Ister inanın ister inanmayın ama böyle bir olay var.
Anamın ayağının altına paspas olurum.
Analar neden bu kadar merhametli oluyor aklım almıyor. Kendim gibi bir oğlum olsa belki de katil olurum mk ama anam çok merhametli be.
'' cennet anaların ayaklarının altındadır''
insanlara kakılan peri masallarından birisidir mesela. üzücü ama çoğu da yer.
yazdıklarımı okuyun da, uykunuz açılsın.
çoğu erkek çocuğu sormuştur bu soruyu, sormadıysa da onun mallığıdır:
''annem beni neden bu kadar seviyor?'' diye.
anne, erkek çocuğuna karşılıksız sevgi verir, senin yanında olur ne yaparsan yap.
' hadi oğlum yaparsın' der
aslan oğlum maslan oğlum diyerek sizin götünüzü kaldırır iyice.
derdinizi dinler, tavsiye verir aslında sizi törpülerken.
burada kızlar konusunda anası'nın tavsiyelerine muhtaç olan, dişileri tavlama becerisi olmayan aptal bir anakuzusu doğar.
bunu şimdiye kadar fark edememen ilginç gerçekten, ' siz' annenizin sizi sevme sebepleri arasında son sırada bile yer almıyorsunuz.
şimdi söyleyeceklerimi okuduktan sonra bazılarınız bırakacaktır okumayı, şaşırtmaz. yine siz kaybedersiniz.
neyin ne olduğunu bilmeden malak bir şekilde sürdürürsünüz hayatınızı. sığ insanlar, sığ hayatlar.
kadın hamile kaldığında, dengesizleşir
doğum anına kadar sürekli psikolojisini ve kendini şartlar, '
toplumdaki ''çocuğunu sevmeyen kadın iyi anne değildir'' tabusunun etkisiyle.
ben bokta doğursam 'sevmek zorundayım yoksa kötü anne olurum'
diye düşünür.
östrojen seviyesi zirvededir hamilelik süresince, bu da kadınlık hormonudur halk deyimiyle.
bu psikolojik baskıyla geçen zaman sonunda erkek çocuğunu doğurur.
doğumda çektiği acıyı da hesaba katın kadının psikolojisini daha iyi anlamak için.
bebeğini ilk emzirdiğindeyse hayatındaki en şiddetli orgazm' ı yaşar.
işte bu yüzden anneler erkek çocuklarının üzerine kocasından daha fazla düşer.
babalarda eşlerini cinsel olarak tatmin edememeye başlarlar.
biraz farkındalığınız varsa anne- erkek çocuk bağının kuvvetinin, karı-koca bağınkinden daha kuvvetli olduğunu görmüşsünüzdür.
sizin yerinize düşmanı olsa onu yine sizi sevdiği gibi sever, çünkü bunu yapmasını bilinçaltı söyler ona.
belgesel izleyenler görmüştür yada doğadaki bazı şeyler dikkatini çekmiştir.
annesi terketmiş olan yavruları başka bir dişi hayvan sahiplenir, onu emzirir kendi çocuklarından ayrı tutmaz.
kendisinin doğurmadığı yavru kedileri emziren dişi kedileri de görebilirsiniz.
babanızsa sizi siz olduğunuz için sever. olduğunuz kişi, karakteriniz gibi faktörler yüzünden.
gerçi, ananın manipülasyonlarıyla ne hale geldin amk acizi seni başkası karıya götürsün de diyebilir.
' benim böyle oğlum' yok der ki sonuna kadar haklıdır da.
eğer kadınlar şefkatli varlıklarsa,
neden sokakta tanımadığınız bir dişiyle göz göze geldiğinizde size nefretle ve düşmanı gibi bakıyor?
bi kadına bu kadar işi yüklemek için bu derece büyük bir yalan ortaya atılmalıydı. her yerde olduğu gibi yine bir din istismarı olduğunu görüyoruz. inananlara acıyorum.
Anne, bu dünyada en fedakar kişidir. Ne olursa olsun, bu gerçek sarsılması zordur. Kız, önce hayatı öğrenir, kendinden sonraki nesli yetiştirmek için alt yapı oluşturur. Hayatını düzgün bir adamla birleştirir ve artık sadece dünyaya gelen çocukları için yaşarlar. Kendilerinin ne yediği, içtiği ya da giyindiği önemli değildir, onların bundan sonra tek zevki, yaşama amacı evlatlarının kendisinden daha iyi bir yere gelmesidir. Anne, iyi yetişmiş, bilinçli ve iyi bir nesil yetiştirsin, iki dünyasını da kurtarmış sayılır. iyi ki varsınız!..
''ana gibi yar bağdat gibi diyar olmaz'' sözüne kulak asmayıp bağdatı bombaladılar. cennete ne yapılacağı merak konusudur.
diye saçmalayısım geldi. hazır içimden gelmişken yazayımda saçmalamış olayım.
eğer gurbette aklınıza geliyorsa gözünüzün dolmasına vesile olacak bir hadis-i şeriftir...
o sizler için gün henüz gözlerinde ki mahmurluğu atmadan kalkar, bir şeyler hazırlar, gün içinde ne zaman ne isterseniz isteyin hiç şikayet etmez, hep yapar...
Bu görüş türkiyede herkes tarafından kabul edilir.Kadına uygulanan şiddette hiç bir zaman ayak altına şiddet uygulanmaz.Ayak altına sevgi ve saygıda kusur edilmez.
islam'ın kadınları evli barklı, çocuklu olarak düşündüğünü gösteren hadis. neden cennet kadınların ayakları altındadır denmemiş de, anaların ayakları altında denmiş? cevap açık: islam, kadınları anne olarak görmek istiyor ve anneliği özendirmek istiyor. işte islam'ın kadına bakışı bu kadar geri.
isra suresi 23. ayette de: rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "üf!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. islamiyet'in gözünü seveyim.
tam hikayeyi hatırlamasam da bir gün dünyalar güzeli bir prenses varmış. çocuk prenses için yanıp tutuşuyormuş. bir gün çocuk cesaretini toplamış prenses le konuşmaya gitmiş. prenses çocukla evlenmeyi kabul etmiş fakat bir şartım var annenin kalbini bana getir demiş. çocuk deliler gibi aşık ya gitmiş annesinin yanına annecim bana kalbini ver demiş annesi bir dakika bile düşünmeden oğluna kalbini vermiş. çocukta aşkından hiç üzülmemiş almış annesinin kalbini yola düşmüş. çocuğun yolda giderken ayağı takılmış elindeki kalp yere düşmüş ve dile gelip oğlum canın yandımı demiş. işte anne böyle birşey cennet bile az.
not: hikayeyi tam hatırlamıyorum. biraz uydurma var kusura bakmayın.*