an itibariyle yaptığı basın toplantısında, soru soran bir gazeteciye cevap verirken kendisinden, "-iktidara geldiğimizden beri seçim ekonomisi uygulamadık, uygulamıyoruz, uygulayamacağız" cümlelerini duyduğum, beni dumura uğratan insan.
Yozgat'ta doğmuş, Avukat; istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş, Serbest avukat olarak çalışmış, Yozgat Belediye Başkanlığı yapmış, Anavatan Partisi Kurucu Üyeliğinde bulunmuş, 18. Dönem Yozgat, 20, 21 ve 22. Dönem Ankara Milletvekili. 46, 47 ve 53. Hükümetlerde Devlet Bakanlığı, 58 ve 59. Hükümetlerde Adalet Bakanlığı yapmış, 60. Hükümet'te Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevine atanmış, ingilizce ve orta düzeyde Fransızca bilen Çiçek, AK Parti Ankara vekillerindendir.
akp içinde derin devlete yakın duran bakanlardan birisi. insan hakları ile isminin yanyana gelmesi akp'nin bu kafayla neden silinmeye mahkum olduğunu da göstermekte. son ifrazatı ise 'ermenistan sınırına dayandılar'dır.
"Türkiye'nin belirli bir bölgesinde DTP'den başka parti kalmadı. Iğdır'ı aldılar, yani Ermenistan sınırındalar. AKP o bölgede sadece Mardin'i kazandı. Tamam, Ankara'yı aldık diye sevinebiliriz. CHP de izmir'i aldık diye övünebilir. Ama bu kutlamanın Türkiye'nin güvenlik açısından sorunlu bölgesine yardımı olmaz. Oraya ayrıca dikkatle bir bakmak gerekir."
diyerek, aslında başbakanın bahsettiği muhtemel kabine değişikliğinde değiştirilmesi gerekenlerden olduğunun altını çizmiş olan bakan.
1 mayıs 2009 kabine revizyonu olmasaydı bile hükümetten gitmesi gereken kişiydi. kabine değişiminde çokları gitti, ama maalesef o kaldı, tayyip'in hatası olarak tarihe geçti.
biraz önce haber türk kanalındaki gündem programında sunucuya "bak iki saattir bi' şeyden bahsediyorum" diyerek incelikten uzak, klasik bir akp'li olduğunu göstermiştir.
düzeltme: bilmiyorum size göre bir milletvekilinin herhangi biri gibi konuşuyor olması beklenen bir davranış mıdır! bana göre herhangi biri gibi değil, bulunduğu yerin gereğini yerine getirip, buna göre konuşması gerekir.
toki'den ihalesiz iş alan damadını ihbar eden akp bakanı.
hepsi iyi güzel de, yolsuzluğu ve üçkağıtçılığı ihbar etmen için illa da senin akraban olması şartı mı var? mensubu bulunduğun parti 7 yıldır ülkeyi soyup soğan'a çevirirken aklın nerdeydi? onları göremedin mi? yoksa, "onları da kendi akrabaları ihbar etsin, bana ne" mi dedin?
ucuz bir şovdan başka birşey değildir. namuslu olmak sadece temiz kalabilmek değildir, olup bitenlere de tepki göstermek, göz yummamaktır.
“Böyle bir ortamda kente PKK bayraklarıyla, terörist başının posterleriyle, sloganlarıyla, terörist kıyafetleriyle girmek açıkça tahriktir. DTP doğru davranmıyor. Sorumlu davranmıyor. Barış ortamını bozacak her türlü tahriki yapıyor. Hakkında kapatma davası süren bir partinin çok daha dikkatli, özenli davranması gerekir. Ama DTP tersini yapıyor. Yargıya kafa tutuyor. Adeta beni niye kapatmıyorsunuz, kapatın diye bağırıyor. Yargıya da kafa tutuyor, Türk milletine de kafa tutuyor. Bundan sonra da kalkıyor barış istiyoruz diyor. Huzur istiyoruz diyor. Hem bunu diyeceksiniz hem de en ağır tahrikleri yapacaksınız, üstüne de tehditvâri konuşmalar yapacaksınız. Bu nasıl barış istemek diye sormak gerekir.”
günaydın dediğimiz bakan. bu şımarıklığa, küstahlığa hükümetiniz yol açtı. şerefsiz köpeklerin ayağına yargıç gönderdikten sonra ne bekliyordunuz ki? kendiniz için de eleştiri yapacak mısınız?
kendisine cemaatleri soruşturan savcıyı aradınız mı sorusu sorulmuş.
ve " Her iddiayı cevaplamak zorunda değilim " diye cevap vermiş kişidir.
son çırpınışlarınız bunlar.
(bkz: yüce divan)
cemaatleri soruşturan savcıyı aradı mı aramadı mı sorusuna şöyle bir şeyler demiş.
"Türkiye, belli bir süreden beri çok sansasyonel dava gündemi olan bir ülke. Herkes konuştu. Hatta yargının bizatihi kendisinin konuştuğu konular oldu. Ben o zaman da demişimdir ki, görülmekte olan bir davayla ilgili konuşmayı doğru bulmuyorum. Görülmekte olan bir davayla ilgili konuşuluyor da çok sağlıklı bilgilere mi dayanılıyor? Bir taraftan diyoruz ki hazırlık tahkikatı gizli. Peki gizli bir konuda hangi doğru bilgiye dayanarak tartışma yapıyoruz? Olsa olsa basına yansıyan şekliyledir. Bilgi kaynağımız basın ise basının bir kesimi öyle, bir kesimi böyle yazıyor. Biz hangisini veri kabul ederek değerlendirme yapacağız. Veri kabul edilecek husus dosyanın kendisidir, çıkacak kararın kendisidir. Yargının saygınlığı bir ülke için çok önemlidir. Yargının saygınlığı en az kendi onurumuz kadar, kendi kişiliğimiz kadar saygı duymamız gereken bir konudur. Buna herkes saygı duyacak, herkes saygı duymalı. Yargının kendisi de saygı duymalı.Dosya henüz hazırlık safhasında. Bu iddialar ne kadar doğru? Sabredilirse ortaya yere çıkacaktır. Bugüne kadar gündemdeki konu ile ilgili bir tek cümle bir yerde açıklamada bulunmadım."
"Bunun tarafı belli, içeriği belli, karar verecek olanlar belli. Dosyayı gerçekten bilmiyorum. Eğer başkaları biliyorsa vahimdir. Nereden, nasıl biliyorlar? Yargının saygınlığına gölge düşürecek ve tartışmaları siyasetin malzemesi haline getirecek bir koridora girmişiz demektir. Bu bilgi kirliliği ortamında bir kısım konuların siyasetin konusu yapılmasını şahsen istemedim. Bir tek yerde de söylemedim. Bu soruşturma hep hazırlık safhasında kalacak değil. Önü açılacak, ne var içerisinde bileceğiz. Diyen neden, ne demiş, doğru mu, ne kadar doğru? Bu soruların cevabını hep beraber göreceğiz. Aceleye gerek yok. Benim yargıya saygımın gereği budur. Bir tek cümle dahi benim bu olayı kabul ettiğime dair hiçbir yerde görülemez. Geriye dönük herkes konuştu. Herhangi bir dava söz konusu olduğunda yargılamaya gerek yok. Daha ilk günden ya insanları mahkum ettiriyoruz, ya beraat ettiriyoruz. Bu çok doğru bir şey değil. ilkemi değiştirmedim, değiştirmeyeceğim. Konuyla ilgili savcının durumu da şu an tartışmalı. Yani onu burada konuşmayı doğru bulmam. Yargılamayı burada yapar hale geliriz. Burası komisyon, yargı merci değil."
''tutukluları (tarikat üyelerini) bırakın , cezaevleri dolu'' diyerek cumhuriyet başsavcısını yönlendirmeye çalışan eski adelet bakanı.
oysa arayıp sadece başsavcıya ''tutuklu çocukları bırakın'' demiş. gerçi soruşturmada çocuk tutuklanmamış ama olsun , çok düşünceli bakanımız.
kısaca, şu anda sözünü dinlemeyen başsavcı ergenokon terör örgütü üyesi olduğu için tutuklu , kendisi ise hala başbakan yardımcısı.
biz de oturmuş, akp'nin yargıyı bağımsızlaştırmasını bekliyoruz.
daha ziyade, arkasında t.c başbakanlık yazarken, basına, yapılan toplantıları ve alınan kararları açıklarken televizyonlarda görülen siyasi,bakan,akpli... özellikle seri kanlı ve hazır cevaplı oluşu dikkat çekicidir. keza, onca sorulan soruya kem küm etmeden eğri ya da doğru, geçiştirerek ya da dikkate alarak cevap vermektedir.