cemaatin ortada "suç işlemek için örgüt kurmak", "komploculuk", "iftira", "sahte delil üretmek", "ajanlık", "yasa dışı dinleme", "görevi kötüye kullanma" gibi daha kolay "gerçek" delil bulunacak suçları varken, elde yeterli delil olmayan bir konuda suçlanmasıdır.
her ne sebeple olursa olsun, birilerinin hukuktaki kavramların işlerine geldiği gibi esnetmesi ve hele hele hasımlarını sahte deliller kullanarak suçlaması kabul edilemez. hatta suçladıkları hasımları zamanında bu yöntemleri kullanmış olsa bile... keza cemaate mensup herkesin birer bahane bulunarak aynı torbaya doldurulması da kabul edilemez. suç şahsidir.
kendisine göre gerekçelerle hukuktaki kavramları esnetilmesini hoş görenler, yarın öbür gün başbakanın konvoyunun yanından geçtikleri için "suikast teşebbüsüyle" yargılanırlarsa hiç ağlamasınlar.
eğer ortada bir adaletsizlik varsa ve intikam hırsıyla o adaletsizliği hoş görürsek, "çarşı'nın darbecilikten yargılanması" gibi davalar için söylenecek sözümüz kalmaz.
keza akp yandaşları bilsinler ki gün gelir devran döner, bugün sizlere muhalif olan herkese çok gördüğünüz adalet sizlere veya liderlerinize de lazım olur. gücünüzle mağrur olmayın. bakın işte dünün güçlü cemaatinin düştüğü hallere... bakın işte zamanında "ispat hakkı" diyen gazetecilerle, "ispat hakkı mı, ismail hakkı mı?" diye dalga geçen menderes'in düştüğü hale...
aklınızı bir an önce başınıza toplayın ki o günler geldiğinde söylenecek iki lafınız olsun...
türkiye cumhuriyetinin genelkurmay başkanı terör örgütü başı diye içeri atılan bu ülkede olacakları ne mağduriyet ne hakkaniyet altında eleştirmek bunun hakkında yorum yazmak makul salak konumuna getiriyor insanı.
kime göre neye göre.
her kesimin hukuğu olabilir ama adalet tümünü kapsar.
polis silahlı bir yapıdır. cemaat bu yapıda şekillenirse ve devlet politikası yerine kişisel politikalarını işletirse. o terör örgütü polis terörist olur. üniforma bu gerçeği örtmez.
cemaatçi yapı, akp tarafından polis ve yargıda örgütlendirilmiştir. yani paralel yapının oluşması daha öncedenb başlamışsa da, esas itibarıyla paralel yapıyı devlete çöreklenip gelişmesi akp sayesinde olmuştur.
bu yapı, binlerce insanı gizlice dinlemiş, kişisel görüşmeleri bile yandaş basına servis etmiş, küçük düşürmüş, binlerce iftira atmış, sahte delillerle yurtseverleri tutuklamak ve mahkum etmek için elinden geleni yapmış, en temel insanlık ve hukuk değerlerine uymadan yıllarca insanları esir etmiş, ülkede hukuk devletinin yok olmasında ve rte saltanatının kurulmasında büyük rol oynamıştır.
terörün türkçede kelime anlamı "yılgı"dır. cemaat, silahlı gücü olan polis ve silahsız gücü olan yargı ve basın ile ülkede yılgı yaratmıştır. bu yılgı, silahlı terör örgütü olan pkk'nın yarattığı yılgının da üstündedir.
bu örgüt silah kullanmasa bile, polisteki uzantıları yönünden silahlı devlet memuru olmanın yarattığı avantajları kullanıp toplumda yılgı yaratmıştır.
bu haliyle fgö, kısmen silahlı kısmen silahsız örgüt mensuplarından oluşmaktadır. zaten tüm terör örgütleri de aynı değil midir ? örneğin pkk silahlı mücadele verirken, onun siyasi uzantısı bdp silahsız mücadele vermektedir. fgö de böyle bir şeydir.
akp yarattığı yaratığa savaş açarken, güç mücadelesini kazanmak ve onu belli bir noktaya taşıyan bu örgütten kurtulmak ve tek kalmak istiyor.
ancak, son tahlilde akp de, "ne istediniz de vermedik" diye itiraf etmesinden de belli olduğu üzere, fgö terör örgütüne yardım ve yataklıktan suçludur.
ayetine onlardan bin kat daha fazla saygım var. hem cemaat, hem akp taraftarlarının, kin ve düşmanlıkta ileri gitmeyi, ellerinin tersine gelen, güçlerinin yettiği herkesi uydurma (bkz: casusluk davası) veya abartılı (örn: çarşı'nın darbecilikten yargılanması) suçlamalarla, sahte delillerle yargılamayı hak gördükleri açık. ben görmüyorum... değil masumların, zamanında türlü komplo tezgahları kuranların bile kendi yaptıklarına benzer komplolara kurban gitmesini hak görmem. sorsak bunlar hakkın tarafında, biz batılız!...
şahsi kanaatim baştan beri değişmedi: hem cemaat, hem akp abd'nin bir ürünüdür. zamanında elbirliği ile vatansever insanlara yapmadıkları zulmü bırakmadılar. cemaatin yabancı güçlerin ajanı olduğuna hiç kuşkum yok. keza bazı cinayetleri, yabancı güçlerin gizli servisleriyle işbirliği yaparak işlediklerinden kuşkulanmam için bazı sebeplerim var.
fakat şahsi görüşümün böyle olması, söz konusu tarafların yeterli delil olmadan ve hele ki sahte delillerle, değil ceza almasını, yargılanmasını bile doğru bulmamı gerektirmez.
adalete ya inanırsın ya inanmazsın... eğer gerçekten adalete inanıyorsan çifte standartlı olamazsın. sadece ve sadece adalete inananlar hak yoldadır. adaleti hiçe sayanlar -teist deyişle- şeytanın uşaklarıdır; batıl yoldadır.