din kurallarını kendileri koymuş gibi hareket etmeleri. kendileri yapıtıkları takdirde bunu kendilerince meşru bir gerekçeye dayandırıp aynı davranışı başka insanlar yapınca onları suçlamaları.
örneğin insanlara israftan kaçının derler, ama en lüks araçlara biner, en pahalı marka kıyafetleri giyer, bizim çok paramız var imajı vermeye çalışırlar.
insanlara adaletli olun derler ama kendileri ihalelere fesat karıştırmaktan geri durmazlar. insanların yardım paralarını deniz fenerlerine akıtırlar.
insanlara kul hakkı yemeyin çok günah derler ama kadrolaşmanın babasını yapar, herhangi sınav sorularını kendi elemanlarına dağıtırlar.
ve bunları bir cemaatçiye sordugunuzda ise size şöyle cevap verir. "bizim cemaatimizin elemanları allah korkusu olan iyi insanlar, bu nedenle ülkenin iyi yere gelmesi için bizim kendi iyi adamlarımızın iyi yerlere gelmesi, iyi paralar kazanması lazım. yani her şey ülke için"
insanın arkasından iş çevirmeleri, lükse ve giyime düşkün olmaları( özellikle kızlar marka takıntıları yüzünden ailelerinden gizlice kredi kartı çıkartırlar), iki yüzlü, kendi çıkarını düşünen, dinin arkasına sığınan ama sadece şov yapmak için dine bağlı davranmaları, insanın güvenini boşa çıkarmaları, paragöz olmaları, mahallesindeki açları değil de kenyadaki açları ön plana koymaları, başı açık insanlar için ön yargılara sahip olmaları, güleryüzü sadaka olduğu için değil de çıkarları için kullanmaları. not: çok küçük bir azınlığı böyle değil, ama çoğu böyle.
adını unutttum pensilvanya'da yaşayan bi ibne varmış. gözyaşları dünya'yı büyük bir kaosa sürüklüyormuş. ilerde sırf bunun yüzden sel mi ne olcakmış. ben sırf bu yüzden sevmiyom.
