kocaman bir değer benimseyemediğimiz, anlayamadığımız.
bakın ne diyor: "Yürekten inanıyorum ki geleceğin dini katıksız bir hümanizm olacaktır, yani insanın bütününe saygı; hayat ahlaki bir değer taşıyacak, kutsileştirilecek yüceltilecek.Yarının başlıca kanunu güzelim insanlığa özen göstermek. Belli bir şekle bürünmeyecek bu inanç, hizipler ve tarikatlar gibi kimseye kapalı olmayacak. Akıl...dan başka kılavuz tanımayan, gizli remizleri, tapınakları, rahipleri bulunmayan, kiliseler dışı dünyada gönlünce yasayan geniş ve hür ilim.. iste insanlığı kanatlandıracak biricik inanç"
imanını kaybeden bir çağın dini. Sözünü dinletmek isteyen her felsefe bu kaftana bürünmek zorunda. Marksizm'den egzistansiyalizme kadar Avrupa'nın tüm düşünce akımları hümanist. Kavramdan çok kılıf; kelime değil bukalemun: demokrasi gibi, sosyalizm gibi. Hümanizm genç bir kavram, bati dillerin'den sonra fethetmiş. Ama müstağriplerimiz hemen benimsemiş kelimeyi, onlara göre Yunus'lar, Mevlana'lar, Hacı Bektaş Veli'ler su katılmamış birer hümanist. Hümanizm nedir, kimsenin tarife yanaştığı yok."
bir insan düşünün ki okumaktan gözlerini kaybediyor.
bir insan düşünün ki okumaktan gözlerini kaybettiğinde bile kitap sevgisi bitmiyor, ülke hakkında çok önemli eserler veriyor, tespitler yapıyor.
bir insan ki, son parasını kitaba verip aç kalıyor, bir lokantaya giriyor, yemeğini yiyor ve parası olmadığı için vermeden uzaklaşıyor. seneler sonra eline para geçince borcunu vermeye gittiğinde o lokantayı yerinde bulamıyor.
bir insan ki, tam anlamıyla insan,aydın.
işte Cemil Meriç.
edebiyat mabedinde, bezirganlara ve tufeylilere karşı ömrü boyunca nöbet tutmuş bir bekçi.
hisar dergisinde iki yıl boyunca fildişi kule' den üstbaşlığıyla isimsiz yazılar neşreder. bu yazılarında tanıtıcı unsur olarak sadece tarih bulunur. zamanla okuyucular bu durumdan rahatsız olurlar ve bu rahatsızlıklarını dile getirirler. neden mi? okuyucular için bu yazılar son derece karmaşıktır ve yazılar arasında konu birliği kurmak zahmetli bir iştir. okuyucular (hatta dergi yöneticileri bile) bu zahmetten kurtulmak isterler. bu talep meriç'e iletilir. meriç kabul eder ancak çok mahzun olur. üzüntüsünü ve üzüntüsünün nedenini derginin sahibine gönderdiği mektubunda şu satırlarla dile getirir;
"yazılara başlık koymamak asırları aşan bir doğu geleneğinin yarı şuurlu mirası. okuyucuya bir keşfin zevkini tattırmak, gerçek dostlara, yani layık olanlara seslenmek, bezirganları mabede, başka bir tabirle avâmı fildişi kule'me sokmamak arzusu. doğu, irfanı hisarlarla kuşatır; 'emanetleri ehline tevdi etmek' imanın şiarıdır. bu duyguda gururla tevazû, edeple istiğna kucak kucağadır. bir kamus-ı okyanus ta kelime bulmak, denizden inci çıkarmak gibi güç bir iş. "
(ayrıntılı bilgi için dücane cündioğlu'nun ilgili çalışması)
en uzun yolu ihtiyar etmemiz istenir. heyhat bizim yani avâm tabakası için mühim olan, meselenin basitliğidir. zorluk bizi sıkar. herhalde bu nedenle kapısında gece gündüz nöbet tuttuğumuz, bekçilik yaptığımız bir mabedimiz bile yok.
entel geçininen abazalara tavsiye edilecek yazardır. tek kitabını anlayarak okursanız binlerce kitap okumuş gibi entel taklidi yapabilirsiniz. adam hem sağcı hem solcu hem marksist hem ümmetçi ; hedef kitleniz de geniş olur . kız bile düşürürsünüz
"ideolojiler de, kilise gibi yobaz yetiştirir. Milliyetçilik Avrupa'nın içimize
soktuğu Truva atıdır. Hıristiyan veya Müslüman olunur ama, "-ist" olunmaz.
islam'dan habersiz bir islam karikatürüdür sosyalizm. Liberalizm, hür bir kümeste hür bir tavuk ve hür bir tilki demek. Faşizm harp sonu rejimidir. Harpten mağlup çıkmış, milli gururları
incinmiş askerlerin kurdukları rejimdir.
Benim için önemli olan rejim değildir. ister komünizm, ister faşizm, isterse diktatörlük olsun. Bence hepsi bir. Mühim olan dürüstlüktür, namuslu olmaktır."
kaçıyorsun, erkekçe çalışmaktan, yenilmekten, dövüşmekten kaçıyorsun. boş bulduğu ilk kulübeye sığınan bir köpek gibi ve her kulübeden, mantığın haşin eli boğazına sarılıp , kaçmağa zorluyor seni (cemil meriç)
"türkiye ruhunu kaybetti. toprak mı? en değersiz şeyimizdir belki de. belki de en değersiz şeyimizi kaybedince her şeyi kaybettiğimizi anladık; ruhumuzu......" - cemil meriç
son derece saygı duyduğum, belli başlı kitaplarını da okuduğum yazar. ayrıca, kızı ümit meriç de saygı duyulası bir insandır; tanıma fırsatım olmuştur..
Aşkın bir oyun olduğunu kabul etmiyorum. Aşk bir teslimiyettir, bir eriyiştir. Yeniden doğmak için uyanıştır. Aşkın bütün sırrı iki kelimede: Varlığından soyunmak Aşk için ya hep vardır, ya hiç. Sen hep misin, hiç misin?