cemil'in özgürlük kavramını yanlış anladığı durum. senin özgürlüğün eğer, bir diğer bireyin özgürlüğünü kısıtlıyorsa orada durmak zorundasın; ama cemil, bizim etrafa bakma, plaja gitme, denize girme gibi özgürlüklerimizi kısıtlıyor, birinin buna dur demesi gerek.
gayet güzel olmuş demeyi her ne kadar çok istesem de diyemiyorum, yakışmamış be cemilciğim, rezalet vallahi.
bu renk sana hiç gitmemiş. vallahi yeni ergen birisi görse seks hayatı başlamadan biter.
çok özel arkadaşlarının hoşuna gidebilir pembiş mayon, birşey dediğimiz yok.
ama olu orta yerde yapma be cemilciğim, iğrenç vallahi.
ürkütme bizi cemil lütfeeennn.
uğruna başlık açtıracak kadar dehşete düşürecek bir olay değildir. mevzu bahis link'teki daha dikkat çekici olan şey, pembe mayolu resminden ziyade söyledikleridir. berbat bir görüntü olabilir, herkesi kendi görüşü de hakikaten "size ne ulan?" demekte haklı gibi. cemil ipekçi'yi de zerre sevmem ama "benim rengim baştan belli, elalem gibi rengin kokunun arkasına sığınmıyorum" diyerek birtakım medya çapulcularına gereken ayarı yerleştirmiştir.
adam koskoca modacı, ne giyeceğini bilir yahu. üzerinde paralansın ne diyelim. (ayrıca belirtmekte fayda var, aynı haberi taraf gazetesinde okumadan mayonun rengine kesin karar veremeyiz.)