an itibariyle programına rojini davet ederek bizi şaşırtmamıştır zamanın ruhuna göre davranmak bu olsa gerek tipik bir zamanın adamı bölücülüğün diz boyu olduğu memlekette senin de bunları yapmana şaşırmamak gerek aslında.
hakkında gasteci iddiaları dolaşan şey. malum hediye samsung galaxy s3 olayında, hem telefonu almış, hem de gastesinin okur temsilcisine atar yapıyor. bi tane şirket adına kesilen fatura koymuş, inanalım diye bekliyor. neyse, ayarın kralı burada zaten, üstüne ne desek boş, aha okuyalım kimler bu ülkede neler yapıyor görelim birlikte:
türkiye'nin en magazinsel, en dandik, en entelektüel olarak içi boş yazarlarından biridir. magazinle dolup taşmış beyni ile elini siyasete bulaştırmaya çalışıp onu da beceremez, içi boş burjuva milliyetçiliği yapar, sinir bozar...
kısacası küçük sinektir ama mide bulandırmada üstüne yoktur.
erkek ömür gedik. ikisi de çapsızlıkta birbirleriyle yarışırlar. ikisinin de gazeteci olduğu iddia olunur, kanıt olarak da kelebek'de yazmaları gösterilir. bilmiyorum ama delil yetersizliği olsa gerek.
bu adamın yazdıklarından feyz almak gibi bir durum asla söz konusu olamaz. yani sana bugün bunu veya şunu öğretmez, göstermez, lan adam ne güzel yazmış dedirtmez. birşeyler yazar ama donanımsız ve kalifiye değildir yazdıkları. senden benden tek farkı, senin söylediklerini, bir gazete köşesinde yazıyor olması. dümdiz bir adam ama yazıyor işte.
taraflı, ukala, entel geçinir, kibirlidir -tanımıyorum yazılarından anlıyorum-, emperyalist, gıcık, dedikoducu vs. vs.
amaaaaaa, hürriyeti elime aldığımda ben ilk bu adamı okuyorum arkadaş! yıllar yılı evimize bu gazete girdi, onun yazılarındaki akıcılığı, verdiği bilgilerdeki sağlamlığı, eğlenceli dedikoduyu ne rahşan gülşanda ne yazgülü bilmemnede bulamadım.ne onur sosyetetürk, ömür gedik vs. ne de bir başkasında. ne uzun ne kısa ne sıkıcı ne çok yüzeysel.. ayrıca çocukluğumdan beri - 10-15 senedir okurum kendisini- , tom hankse benzettiğim için ikinci bir hayranlığım da oradan geliyor.
ayrıca abartıyorum biraz, uzun zaman hürriyet alamadığım günler oluyor, o zaman da cep telefonumdan cengiz yazıp zaman zaman toplu halde bütün yazılarını yine okuyorum. belediye başkanlarıyla toplumsal sorunlara filan dokunduğunda hımm aferin diyorum.
tiryakisi oldum valla.
bir köşe yazarı daha fazla ne ister ki?
tv eleştirmeni olmasına rağmen televizyonlarda hiç tutmayan programlar yapan, oldukça itici ve taraflı yazan yazar kişisidir. medyatava.com'un sahibi olma ihtimali yüksektir. saldırmak istediğine kendi sitesi üzerinden saldırılarıyla tanınır. en son tv8'de oldukça gereksiz bir program yaparken görülmüştür.
tv8 deki programında can bonomo nun tanınmamasıyla ilgili çıkışında haklı olan kişi. çoğu kişinin can bonomo için "tanınmıyor tanımıyoruz etmiyoruz" gibi söylemlerine "diğer kişileri edirne den ötede kim tanıyor kim biliyor ki. edirne den çıktıktan sonra herkes aynı" diyerek güzel bir laf etmiştir. sanki demet akalın, hande yener avrupa starı aq.
--spoiler--
trtnin geçtiğimiz hafta neden trabzonspor-akçaabat maçını değil de, sakaryaspor-denizlispor maçını yayınladığı hala merak konusu.
aynen hıncal uluçun dediği gibi; trtnin bu kararıyla ligde en iyi futbol oynayan takımın maçını geçen hafta izleyemedik.
meğer bu kararın ardında trabzonspor yönetiminin ricası yatıyormuş. trabzonspor yönetimi, maçın açık kanaldan yayınlanmasını stada seyirci gelmez gerekçesiyle istememiş.
uefada ve ligde çok iyi gidiyoruz bu konuda bize yardımcı olun diyerek trtden akçaabat maçını yayınlamamasını istemiş. trt de trabzonun ricasını kırmayınca, eldeki diğer maçı sakarya-denizliyi canlı yayınladı.
trabzonspor yönetimi kendi açısından haklı olabilir. peki trtnin yaptığı ne kadar doğru?
yayın hakkını almak için yıllık 10 milyon dolar verdiğin bir ligde, iyi futbol oynayan, reytingi daha yüksek olacak trabzonspor yerine sakarya-denizli maçı yayınlanır mı?
bu kapıyı açtıktan sonra yarın başka kulüp yönetimleri de rica ederse trt onların da maçlarını yayınlamayacak mı? trtnin hangi maçları yayınlayacağına kulüp yönetimleri mi yoksa trt yönetimi mi karar verecek?
trabzonspor maçı televizyondan olmadığı gibi radyodan da canlı yayınlanmadı. trt, elindeki tek radyo spikerini aynı gün gençlerbirliği maçına ankaraya gönderdiği için trabzonspora gönderecek spiker bulamamış.
şaka gibi değil mi?
trt şu futbol işine gerekli önemi vermeli. yani bu tür hatalı kararlar, trtye yönelik eleştirileri artırıyor.
oysa stadyum her hafta daha iyiye gidiyor, trtnin yayınladığı maçların rejisi beş yıldır maç yayınlayan lig tvnin rejisinden iyi...
bir de bu artılara gölge düşürecek şu yanlışlar olmasa...
--spoiler--
eleştirmesi gereken;
'para babaları sayesinde bazı takımların maçlarını canlı yayınlamayı aklından bile geçiremeyenlerin, 'trabzonspor'un maçını yayınlamamayı lütuf gibi görmeleri'
olması gerekirdi.
o ise bu adil olmayan düzenin neden işlemediğini, bir rica üzerine neden bozulduğunu sorgulamış ve eleştirmiş.
'trabzonspor kendi açısından haklı' diyerek empati yapmış belki ama daha büyük çerçeveden bakarak şu soruyu sorsaydı bugün tarih önünde daha dik durabilirdi:
'neden trabzonspor'un maçları yayınlanıyor da diğerleri değil?'
şimdi de köşesinde alnı açık bir şekilde şunu yazardı:
'ben demiştim! dediklerim ve düşüncelerim doğrulandı! artık tüm takımların maçları naklen ve şifreli yayınlanıyor, adilsizlik giderildi!'
keşke bu yazıyı yazmasaydı.
cengiz semercioğlu, aysel gürel'in anısına hazırlanacak tribute albümle ilgili projeyi üstlenen isimlerin murat yıldırım ve samsun demir olduğunu, albümün çıkış tarih hedefinin 17 şubat 2011 olduğunu yani proje ile ilgili en net bilgileri içeren bir yazı yazmış. sonra da projeyi bu kadar net bilen, yakından takip eden birisi olmasına rağmen, albüm hakkında şu da olsa bu da olsa diye önerilerde de bulunmuş aynı yazıda . hah işte o öneriler bana, sanki onlar da projenin zaten içeriği de cengiz semercioğlu tarafından öneri gibi yazmış hissini verdi. bu kadar net bilgilerden sonra akıl vermekle zaten projeye de biraz saygısızlık yapmış gibi... zira ilerde burda yazdıkları o projede hayata geçtiğinde sanki cengiz semercioğlu köşesinden akıl vermiş de olmuş gibi olacak ki bu da projenin gerçek sahiplerine haksızlık olacak... ne bileyim hiç yoktan böyle bir projeyi ortaya atsa üstüne istediği kadar öneri yazsın ama hazırlayanından çıkış tarihine net bilgilerle donanmış bir yazıda içerik önerisi gerçekten çok sakil olmuş. öyle işte... merak edenler için ilgili yazının linki http://www.hurriyet.com.t...zin/yazarlar/18628977.asp
Kardeşi de 'medya' sektöründen: Cem Semercioğlu. Sabah'ın tv eleştirmeni Yüksel Aytuğ, 10 Eylül 2010'da Cem Semercioğlu ve yapıp ettikleri hakkında köşesinde şunları yazmış:
Cem Semercioğlu (Değerli meslektaşım Cengiz Semercioğlu'nun kardeşi) son derece girişimci bir medya çalışanı. Kurduğu yapım şirketiyle de birbirinden başarılı çalışmalara imza atıyor. (Kanaltürk'teki "Orada Neler Oluyor?" gibi... Şimdi "2. Sayfa" adıyla yayınlanıyor) Cem'in yeni hamlesi ise reklamazzi. com adıyla bir internet sitesi kurmak oldu. Amaç, sitenin kadrosunda yer alan genç, deli dolu reklamcılık öğrencilerinin katkılarıyla reklamların kritik ve analizlerini yapmak. Böylelikle reklam ve marka dünyasına ait en sıcak, anlık gelişmelerden insanları haberdar etmek. Ayrıca reklam ajanslarının içinde bulundukları kısır, orijinallikten uzak, para tuzağı eylemlerini Reklamazzi ile tekrar gözden geçirmelerini sağlamak. Zira Cem ve genç arkadaşları yaygın inanışın aksine "Reklamın iyisi kötüsü olur" düşüncesindeler.