cemal granda

    2.
  1. 1.
  2. mustafa kemal atatürk'ün 3 temmuz 1972 tarihinden ölümüne kadar hizmetkarlığını yapmış kişi. atatürk'ün son yıllarında en yakınında bulunan kişilerden biri olduğundan kitabında atatürk'ün hiç anlatılmayan yönlerini öznel bir şekilde anlatmış.
    4 ...
  3. 4.
  4. m.kemal in hayvan diye azarladığı uşağı.

    Ben böyle masayla uğraşırken

    - “Yahu!..” diye seslendi. Sandım ki sigara yakacak. Hemen koştum kibrit çaktım…

    --spoiler--
    - “Değil *hayvan*…” dedi. Kibrit rüzgârdan söndüğü için hemen yenisini çakıyordum, yine sönüyor. Atatürk yine aynı sözleri söylüyor:

    - “Değil *hayvan*…”

    Durup yüzüne baktım. Acaba ne istiyordu ?

    - “Koltukları düzelt…” emrini verdi
    --spoiler--
    2 ...
  5. 5.
  6. ... Bir akşam saat 20 sularında Saray’ın Marmara’ya bakan balkonunda yirmi kadar tanınmış konuk Atatürk’le yemek yiyordu. Arkamda duran Atatürk:
    “-Efendi, efendi!..” diye bana seslendi.

    Döndüm. Hiç unutmam, elimde kristal rakı sürahisi vardı.
    “-Buyrun efendim. Bir emriniz mi var Paşam?” diye karşılık verdim.

    Cumhuriyet rejiminin kurulmasına rağmen herkes Atatürk’e ‘Paşam’ diye hitap ederdi. Beylik, paşalık kalktığı halde bu ‘Paşa’lık, Atatürk için kalkmadı. Bu, ölünceye kadar sürdü.

    O akşam ilk kez konuştuğum Atatürk’le aramızda şunlar geçti:
    “-Senin ismin nedir?”
    “-Cemal.”
    “Sonu yok mu bunun?”
    “-Var, Cemâleddin.”
    Bunun üzerine Atatürk, birden bana doğru ilerleyerek:
    “-Haa.” dedi. “isimler Kemâleddin olur, fakat Cemâleddin olmaz. Sen yine Cemâl kal. Dinin cemâli miydin ki, sana bu ismi koydular?”

    Aradan yarım saat geçmişti. Yemek devam ediyordu. Sevinçten kabıma sığmıyordum. Evet, Atatürk en sonunda benimle konuşmuştu. Hem de uzun uzun. Ertesi gün benimle alay eden arkadaşlarıma anlatacağım şeyleri kafamda tasarlıyor, onlardan hıncımı alacağımı düşünüyordum.

    Fakat Atatürk, bu Cemâl adına tutulmuş olacak ki, yeniden seslendi:
    “-Bu Cemâleddin ismini kim koydu sana?”
    Artık adamakıllı korkmaya başlamıştım:
    “-Babam.” diye karşılık verdim.
    “-Öyleyse baban ne adammış senin!” diye sertçe çıkıştı. Bunun üzerine:
    “-Ben babamı tanımıyorum.” deyince, yüzü daha da sertleşti:
    “-Babamı tanımıyorum ne demek? Sen babasız mı doğdun? Baban yok mu senin?”
    “-Ben dokuz aylıkken babam ölmüş.”

    Atatürk üzüldüğümü yüzümden okumuş olacak ki, birden sesini yumuşattı:
    “-Anneni tanıyorsun ya yeter.” dedi. Ve biraz durduktan sonra ekledi:
    “-Ben de babamı tanımıyorum ya…”

    Cemal Granda – Atatürk’ün Uşağı idim, Kent Kitap (Cep Boy), Ankara, 2012, sh:30-31
    2 ...
  7. 13.
  8. Belki istemeden de olsa Kadir mısıroğlu gibilere çanak tutan anılar yazmış Uşak.
    1 ...
  9. 12.
  10. 12 yıl boyunca atatürk'ün yakın hizmetinde bulunmuş kişi.
    1 ...
  11. 8.
  12. Okunması gereken atatürk hakkında kesinlikle tarafsız bir şekilde yazılan kitap pek çok kemalistin ve antiatatürkçünün düşüncelerini değiştire bilir. Ciddi bir şekilde onun hakkındaki gerçekleri öğrene bilirsiniz.
    1 ...
  13. 15.
  14. Atatürk’ün 12 yıl hizmetkarlığını yapmış ve Atatürk’ün uşağının gizli defteri adlı kitabında Atatürk’e dair enteresan bilgiler veren şahıs.

    Verdiği bilgiler doğruluğu teyit edilmesi imkansız şeyler olsa da genel itibariyle anlattığı olaylar inandırıcı gelen şeyler.
    1 ...
  15. 6.
  16. mustafa kemal paşa'nın on iki yıl boyunca birebir hizmetkarlığını yapan insan.
    o değilde size soyadını nasıl aldığını anlatmak istiyorum çok ilginçtir. okuduğumda ciddi hoşuma gitmişti. has türk(osmanlı) olmasına rağmen soyadının "granda" olması okuyanlara sanki göçmen veya yabancı uyruklu bir osmanlı vatandaşı olduğu izlenimi veriyor. halbuki adamcağız saf-i osmanlı türkü'dür.

    --spoiler--
    soyadımı çok kimse garip bulup, bunun anlamını öğrenmek istediği için burada değinemeden geçemeyeceğim. soyadı kanunu çıktığı zaman herkes beğendiğini alıyordu. bunların içinde çok yerinde olanlar olduğu gibi, çok acayip olanlar da vardı. bende gemilerde ikinci direk anlamında gelen(kendi, asıl mesleği) granda'yı aldım. gençlik yıllarında olduğumuz için hepimiz o dönemin bir sinema yıldızına aşıktık. yıldızları paylaşmıştık adeta. benim ünlü yıldız karmen miranda'ya aşık olduğumu bilmeyen yok gibiydi. hiç olmazsa alacağım soyadı, sevgilimin adıyla kafiyeli olur diye düşünmüştüm(bu nasıl saf bir sevgidir). her ay tayyare piyangosu alıyordum. kazanıp milyoner olacak, gidip miranda'yı alacaktım. böylece "granda" soyadı yerleşip kaldı bende.
    --spoiler--

    o kadar hoşuma gitti ki kitapla ilgili ilk aklıma gelen hatıra bu oldu.
    3 ...
  17. 3.
  18. atatürk ile ilgili çok güzel bilgiler veren kitabı yazmış olan kişidir. yıllarca atatürk ün uşaklığını yapmış ve çok güzel anıları kaleme almıştır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük