baba : yürü camiye gidiyoz?
oğul : gelemem baba
baba : niye?
oğul : kavunlar yola savruldu onları toplamam gerek.
baba : ne kavunu lan?
oğul : kamyonu devirdim.
kışın yaşanılan sobalı ev efsanesidir.. islami ekolden bakarsak cenabet namazın günahı ile babanın gönlünü yapmanın sevabı birbirini götürür.. korkuya mahal yok hertürlü gideri vardır.. adam öldürmekten iyidir..
baba hiç olmadık bir vakit birden yerinden kalkar ve "hadi olum camiye" der...o an başınızdan kaynar sular dökülür...ama nafile gitmek zorundasınızdır....tam caminin bahçesinden girecekken.."ahh baba mideme kramp girdi" der ve usulca uzaklaşırsınız...
öyle ya da böyle baba kararlıysa illa götürür o camiye. asıl sıkıntı camide yaşanır. sünnette kenarlarda durursun tamam ama farza gelince saflar sıklaştıkça huzursuzluk başlar, babanın gözleri seni arar, kaş göz yapar gel bu tarafa diye. cemaatin mis kokusunu kaçırır gibi hissedersin; bitmez o namaz, hoca da uzattıkça uzatır. selam verilir verilmez tesbihata kalmadan kapıda bulursun kendini.
bi de çıkışta ''hay maşallah allah kabul etsin delikanlı'' diyen amcalarla konuşurken yaşanan iç hesaplaşma vardır ki sorma gitsin.