cemal süreya nın en güzel şiirleri

entry30 galeri0
    1.
  1. Mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir;
    Banliyo treninde rastladığımız
    Sınav saatini kaçırmış liseli kız,
    Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!

    Ey otobüssever ey Troya yolcusu!
    Anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk
    O iB(ipekböceği) sesli kadını;
    Birinin Grönland'ı olmaya hazırlanıyordu.

    iki çay söylemiştik orda, biri açık,
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
    3 ...
  2. 2.
  3. fotoğraf çektirmek için yan yana getirilmiş iki nesne değiliz biz
    güvercin curnatasında yan yana akan iki güverciniz
    mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler
    razı olma hiçbir sessizliğe
    biliyorsun seni seviyorum
    pencereden bakmayı
    öğreteceğim sana
    sesin
    balkona asılı çamaşırcasına
    havalansın, havalansın dursun
    sokakta değil balkonda
    dışarı çıktığın zaman
    romanını yastığın altına sakla
    şiirini mutfağa koy
    boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa
    öykünü yanına alabilirsin elbet
    müziğini de, resmini de
    niçin güvenmiyorsun bana?
    4 ...
  4. 3.
  5. Art çocuk, Muhyiddin Çelebi,
    Molla Fenari'nin kısık fitili;
    Okuduğu her beyitten sonra
    Gülsuyuyla yıkardı ağzını;

    Kirlidir şiir; ve söz atılmazsa zehirdir;
    Bunu bilirdi;
    Acı bir gölge geçerdi bakışından,
    Mesir macununun içindeki çivit gibi.

    Karısı yanındaydı hep,
    Çocukluktan kalma
    Ve artık değişmezlik kazanmış
    Yanlış bilgi;

    Odalarda ışıksız iki aslan
    Derinliğine iki atla sevişirdi.

    Kerbela yası hemen her zaman
    Görünmez kılardı Mevlit sevincini;

    Ölümü düşünen,
    Daha doğrusu anımsayan yüzü
    ilençler denizinde yüzerdi.

    ...

    (bkz: sıcak nal)
    2 ...
  6. 4.
  7. fotoğraf

    Durakta üç kişi,
    Adam kadın ve çocuk.

    Adamın elleri ceplerinde,
    Kadın çocuğun elini tutmuş.

    Adam hüzünlü,
    Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü.

    Kadın güzel,
    Güzel anılar gibi güzel.

    Çocuk,
    Güzel anılar gibi hüzünlü,
    Hüzünlü şarkılar gibi güzel.
    8 ...
  8. 5.
  9. --spoiler--
    Yemek yemek üstüne ne düşürsünüz bilmem
    ama mutluluğun kahvaltıyla bir ilişkisi olmalı
    --spoiler--
    6 ...
  10. 6.
  11. Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
    Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
    Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
    Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
    "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
    Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
    O gülün yüzü gülmüyor sensiz
    O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
    Hepten hüzünlü bu günlerde
    Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
    Masada tabaklar neşesiz
    Koridor ıssız
    Banyoda havlular yalnız
    Mutfak dersen - derbeder ve pis
    Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
    Vantilatör soluksuz
    Halılar tozlu
    Giysilerim gardropda ve şurda burda
    Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
    Mavi gece lambası hevessiz
    Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
    Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
    Radyo desen sessiz
    Tabure sandalyalardan çekiniyor
    Küçük oda karanlık ve ıssız
    Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
    içeri girmeni
    Senin elinin değmesini
    Gözünün dokunmasını
    Ve her şey tekrarlıyor
    Seni nice sevdiğimi

    CEMAL SÜREYA
    7 ...
  12. 7.
  13. Adam şapkasına rastladı sokakta
    Kimbilir kimin şapkası
    Adam ne yapıp yapıp
    hatırladı
    Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
    Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
    Bir kadın kimbilir kimin karısı
    Adam ne yapıp yapıp
    hatırladı.
    Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
    Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
    Adam bulut gibiydi, hatırladı
    Adamın ayaklarının altında
    Yıldızların yıldız olduğu vardı
    Adam yıldızlara basa basa yürüdü
    Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.

    Cemal Süreya // adam..
    3 ...
  14. 8.
  15. Yaşadım, Tanrım,
    Yarım ve uluorta,
    Bir dahaki hayatta,
    Varsa öyle bir hayat,
    Şiir yazar mıydım,
    Bilmiyorum.

    Ama kadınlar, Tanrım,
    Öyle sevdim ki onları,
    Gelecek sefer
    Dünyaya
    Kadın olarak gelirsem,
    Eşcinsel olurum.

    cemal süreya.
    3 ...
  16. 9.
  17. Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı

    Biliyorum sana giden yollar kapalı
    Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

    Ne kadar yakından ve arada uçurum;
    insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

    Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
    Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

    Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
    Ben artık adam olmam bu derde düşeli

    Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
    Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

    Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
    Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

    Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
    Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

    Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
    Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

    Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
    Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

    Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
    Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

    Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
    Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

    Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
    Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

    inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
    Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

    Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
    Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

    – Cemal Süreyya
    6 ...
  18. 10.
  19. Ayışığında oturduk,
    Bileğinden öptüm seni.

    Sonra ayakta öptüm,
    Dudağından öptüm seni.

    Kapı aralığında öptüm,
    Soluğundan öptüm seni.

    Bahçede çocuklar vardı,
    Çocuğundan öptüm seni.

    Evime götürdüm yatağımda,
    Kasığından öptüm seni.

    Başka evlerde karşılaştık,
    iliğinden öptüm seni.

    En sonunda caddelere çıkardım,
    Kaynağından öptüm seni.

    Cemal SÜREYA'nın erotizm kokan, benimde okuduğumda tebessüm etmeme neden olan şiir.
    3 ...
  20. 11.
  21. tüm şiirleri, düz yazıları ve çevirileri birbiriyle yarışır en iyi olmak için; tabiatının gereğide hepsi en iyidir; 'afrika dahil'
    2 ...
  22. 12.
  23. Oydu bir bakışta tanıdım onu
    Kuşlar bakımından uçarı
    Çocuk tutumuyla beklenmedik
    Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
    Nerden uzatmışsa tenha boynunu

    Dünyanın en güzel kadını oydu
    Saçlarını tarasa baştan başa rumeli
    Otursa ama hiç oturmaz ki
    Kan kadını rüzgardı atların
    Hep andım ne yaşanır olduğunu

    En çok neresi mi ağzıydı elbet
    Bütün duyarlıklara ayarlı
    Öpüşlerin türlüsünden elhamra
    Sınırsız denizinde çarşafların
    Bir gider bir gelirdi işlek ağzı

    Ah şimdi benim gözlerim
    Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor
    Bir kadın gömleği üstümde
    Günün maviliği ondan
    Gecenin horozu ondan.
    2 ...
  24. 13.
  25. Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların
    Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
    Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
    Bak bu sensin çocuğum enine boyuna
    Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki
    Sabaha kadar koynumda yatmışsın
    Bak bende yalan yok vallahi billahi
    Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur

    işe bak sen gözlerinde burda
    Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
    iyi ki burda yoksa ben ne yapardım
    Bak çocuğum kolların işte çıplak işte
    Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
    Gözlerin sabahın sekizinde bana açık
    Ne günah işlediysek yarı yarıya

    Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların
    Bunların konuşması olur öpmesi olur
    Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde
    Vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu
    Üç kulaç öteden istanbul gidiyordu
    Uzanmış seni usulca öpmüştüm
    Hemen yanımızda balıklar gidiyordu.
    4 ...
  26. 14.
  27. SiZiN HiÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?

    Sizin hiç babanız öldü mü?
    Benim bir kere öldü kör oldum
    Yıkadılar aldılar götürdüler
    Babamdan ummazdım bunu kör oldum
    Siz hiç hamama gittiniz mi?
    Ben gittim lambanın biri söndü
    Gözümün biri söndü kör oldum
    Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
    Söylelemesine maviydi kör oldum
    Taşlara gelince hamam taşlarına
    Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
    Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
    Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
    Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
    Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
    4 ...
  28. 15.
  29. 16.
  30. 17.
  31. - üvercinka
    - aşk

    '' Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük... ''
    1 ...
  32. 18.
  33. seçmek ne mümkün cemalimin şiirlerini
    her biri diğerinden daha kıymetlı
    üzerinde kokuyor emeğin dizeleri
    ben tercih edemem süreyamın dizilerini.
    2 ...
  34. 19.
  35. Gül şiiri vardır, aklımda kalan en güzel yeri şudur:

    Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum
    Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
    Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
    istasyonda tiren oluyor biraz
    Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım
    2 ...
  36. 20.
  37. cemal süreya - saat beş.

    SAAT BEŞ

    istanbul'da elimi kaldırdım
    Biraz içkiliydim, biraz sevdalı,biraz da minareli
    Geleni geçeni durdurdum
    Bakın dedim bakın gökyüzü nasıl eskimemiş
    Bir de şu martılara bakın nasıl alıngan martılar
    istanbul'da en ince minarede
    Beş tane gözüm vardı mavi

    istanbul'da gözümün birini söndürdüm
    Balıkların yarısı yok oldu gitti
    Hiçbir balığın kuyruğu yok kör oldum
    Ben bir zamanlar yelpazeli kadınlar görürdüm
    Evlerinde kocalarında uykularında
    Yarı yarıya saç yarı yarıya dudak
    Nasıl sıcak olurlardı düşünürdüm

    istanbul'da Divanyolu'nda denizin orda
    Bütün milleti başıma topladım
    Herkes birşeyler söyledi kendine göre
    Bir kadın döktüre döktüre susuyordu
    Yaklaştım yanına elini tuttum.
    Bak dedim martılar ne kadar alıngan
    işte tam bu sırada saat beşi vurdu


    Cemal SÜREYA
    2 ...
  38. 21.
  39. --spoiler--
    günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz
    sonra gelir
    bir merhaba der
    yine
    o kazanır...
    --spoiler--

    oooffff off.
    3 ...
  40. 22.
  41. 23.
  42. böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
    en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
    kesmemeye
    laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
    birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
    ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
    sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
    yatakta yatmayı bildiğin kadar
    sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
    boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
    ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
    her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
    bütün kara parçaları için
    afrika dahil

    senin bir havan var beni asıl saran o
    onunla daha bir değere biniyor soluk almak
    sabahları acıktığı için haklı
    gününü kazanıp kurtardı diye güzel
    birçok çiçek adları gibi güzel
    en tanınmış kırmızılarla açan
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
    boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
    değerlendiremez
    bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
    iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
    böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
    zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna
    diziyorlar
    bütün kara parçalarında
    afrika dahil

    burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
    kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
    padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
    aklıma kadeh tutuşların geliyor
    çiçek pasajında akşamüstleri
    asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
    bütün kara parçalarında
    afrika hariç değil.
    0 ...
  43. 23.
  44. Biliyorum sana giden yollar kapalı
    Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

    Ne kadar yakından ve arada uçurum;
    insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

    Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
    Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

    Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
    Ben artık adam olmam bu derde düşeli

    Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
    Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

    Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
    Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

    Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
    Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

    Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
    Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

    Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
    Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

    Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
    Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

    Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
    Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

    Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
    Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

    inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
    Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

    Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
    Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
    3 ...
  45. 24.
  46. Gelmeye fırsatın yok biliyorum.
    Peki ya ben
    Ben var mıyım ?
    Ya da hakkımda bildiklerini sırala
    Gelmiyor mu hiç bir şey aklına?
    anladım.
    Konuşan gözler meselesi ,
    Belkide konuşuyordur gözlerin ama ben gözce bilmiyorum ki;
    Sessizce biliyorum
    Usulca biliyorum
    Masumca biliyorum
    Yapabildiğini bildiğin tek bir şey var ama nolur bu sefer ağlatma yüklemi.
    Peki ya sen
    Sen var mıydın?
    Hakkımda bilmediklerine ağlarken.
    Yoktun
    Gözlerinin konuştuklarını neden anlamıyorum merak ediyor musun ?
    çünkü ;
    Onlar da yoklar...
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük