"Kılıç keskin olduktan sonra gel de onurundan vazgeçme" demiş bir bilen. Benim bir arkadaşım vardı. Mahalle kavgası yüzünden başına kurşun yedi. Gözünü kaybetti zor bir ameliyat ile de kurtuldu. Sonra ne mi oldu? Mahkemede şikayetinden vazgeçti. Silahı sıkanı görmediğini iddia etti. Oysa bütün mahalle görmüştü. Çünkü karşı taraf mafyaydı ve mücadele edecek kadar devlete güvenmiyorlardı.
islami yönü konusunda kimsenin bir şey demek istemediği rezalettir. işte ilkel kabile hukuku olan kısas sisteminin gerçek yüzü bir kere daha ortaya çıktı.
susturuldukları çok belli. suudi arabistanda çok acayip şeyler dönüyor. son yıllarda veliaht prens muhammed bin salman bir sürü kardeşini ve suudi ailesinin önde gidenini tehdit ediyor ve sindiriyordu. aynı zamanda yıllardır baskı ile yönetilen suudi arabistanda yasakların bir nebze kaldırılmasında yine onun parmağı var. prens salman bir çok teknolojik atılımla uğraşıyor, finanse ediyor falan ama aslında çok belli ki batılı abilerinin bir uzun vade projesinin daha suudi arabistan ayağı. yazık.
Hep diyorum, kısas islam öncesinde de uygulanan ilkel bir kabile kanunudur. ilahi bir yönü yoktur. Güçlü olanın kısasen öldürülmesi mümkün değildir. Paşa paşa diyeti kabul edersin ve katil hapis bile yatmaz.
Oysa münevver karabulut cinayetinde de görüldüğü üzere, laik hukuk sisteminde, ailesi ne kadar güçlü olursa olsun, katil paçayı kurtaramaz.
Çünkü laik hukukta cinayet özel hukuk alanına değil, kamu hukuku alanına giren bir suçtur. Maktulün ailesinin katili affetmesinin katile bir faydası olmaz.
halife Ömer'in çocuk katili ve seri katil oğlunun kısastan nasıl yırttığını anlatırım bir ara.. Üstelik maktullerin aileleri affetmediği halde, halife Osman'ın kararıyla!