hutbeyle birlikte hoca yerine gecer ve özellikle cuma namazında kalabalık olan cemaat kameti dinlemeye başlar herkes hala oturuyordur o cemaatte biri vardır şöyle bir ayağa kalkar ve bütün millet o kişiyi bekliyormuşcasına hurra dimdik dikilir.. o ilk kalkan olmasa millet namaz kılamayacak valla varolsun ilk kalkanlar..
hoca ile haftalık belli bir bedel karşılığı anlaşmış kişilerdir. döner sermayeden pay aldıkları hususunda dedikodular vardır. diyanet her camiye bunlardan bir asıl bir yedek gönderir...kadrolu elamandırlar ancak işçi statüsündedirler.
hoca efendi -ki buradan kendisine allah razı olsun diyorum- her cuma namazında ettiği hutbe ile cemmati bilgilendirirken bu kişi avuç içindeki hutbenin fotokopisinden hutbeyi takip eder ki, ayağa kalkış zamanlamasında bir hata olmasın.
hutbenin son satırı da okunup, dua edildikten sonra imam efendi ile cemmatin ön sıralarındaki ajanımız göz göze gelir ve işaretleşirler. cemaatin uyuklamaya başlayıp da aralarında hanefi olanların abdestlerinin bu nedenle bozulmasına ramak kala er kişi ayağa kalkar ve arkasındaki cemaate şöyle bir clark kent tarzı bakış fırlatır. hutbenin bitişini bu bakışlarla anlayan cemaat silkinir kendisine gelir, cemaatten uyanık olanlar uyuklayanları dürter.
izlenmesi zevkli ritueldir.
sadet; allah devlete zeval vermesin, camilerimizi bu er kişilerden mahrum bırakmasın...amin.
dur cemaati hareketlendireyim hevesiyle ayağa fırlayan; lakin uzun süre, caminin geniş tabanında ayaktaki tek varlık olma ihtimaliyle karşı karşıya kalabilen şahıs. kendisinden başkası kalkmayınca etrafa şaşkın bakışlar atıp, tekrar oturma eyleminde bulunanlar da mevcut.
başkalarından önce ayağa kalkıp,harbi müslüman olduğunu göstermek için cemaat içinde olup bitenleri dinlemeden bu işe odaklanmış,biraz sonra çıkıp süte su katacak kişidir..