecektir. Böylelikle Cehennem, Allah\'ın tutuşturulmuş ateşinin ismidir,

    işte Cehennem\'in en açık vasfı ateş olduğu için bazen, Cehennem yerine ateş manasına \"nâr\" kullanılır:

    \"Şüphesiz ki münâfıklar nâr\'ın en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı bulamazsın.\"
    (Nisâ, 145).
    Cehennem\'de görülecek azabın miktar, şiddet ve şekillerini ancak Allah ve Rasûlü\'nün bizlere bildirmesiyle ve bildirdikleri kadarıyla bilebiliriz.
    Kur\'an-ı Kerîm\'de belirtildiğine göre;

    a-Cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatır:

    \"Cehennem inkâr edenleri şüphesiz çepeçevre kuşatacaktır.\"
    (Tevbe, 49)
    b-Cehennem ateşi sönmez:
    \"Biz sapık kimseleri kıyamet günü yüzü koyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Varacakları yer Cehennem\'dir. Onun ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırız. \"
    (isrâ, 97)

    c-Cehennem dolmak bilmez:
    \"O,gün Cehennem\'e: \"doldun mu?\"deriz. O! \" Daha var mı?\" der. \"
    (Kaf, 30)
    d- Kaynarken çıkardığı ses:
    \"Rablerini inkâr eden kimseler için Cehennem azabı vardır. Ne kötü bir dönüştür. Oraya atıldıkları zaman onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. Nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. içine her bir topluluğun atılmasında bekçileri onlara: \"size bir uyarıcı gelmemiş miydi\" diye sorarlar. Onlar evet, doğrusu bize bir uyarırı geldi; fakat biz yalanladık ve Allah hiç bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içerisindesiniz, demiştik \" derler. \"
    (Mülk, 6-9)

    e- \"Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır. \"
    (Mü\'minün, 104)

    f- \"Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. \"
    (Mü\'min, 70-72).

    g- inkâr edenlere ateşten elbiseler kesilmiştir. Başlarına kaynar su dökülür de bununla karınlarındakiler ve derileri eritilir. Demir topuzlar da onlar içindir. Orada uğradıkları gamdan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler. Ve kendilerine \"yakıcı azabı tadın\"denir.
    (Hâcc, 19-22).

    h- Derileri yandıkça azabı tatmaları için yeniden başka derilerle değiştirilir.
    (Nisâ, 56).

    i- Ölümü isterler fakat azabları devamlıdır, ölmezler.
    (Zuhruf,74-77; Fatır,36).

    Peygamberimizin (sav) ifadesine göre:

    \"Cehennem ateşi (miktarca ve sayıca) dünya ateşleri üzerine altmış dokuz derece fazla kılınmıştır. Bunlardan her birinin harareti bütün dünya ateşinin harareti gibidir. \"

    Cezalar, işlenen suçlar cinsinden olacaktır. Dilleriyle suç işleyenlerin cezaları dillerine; elleriyle günah işleyenlerin cezaları ellerine vs. tatbik edilecektir.

    Kaynak : Cehennem, M. Sait ŞiMŞEK, Şamil islam Ansiklopedisi

    Cehennemin Kapıları
    Kur\'an-ı Kerîm\'de Cehennem\'in yedi kapısının olduğu belirtilmektedir.

    \"Cehennemin yedi kapısı olup, onlardan her bir kapı için bir grup ayrılmıştır.\" (Hicr, 44).

    Onun, o cehennemin yedi kapısı vardır. Yani gireceklerin çokluğundan dolayı yedi giriş kapısı veyahut azgınlığın çeşit ve derecelerine göre, önce Cehennem, sonra Lezzâ, sonra Hutame, sonra Sa\'îr, sonra Sekar, sonra Cehîm, sonra Hâviye isminde yedi tabakası vardır. Her kapı için, onlardan (o azgınlardan) bir grup ayrılmıştır.
    Ebu\'s-Suûd Tefsiri\'nde deniliyor k:
    \"Muhtemelen yedi kapı ile sınırlanması, helak eden şeylerin beş duyu ile hissedilen şeylerle şehvet ve öfke kuvvetlerini gereğine mahsus olmasındandır.\" Bununla beraber bunda diğer bir ihtimal vardır ki, şeriat dili açısından akla daha uygundur. Çünkü cehennem kapılarının yedi olması ile cennet kapılarının sekiz olması arasında apaçık bir ilişki vardır. Bundan dolayı denebilir ki, bu kapıların mükellef organlarla ilgili olması düşünülür.
    Bilindiği gibi insanın mükellef organları sekiz tanedir: Kalb, dil, kulak, göz, el, ayak, ağız, cinsel organ. Bunların yedisi açık, birisi gizlidir ki, o da kalbdir. Doğrudan doğruya Allah\'a bakan kalp kapısı açık olursa, bu sekiz organın her biri Allah\'ın emri üzere hareket ederek cennete birer giriş kapısı olabilir. Ve bu şekilde cennete sekiz kapıdan girilir.

    Fakat içte ruh körlenmiş, kalb kapısı kapanmış bulunursa dıştaki yedi organın her biri cehenneme açılmış birer giriş kapısı olurlar. işte cennet kapıları sekiz olduğu halde, cehennem kapılarının her birine ayrılmış bir grup olmak üzere yedi olması, Allah daha iyi bilir ki bu hikmetten dolayıdır. \"Ve ona ruhumdan üflediğim zaman...\" (Hıcr, 15/29) ifadesinin şerefine nail olmakla iman ve marifet kapısı olan kalb, cehenneme kapalıdır. Ondan yalnız cennete girilir, Allah\'a erişilir. Kalbi açık olan kimse şeytana uymaz, Allah\'ı inkâr etmekten ve O\'na isyan etmekten sakınır.

    Kaynak: Elmalı Tefsiri

    Cehennemin Yakacağı

    Cehennem\'in yakacağı hakkında da Kur\'an\'da bilgi verilmekte ve şöyle denilmektedir:

    \"Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler. \"
    (Tahrîm, 6).

    Cennet ve Cehennem’in Ebedîlîği

    Cennet’in de, Cehennem’in de varlığı ebedî olarak devam edecektir.

    Kur’an ve Sünnet nassları, hem Cennet’in, hem de Cehennem’in şu anda mevcut olduğunu, kıyamet, haşir ve hesap süreçlerinden sonra Cennetlikler Cennet’e, Cehennemlikler Cehennem’e gittikten sonra orada ebedî kalacaklarını açık bir şekilde ifade etmektedir.

    Şu kadar ki, Cennet’e gidenlerin hiç birisi oradan bir daha çıkmayacak, ancak Cehennem’e gidenlerin bir kısmı, yani günahkâr mü’minler, günahları miktarınca azap gördükten sonra Cehennem’den azad edilecek ve ebedî hayatlarına Cennet’te devam edeceklerdir.

    Ancak; bizim varlığımızın sonsuzluğunun, Allah Teala’nın varlığının sonsuzluğu “gibi” olmayacağını, zira bizim sonsuzluğumuzun da varlığımız gibi “mümkin”, O’nun sonsuzluğunun ise varlığı gibi “zorunlu” olduğunu unutmamak gerekir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük