insanı verem edebilme potansiyeli yüksek olan yazar/düşünür(?).
Yani ne diyeyim, güzel güzel okuyorum bu ülke'yi, alâkalı alâkasız islam medeniyeti şöyleydi, Osmanlı böyleydi, medeniyet kötüdür diye araya girip duruyor, sinir bozucu bir hâl alıyor bir süre sonra bu. Ona buna sallıyor: "Yunan edebiyatı fuhuş edebiyatıdır, Roma da onun şakirdidir." diyor, tüm avrupalı yazarları, düşünürleri komik sayılabilecek şekilde eleştiriyor, ağır hakaretlerde de bulunuyor; sonra dönüp "montesquieu bize böyle böyle demiş, tanısaydı öyle demezdi." diyor. Gericiliği eleştiriyor, sonra eski düzene, Osmanlı'ya sayfalarca övgüler yığıyor, Said nursi'yi öve öve bitiremiyor. islamiyet'i eşitlik, özgürlük dini olarak tanıtıyor, iki paragraf sonra "kitap sahibi kavimler islamiyet'in üstünlüğünü kabul edecek, bu bir nevi misafirlik ama himaye edilenlerin hakları daha az olmalı." diye saçma sapan cümleler kuruyor, laiklikle dalga geçiyor. Dönüyor arada yahudilere laf atıyor, isa'ya sallıyor, "insanlığın tarihi neden isa'yla başlasın?" diye garip garip söylemlerde bulunuyor.
Bilgisine bir lafım yok fakat iki üç aforizma parçalamış diye yere göğe sığdıramadığımız bir diğer yazarımız kendisi oluyor galiba.
Komik.
Not: Cemil meriç'i üstat belleyenlere hayatlarında başarılar diliyorum, zor iş.
Babam (Cemil Meriç) gece kalkar, kütüphanenin karşısına geçer, "Hiçbirinizi okuyamayacağım" diye ağlardı. Şimdi ben de aynı duyguya kapılıyorum. O kadar çok okumak istediğim kitap var ki, okuyamayacağımı düşünerek içimden ağlamak geliyor.
cemil meriç gözlerini kaybettiğinde 36 kızı ümit meriç ise 8 yaşındaydı. babasına 32 yıl kitap okuduğunu söylemişti ümit hanım. Allah'ım nasıl güzel bir baba ve kızı demiş, bir kez daha hayran olmuştum. bu ülkenin incilerindendir. her ne kadar kitaplarını kavramak zatıma ağır gelse de bu ülke için kıymeti asla yadsınamaz.
Herhangi bir batı medeniyetinde yaşasaydı büyük bir düşünce adamı olabilecekken kendi deyimiyle düşman bir dünyada dostsuz büyümüştür. Daima başka, daima yabancı...
--spoiler--
insanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için.
Dünyadaki kaosun nedeni eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır.
--spoiler--
"her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi! düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?"
cemil meriç gibi insanların bu topraklarda yeniden yetişmesi dileğiyle.
kültürden irfana isimli not almaktan bıkmadığım eserin yazarıdır.
"-izm" lere olan düşmanlığıyla aynı noktada kesişiriz. şahsi fikrime göre de bu "-izmler" duygu ve düşünceleri basitleştiriyor; bir kalıba sokuyor. halbuki duygu ve düşünceler geniştir, bir kalıba sığdırılamaz.
örnek: mustafa kemal atatürk sevgimizi "kemalizm" olarak gösterilmesine karşıyımdır mesela. bu sevgiyi değersiz kılar, resmi hale getirir.
işte bu yüzden "-izm" lerden uzak durma konusunda cemil meriç haklıdır.