'"Türkler'le Moğollar aynı kökten gelen iki kardeş millet olmakla beraber Çengiz Han, Moğol değil, Türk'tü. Çengiz”in Türklüğü tarihî geleneklerin dışında tarafsız çağdaş Çinlilerin tanıklığı ile de sabittir."
Hüseyin Nihâl Atsız'
"Türkler'le Moğollar aynı kökten gelen iki kardeş millet olmakla beraber Çengiz Han, Moğol değil, Türk'tü. Çengiz”in Türklüğü tarihî geleneklerin dışında tarafsız çağdaş Çinlilerin tanıklığı ile de sabittir."
10 milyon kişinin öldürülmesinden bahsediliyor ki bu 10 milyonun o coğrafyayı düşünürsek inancını çocuğunun islama mensup olması su götürmez bir kanıdır. Cengizin* amaçladığı attila dan farklı değil yani yayılmak. o yayılınca kendinden olmayanlar biat edince aslın kuldan cariyeden farksız oluyorlar ve sokaktaki köpek kadar değeri oluyor. Cengiz de gittiği her yerde yayılmacılarıyla birlikte tecavüz olayına hız veriyor ve nesilleri moğol veya moğolların içindeki türk boylarını hesaba katınca bizim sevdiğimiz durum ortaya çıkıyor abi herkes türk ya diyoruz. yani aslında bu vandallıkla beraber çoğu yer bir sonraki nesille beraber türk oluyor. cengiz sonrasında tecavüz ve yayılmadan çok yerleşik düzene geçildiğinden göç eden kavimler vasıtasıyla anadolu bildiğiniz batı roma misali dayanamıyor o zamanki kısmen güçsüz bizansa yeni yeni düşmanlar geliyor sonrası malum ceddimiz falan filan işte. şimdi burda aslında insanlar 2 ye ayrılıyor bu durumun iyi mi kötü mü olduğu yönünde taraf sizindir. ilk grup vandallık kötüdür diyen hümanist kesim ki o zamanlarda cengizden başkaları da bunu yapıyordu ikinci grupta oh iyi olmuş diyen kesim 10M insanın ölmesinden dolayı doğa kendini çabucak yeniliyor ve 10M kişinin saldığı CO2 doğaya karışmıyor ve tabiki ozonda ferah bir nefes alıyor. zaten o zamandan sonra ozon tabakası bu dönemden sonra başka bir dönem rahat yüz görmüyor. vs vs. iyi akşamlar.
Ingiliz epik destan yazari conn iggulden'in "cengiz han" hakkinda yazdigi kitap serisi, cengiz han'i merak edenler icin iyi bir kaynak olabilir. seri Olaylara farkli bir bakis acisiyla bakmaniza yardimci oluyor.
Bir gün keşişlerden biri oğlu Ögeday'a gelir ve cengiz han'ı rüyasında gördüğünü ve hristiyan olduğunu söyler Ögeday bunu hangi dilde söylediğini sorunca keşiş "uygurca" cevabını verir bunu duyan Ögeday "babam moğolca'dan başka dil bilmezdi" diyerek cevap verir
Sonra bilmiyorum yalancı diye keşişi sikti herhalde.
Türk devlet geleneğinden oldukça etkilenmiş eski bir hükümran.
ancak hakkında cüveyni'nin tarih-i cihan güşa adlı eserinde aktardığı şu kısım, oğuznamelerde de olup dikkatimi oldukça çekmiştir.
cengiz çocuklarını topluyor ve eline bir ok alıyor, kırıyor; sonra bir fazlasını alıyor, kırıyor; kıramayacağı kadar aldıktan sonra işte böyle birlik içinde olursanız kaybetmezsiniz diyor.
bu osmanlı dönemi oğuznamelerinde de olan bir kısımdır. oğuz han çocuklarını çağırır ve o aynı konuşmayı yapar.
ancak bu hikaye osmanlı döneminde cengizilerden üstün olduklarını ve tahtta oğuz'un neslinden kayıların olması gerektiği anlayışına dayanan bir söylencedir. islam öncesi oğuz kağan destanında bunu görmedim, islam sonrasında var. bunu cengiz han'dan mı aldık yoksa o mu bizden aldı pek bilemiyorum ancak bizim vermiş olmamız daha ihtimal dahilinde.
ayrıca oğullarından ögeday'a olması lazım bir kesiş gelir ve babasını rüyasında gördüğünü hristiyanlığa geçtiğini söyler(uygurca söyler bunu zira devlet dili türkçedir.) ögeday ona babasıyla hangi dilde konuştuğunu sorar ve keşiş ''uygurca'' cevabını verir. ögeday ''babam moğolcadan başka dil bilmezdi'' der.
neyse bunlar kalsın burada niye yazdım bilmiyorum.
napolyon'dan az, haçlılardan çok çok daha az kitap yakmış, kütüphane uçurmuştur. ama gel gör ki bu adlar -müslümanlar ve türklerin asıl düşmanıyken- hiç duyulmamıştır. hiç söylenmemiştir. hiç de söylenmeyecek galiba.
çünkü birileri ne derse, ne gündeme getirirse onu söylüyor sazanlar. he vahşi, katil midir? evet. fakat hazar'dan kore'ye paranız çalınmadan, namusunuza göz uzatılmadan gidebileceğiniz tek devletti. konuşacaksanız her şeyi ile konuşun.
bağdat'a uğramaya da ömrü yetmemiştir. torunu hülagü onun yerine şereflendirmiştir bağdat'ı. ülke sınırlarına bakın demiş sümsük. aynı mantıkla osman bey cezayir'e gitti o zaman.