anne karnındaki bebek gibi bacaklar karna doğru çekilmiş, eller dizlerin arasına sokulmuş, baş göğse doğru eğilmiş bir şekilde uyumak eylemi. bu çoğunlukla bir uyku alışkanlığıdır ama bazen stres altındaki kişi, kendisini anne karnındaki gibi güvende hissetmek için bu pozisyonda uyur.
Daimi uyuma şeklimdir. Küçüklüğümden bu yana yatağın çok ufak bir kısmını işgal ederek cenin pozisyonunda, neredeyse tamamen hareketsiz uyurum. Ses de çıkmaz. Pek uyuyamıyorum tabii, o yüzden nerede uykum gelirse uyuduğumdan yatak dışında mümkün olmuyor. Ama yatakta veya halıda uyursam sadece cenin pozisyonu.
Bebekler uyumayı çok sever, yaşlılarınsa uykuyla arası pek yoktur. Yaşlanan insan , yaşam deneyimine fazlasıyla alışmıştır ve enerji haline geri dönüşten çekinmektedir.
Fizikselleşmeye alıştığı için ruhsallaşma konusunda tedirgindir.
Bebekler ise tam tersine fizikselleşmekten tedirgindir. Doğduğu anda bu yüzden ağlamaya başlar. Uykuyu bu yüzden sever.
Enerji varlığı olduğu sürece kendini sonsuz güvende yani yuvada hissetmektedir. Anne karnında uzun süre bekletilmelerinin anlamıda budur.
Anne karnı yer çekimsiz bir ortamdır ve bebeğe yaşamın fiziksel baskılarını en az düzeyde hissettirir.
Yetişkin insanlar uykularında bu yüzden cenin şeklini alır...
Önce anne kucağında uyuruz, popo hafif çıkık ohhhh.
Kız çoçuğu ise baba kucağında uyur bu şekilde.
Sonra sevdiceğin koynunda uyur bu şekilde.
Daha sonra en sevdiklerini uyutur bu şekilde.