9 Mart 1971 de başarısız bir darbe girişiminde bulunup akabinde 12 Mart 1971 muhtırasının verilmesine sebep olmuştur ama Akın Öztürk gibi karakolda dayak yememiştir, kendisinin de sürekli övündüğü gibi daşşaklı adam dı vesselam.
3 Mayıs 1960'ta Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes'e bir mektup iletmiş ve Kara Kuvvetleri Kumandanlığı Karargâhına da veda mesajı göndermiştir.
Gürsel'in veda mektubundan sonra liderini yitiren gizli örgüt, önce Genelkurmay ikinci başkanı Cevdet Sunay'a başvurmuş fakat olumlu yanıt alamayınca 1. Ordu ve sıkıyönetim Komutanı Fahri Özdilek'e başvurmuş fakat ne olumlu ne de olumsuz yanıt alabilmiştir. Orhan Kabibay Kore'den tanıdığı Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Tümgeneral Cemal Madanoğlu'nu önermiş fakat Madanoğlu şu şekilde cevap vermiştir:
ibretlik bir anıya sahip paşamız.
--spoiler--
Yıl 1953… Bir nakliye
gemisiyle Kore’ye
gidiyoruz. Bizim
koğuşlardan şikayet
ediliyor; sigara içilmekte,
yerler kirletilmekte, hatta
yataklar, çarşaflar
yanmaktaymış. Durumu
inceledik, hatanın yerleşme
düzeninde olduğunu
gördük. Bizim asker
koğuşlara bölük bölük
değil, rastgele dağıtılmış.
Kadro ve gemi planına
göre, hepsini yeniden
yerleştirdim. Baktım düzen
bir anda kuruldu. içim
rahat, kamaramda sırtüstü
uzanmış kitap okuyordum.
Kapı vuruldu ve bir
Amerikalı yarbay girdi:
- Bu kadar kısa zamanda
duruma intibak eden başka
bir birlik görmemiştim,
tebrik ederim, dedi. Ama,
sizin de bir eksik yanınız
var.
- Ne gibi, dedim.
- Bir ibadet yeri
ayırmadınız!
işaretine baktım,
karşımdaki bir papazdı.
Bizim imamımız son
kafileyle gelecek. Kısa
kesmek istedim:
- Biz Müslümanız dedim,
seferî iken ibadetten
muafız.
Papaz yarbay, bir duraladı.
Sonra, Kur’an-ı Kerim’in
seferilikle ilgili ayetini, hem
de Arapça söyleyerek,
ibadetimize mani bir hal
bulunmadığını izah etti.
- iyi ama yer yok, dedim.
Ertesi sabah, hiç
unutmuyorum bayramdı.
Bayram namazını, papaz
yarbayın kaptan köşkünün
önünde, yerlere yeni
battaniyeler çivileterek,
branda bezinden adeta çatı
örerek hazırlattığı portatif
camide kıldık.
..
--spoiler--
27 mayıs darbesinin planlayıcısı ve milli birlik komitesinin fiili lideridir.
darbe sonrası demokrat parti aşığı ve menderes yalakası olan 3. ordu komutanı orgeneral ragıp gümüşpala'nın (hilmi özkök ve necdet özel'in atasıdır bu isim, adalet partisi'nin de kurucu genel başkanı ve süleyman demirel'in selefidir.) "darbeyi düzenleyen komitenin başında kendisinden rütbece üstün bir komutan yoksa ordusuyla birlikte ankara'ya yürüyüp darbecileri dağıtacağını" bildirmesi üzerine henüz emekliye ayrılmış olan cemal gürsel aga'yı izmir'den aldırıp ankara'ya getirtmiş ve kendisini ikna ederek milli birlik komitesi'nin başında bulunduğunu ilan etmesini sağlamıştır.
böylece ragıp gümüşpala'nın adnan menderes'i kurtarma hayali suya düşmüş ve 3. orduyu ankara'ya yürütememiş ve 27 mayıs darbesi başarıya ulaşmıştır...
kafası sadece cuntacılığa basan ama iktidar devrildikten sonrasını bir türlü hesaplayamayan bir asker. askeriyede yat-kalk talimi izlemeyi sıkıcı bulduğu aşikardır. karşısında hükümet çok rerörörö diye homurdandığınızda o anda darbeye karar verecek bir kişilik özelliklerine sahip ilginç bir paşamızdır.
(bkz: muhsin batur)
(bkz: demirkırat)
27 mayıs ihtilalinin en karizmatik paşası. siyasal açıdan sol-kemalist kategorizasyona tabi tutulabilir. karakuvvetlerinde korgeneral olarak görev yapmıştır. 9 Mart hareketinde yer aldı ve ziverbey köşkü'nde 'konuk edildi'. başarılı olamamasındamahir kaynak'ın rolü büyüktür. eğer bu provakatif ajan işleri karıştırmasa türkiye'nin daha aydınlık bir memleket olacağı aşikardı.
1971 muhtırasından sonra gizli örgüt çalışmalarını yönetmekle suçlanmış, senatörken kendi isteğiyle dokunulmazlığı kaldırıldı, tutuklandı, 4 ay hapis yattı, aklandı.