kendisini çok severdim. erhan abiyle birlikte çocukluğumuzun kahramanlarıydı ayna grubu. 90'larıa dair hatırlanan en güzel şeylerden biriydi. ölümüne çok üzülmüştüm. saygı ve sevgiyle anıyoruz seni "aynadaki kel adam".
Sen unutma beni parçasına hala can veren vefat etmiş ayna üyesi.
Az önce erhan güleryüz solo performansına denk gelip hüsrana uğradım. Parçanın "yalnızım yine yalnız" kısmında içim eridi. Cemil özerensiz hiç olmamış. O duyguyu alamadım ve yarısında kapadım.
ayna kliplerinde erhan güleryüz'ün her defasında en iyi manitaları götürüp,
bu abimizin de erhan güleryüz'ün arkasında durumdan şikayetçi olmayan, kaderine razı tavırlarla sessiz sessiz gitar çalmasından mıdır nedir, kendimi bildim bileli hep kendisini erhan güleryüz'den daha samimi ve sempatik bulmuşumdur.
gece gece aklıma gelmiş rahmetli. çok güzel insandı. çok da güzel içerdi. yarım şişe viskisini hediye etmişti bir kere bana. daha doğrusu ben yüzsüzlük yapıp istemiştim.
ilk kasedim, ilk konserim, ilk ezberlediğim şarkılar.. bunların hepsinde emeği olan, hayatımda büyük yer kaplayan ayna'nın kel adamı. huzur içinde uyusun.
erhan güleryüz tarafından hayatını konu olan çerkes filminin çekimleri devam etmektedir. belki bu dünyada kadrin bilinmedi ama arkandan daima seni hatırlatacak bir eser yapılıyor.
bugün durduk yere aklıma gelen, 90'lı yıllara damgasını vurmuş efsane..
evet, belki ismiyle bile anılmıyordu çoğu zaman. sadece "ayna'daki kel" deniliyordu. ama ayna'daki kel bir nesil için gençlik, çocukluk, güzel anılar, ilk aşk ve daha nice güzel şeyler demekti. ama değeri yaşarken pek de bilinemedi maalesef..
"gitar çalmayı bilmiyor, erhan çalıyor bu da playback yapıyor" bile demişlerdi zamanında. kimselere zararı yoktu herifin lan.. her klipte erhan güleryüz'ün arka planında kalmasına rağmen hiç ses etmezdi. kliplerdeki bütün kızlar erhan'ın sevgilisiydi, cemil kankaydı falan.. ölünce sevemezsem seni parçasının klibine bakıyoruz, erhan güleryüz yine sevgilisi ile beraber mutlu mesut geziyor. cemil abimiz onlara eşlik ediyor.. sen unutma beni parçasının klibine baktığımızda ise araba tamircisi olan ikiliden erhan'ın sevgilisi var. cemil yine yalnızları oynuyor.. daha bunun gibi birçok klip var. cemil özeren delikanlı adamdı, dosttu. arkadaşını yarı yolda bırakmayandı. o yalnızdı. o, ikinci adamdı..
son zamanlarında süründü adam.. ayna grubundan ayrıldıktan sonra her şey bitti adam için. son çıkardığı albümü dinleyeniniz olmuş muydu mesela?
uzamış sakalı ve titreyen elleri ile marketten rakı alıp yazdırmak zorunda kaldı parasızlıktan, kirasını ödeyemediği için evinden atılma tehlikesi yaşadı, elektriği kesildi ve tuhaf bir hastane odasında bir başına ölüp gitti.. serdar ortaç kadar olamadı mı..
çocukken hep sorardık birbirimize, sen ayna'daki saçı olan adamı mı daha çok seviyorsun, kel adamı mı diye. nerdeen nereye..
hemen hemen hepimizin bi çocukluk- gençlik anısı var bu adamla. benim de var tabii. hiç unutmam.
bi kış günüydü. daha ilkokul yıllarımdı. arkadaş bize gelmişti. kendisiyle ayna'nın yeni çıkan kasetini almıştık. tam 5 saat boyunca önlü arkalı bu kasetleri dinledik biz o gün. ta ki, annem elektrik parasının çok geleceğinden dem vurana dek. sonrasında kuzenler geldi o gün bize. kuzende o dönemin polaroid kodak fotoğraf makinesi vardı. dijital makineler falan yok o zamanlar, varsa da, bizim haberimiz yok. neyse, kuzen başladı sırayla o an evdekilerin fotoğraflarını çekmeye. sonra toplu şekilde çekti diğer kuzenlerle ve babaannelerle - ninelerle birlikte tabi. elimizde ayna kasedi, teybin başında verdik pozumuzu. cemil'in ön planda durduğu kaset kapağıyla..
o fotoğraf şimdi elimde. bakıyorum da, o fotoğraftakilerin hepsi bir yerlere savrulmuş. karedeki babaanne ve ninelerin cenazelerinde en ön safta yer aldığımı hatırlıyorum. kuzenin 2 çocuğu oldu, bir anadolu diyarında öğretmenlik yapıyor. arkadaş da şehir dışına taşınalı yıllar oldu.. cemil mi? aradan geçen yıllarda o gün çekilen fotoğraf karesinde benimle poz veren kral arkadaşım o benim..
bi keresinde de lisedeyken numarasını bulmuştuk arkadaşlarla.
gece saat üçte alkollü vaziyette aradık kendisini;
- aşk var mı ulann diye sorduk.
- var ulannn diye cevaplamıştı bizi gayet normalcesine ve bir dolu sövmüştü aşklara, eski aşklara ve yenilerine..
çok yazacak hadi iyi geceler cemil abi dedik, gülümseyerek kapattık telefonu. eminim o da gülüyordu..
artık telefonuna hiç ulaşılamayacak maalesef.. 05377210106
beni üzen bir diğer şey de, birilerinin öldükten sonra kıymeti bilinip, sonra yine unutulmaları. öldüğü gün bir sürü entry girilmiş ama 20.11.2013 tarihinde, yani ölümünün 1. yıldönümünde bir entry dahi girilmemiş hakkında.. hayat ne tuhaf lan.
kanser hastası olan oğluna, bir gün öğretmenin biri çocuğun özel durumunu bilmeyip çocuğa sert davrandığı için okula gelip öğretmenin yakasına yapışıp ağlayan bir adamdı cemil abi. rahat uyusun. zaten hepimiz yalnızdık da, sanki onsuz biraz daha yalnız kaldık. kaybedenler kumsalında seni bekliyoruz ayna'daki kel adam..
en son şarkısında manidar bir şekilde ''bütün barlarında içtim, öldüm sensiz istanbul'da'' demiş.kısa bir süre sonrada sirozdan kaybettik adamı.
allah rahmet eylesin.
klibi burada
öldü de değerli oldu meselesi değil cemil özeren benim için hep değerliydi triplerine falan girmeden söylemek gerek. evet herkes gibi ölünce benim de geçmişim adına birden kıymetli olan adam.
birinci sınıftaydım doğru hatırlıyorsam. müzik dersinde sınıf öğretmenimizin bize kendi keyfinden zorla öğrettiği şarkı-türkü leri sınıf arkadaşlarım tek tek tahtaya kalkarak söylerken onlara içim acıyordu. sıra bana geldiğinde gittiğin yağmurla gel şarkısını söylemeye başladığımda öğretmenim bana tuhaf tuhaf bakmıştı ki benim hayatımda bir ilk olan topluluk karşısında şarkı söylemek eylemi yarıda kesilmişti. o küçücük bacak kadar veledler alay etmeyi aşağılar gözle bakmayı da biliyorlardı daha o yaşta. gülüyorlardı bana kimsenin bilmediği bir şarkıyı söyledim diye. nedense ezilme duygusunun tam aksine sıra arkadaşım haricinde sınıf içindeki herkesi o an küçümsemiştim gözümde.
babamın beni tarkan konserine götürdüğü vakit omuzları ağrımaktan sahneyi göreyim diye çıkardığı yüksek yerde, bir yandan bitse de eve gitsem modunda somurturken yanı başımda bana takılmakla meşgul olan apaçi kılıklı abinin bile bana "bi ayna çıksa da dinlesek demi?" dediğinde belki de doksanların en somurtkan cocuğunun gülümsemesine vesile olmuş bir anıyı hatırlatır bana "ayna".
kreşte çocuklar çizgifilm kahramanlarını tartışırken sorardım ben önüme gelene sen aynadaki saçı olan adamı mı yoksa kel olanı mı? seviyosun diye.
- batmann
ben kel olan. deyince atlardı herkes "ben saçı olan adam" .
şu an dinlediğim tuhaf müziklerin ayna şarkılarıyla uzaktan yakından alakası olmasa da, tabi burdaki herkesin gençliği ya da çocukluğu ayna şarkılarıyla geçti ama benim çocukluğum radyodan ya da kral tv den ayna şarkısı beklemekle geçerdi. akdenizi, ölünce sevemezsemi bekleyerek tabi yoktu yutup o vakitler. akdeniz'in klibini izlerken ya da herhangi bir klibini. söylerdim kendi kendime bu adam niye daha arka planda diye. kendini saçı olan adam kadar gösterememiş belki bundan da gocunmamış, şarkılar besteler yapmaya devam etmiş. bu onun adamlığından mıdır, mütevaziliğinden midir bilemem ama esrarengiz havası ona daha hayran kalmam açısından bir başarı sağlamıştır.
cemil sert müzik yapmak istedi, zıtlaşmalar oldu demiş erhan. grup dağılmıştı ama cemil müziğe bakış açısıyla bir kere daha benim tarafımdaydı. bu yakınlığın çocuklukla bir bağlantısı olablir mi desem tesadüftür tabi ama şunu bil ki ben seni hep daha çok sevdim saçı olmayan adam.
hayatımın en berbat sınavlarından birinden çıktıktan sonra aldım ölüm haberini. üzerinden dakikalar geçtikten sonra üzülmeye başladım. malum geçmişe birden dönmek kolay olmuyo. gözyaşlarıma hakim olmak için yırtınırken o berbat sınav zikimde bile değildi. ölmesen benim için ne değişirdi ki aylarca yıllarca aklıma bile gelmezdin. sen saçı olan adamla beraber benim çocukluk geçmişimsiniz. ölmesen de öyle kalacaktı, şimdi de öyle kalacak. hep öyle kalacak. mekanın cennet olsun.