Günümüzde zaten bu tarz oluşan cenaze, düğün, eğlence vs cemiyetlere pek çok kişi "desinler" diye gitmektedir.
Cenaze evinde yemek verme yedirme hadiseside gelenleri en iyi şekilde ağırlama, sanki cenaze değilde mekân açmış havasında yeme içme şenliğine doğru evrilmekte.
Adettir güzel bir şey, ama günümüz insanının kendini bu konudada kanıtlama çabası maalesef pek hoş olmuyor.
En nefret ettiğim adetlerden biridir. Daha ne olduğunu anlamadan evde gözlerin rahmetliyi arar. Cidden Öldü mü? yok mu şimdi? diye içinde bulunduğun durumu anlamaya çalışırken akraba bozuntusu seslenir: "guzum yavrum pide çok kuru yok mu acı biber bide limon ver sana zahmet"..
insanlar sabahtan öğlene/ikindiye hatta bazıları akşama kadar yanında oluyorlar. Yemek yeme imkanları yok. Saçma değil gayet yerinde bir gelenek. Kaldı ki üstteki yazarın dediği gibi acısı en büyük olan üstlenmez bu görevi. Kardeş payı’ndaki hilmi örnek verilebilir.
hayatta anlamadığım ender şeylerden biri. lan benim zaten acım var, bir de gelen gideni niye doyurmak zorundayım? acıkan s.ktirsin gitsin yemek yesin gelsin, taziye evine yemek yemeye gelen de bir zahmet hiç gelmesin.
--spoiler--
hayatta anlamadığım ender şeylerden biri. lan benim zaten acım var, bir de gelen gideni niye doyurmak zorundayım? acıkan s.ktirsin gitsin yemek yesin gelsin, taziye evine yemek yemeye gelen de bir zahmet hiç gelmesin.
asla anlamayacağım adetlerden biri.
--spoiler--
Adam senin acına ortak olmaya, acını paylaşmaya gelmiş. Sen de ekmeğini paylaşacaksın reis.
Bunda anlaşılmayacak bir şey yok!
Kimsenin başına gelmesini istemeyeceğim bir durum. Ananeme çok bağlı bir torundum, birkaç yıl önce kaybettik. Canımın içi nur içinde yatsın. Cenazesi kaldırılmadan daha yemek derdine düştük. Herkes acısını unutmuştu insanlara ne dağıtacağız, kaç tane pide yaptırmalıyız… Cenazesi getirildi, acımızı hüznümüzü yaşayamadık. Son kez duamızı edip vedalaşamadan pide dağıtma telaşına düştük. Annem zaten perişan bir durumdaydı, bir yandan dik durmaya çalışıyor, diğer yandan sözde acımızı paylaşan insanlara hizmet ediyordu. Helal hoş olsun hepsi ama cenaze evinden hizmet beklenmez. O eve yemek beklentisiyle gidilmez.
BiZDE (KIBRISTA DURUM FARKLI YAKINLARINI KAYBEDENLER KAHVEHANEDE MEVLiT OKURLAR,BÜTÜN KADINLAR TOPLANARAK YAPARLAR BUNU, O SIRADA EVLERiNDE TATLILAR,EL AÇMASI (PiLAVUNA,ZEYTiNLi,HELLiMLi,TAHiNLi YAPIP BiR DE BAKKALDAN MEYVE SUYU ALIP YAKINLARINA GÖTÜRÜRLER.
kardeş orası cenaze evi aş evi değil. acı paylaşmaya gelen de karnını doyurup gelsin bir zahmet. insanlar orada perişan acı yaşayacak lavuğun biri elinde kaşık tabakla gelip " bir tabak daha alabilir miyim" diyecek he... sokarlar o kaşığı ona orada kimse kusura bakmasın.
sen belli ki yorum yapmış olmak için yapmışsın ve bu adetin çıkışını ve aslını bilmiyorsun. anlatalım sorun değil; bu adetin aslı, cenazesi olan insan yemek, temizlik vs gibi ev işleri ile uğraşmasın acısını yaşasın diye normalde komşuları ve akrabaları tarafından tazye evinin temel ihtiyaçlarının sağlanmasıdır aslında. yani tencereyle yemek getirilmesi, bulaşık yıkanması, taziyeye gelenlerin karşılanması gibi. amma ve lakin nasıl olduysa zamanda bu durum taziye evinin aş evine evrilmesine yol açmış.
--spoiler--
kanka git kuşa böceğe anlat çalıya çırpıya anlat buna anlatma anlamıyor bu vaktini boşa harcama boş boş konuşuyor sadece.
--spoiler--
Sen sus karışma, 007 kardeşim bana yazmış. Kurban ol sen ona.
Doğru şeyler yazmış. Cenaze evine yemek yemek amacıyla gitmek çok yanlış gerçekten.
Bsg derler adama, bırak acımı yaşıyayım, seni doyurmakla mı uğraşayım bu halimle anlamında. Ha gelirken eli boş gelmeyip, yiyecek içecek getirirse eyvallah.