aziz yıldırım'ın somut delillere dayandırılmayan eften püften bir şekilde ceza almasının ardından başlayan temyiz süreci ile birlikte yeniden alevlenecek plandır.
herşey onların kontrollerinde...
ilk mesajlar gelmeye başladı.
derin futbol isimli programda rasim ozan kütahyalı şunları söyledi;
"temyiz süreci en geç ekim ayında biter..."
ekim mi?
yani hepi topu 4 ay...normalde 2-3 sene süren temyiz aşaması jet hızıyla sonlandırılıp aziz yıldırım'ın akibeti belirlenecek...
şimdi geçtiğimiz sürece göz atalım,
aziz yıldırım'a fenerbahçe başkanlığını bırakması karşılığında özgürlüğü vaat edildi mi?
evet, hem de defalarca...
şimdi aziz başkan serbest,
ve birileri aziz başkan'a şunları fısıldayacak,
"başkan, başkanlığı bırak yoksa yargıtay cezayı onayacak..."
pis bir oyundu şike davası, daha da pisleşerek devam ediyor.
aziz yıldırım şu an için davayı aihm'e taşıyamıyor, teamüller bunu imkansız kılmakta, çünkü işin aihm'e taşınması için iç yargı yollarının tüketilmesi gerek.
yani şu anda bir yol ayrımı var, ya özgürlük, ya da hapis...
yargıtay aziz yıldırım'ın vereceği karara göre cezayı onayacak, yahut bozacak...
ne pis bir ülkede ve ne pis insanların idaresinde yaşıyoruz.
Ciddi ciddi dusunuldugunde dogru olma olasiligi hayli yuksek olan durumdur.
Devlet, egitim, yargi, polis, asker ve bircok medya kurulusu cemaatin elinde / etkisinde. Herseyimiz var bir de spor kulubumuz olsun demislerdir. Adamlar hakli beyler...
Muhterem Mahkemelerin özgür kalmamamızın gerekçelerinden biri olarak ileri sürdüğü ilk gerekçe budur. Şimdi soruyorum? Neredeyse trafik suçlarına, basit yaralama eylemlerine ya da erteleme sınırlarında olan tüm suçlarla aynı miktarlarda öngörülen ceza sınırları ile yargılanmaktayken, neden ve niçin FB Başkan ve Yöneticilerine tutuksuz yargılanma hakkı ısrarla tanınmak istenmemektedir? Gerek usul ve gerekse esas açısından atılı suçlardan beraat etme keyfiyetimiz bu denli yüksekken iddialar hakkında bu denli kuvvetli şüpheler mevcut iken bu şüpheden Bizlerin yararlandırılmamasının gerekçesi nedir?
2-Delillerin karartılması ve kaçma şüphesi:
Konuşma tapelerinden başka dosyada herhangi bir delil bulunmazken, üstelik bu deliller elde edilişleri itibarı ile açıkça hukuka aykırı iken, nasıl olur da bu delillerin tutuklanmamıza gerekçe yapılabildiği tarafımdan anlaşılamamaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanını kaçma şüphesinin varlığı nedeniyle tutuklu kılmaya kalkmak nasıl bir akıl tutulmasıdır ve neye hizmet etmektedir? Üstelik dosyada mevcut bir başka iddiaya göre hakkımızda yapılan operasyonun tarafımızdan önceden öğrenildiği ve buna rağmen delilleri karartma ve kaçma konusundaki tavrımız bu kadar açıkça ortada iken, bu gerekçelerle özgürlüğümüze kast edilmesi hukuka ve akla ne kadar uygundur.?
3-Tutuklama dışındaki Adli Kontrol tedbirlerinin yetersiz kalması:
Dosyada diğer adli kontrol tedbirleri Bizlerden başka herkese tanınmışken ve tüm tutukluların Fenerbahçeli oldukları düşünülürse, artık tutuklamanın ön koşulunun Fenerbahçeli olmaktan geçtiğini söylemek ve bu operasyonun Fenerbahçeye karşı yürütülen bir operasyon olduğunu düşünmek Sizce hakkımız ve haklılığımız değil midir?
Sayın Başkan ve değerli üyeler bu anlattıklarım talebe matuf değildir. Aksine yargılamanın bu aşamasına kadar karşılaştığımız adil olmayan uygulamalar hakkındaki endişe ve eleştirilerimizdir. Her beyan ve açıklamamda ısrarla belirttiğim üzere yegâne talebimiz Büyük Fenerbahçenin Başkan ve Yöneticilerinin hak ettiği şekilde ve hak ettiği gerekçelerle yargılanması ve hatta cezalandırılmasıdır."
aziz yıldırım ın savunmasında açıkça belirtilendir.
bu kadar saçma bir yargılama süreci başka türlü olamaz çünkü.
Şike soruşturması kapsamında başta kulüp başkanı aziz yıldırım olmak üzere fenerbahçeli yöneticiler ve futbolculardan bazılarını gözaltına aldırarak veya tutuklu yargılatarak ve medyada sürekli fenerbahçenin küme düşeceğini, futbolcularının serbest kalacağını yazdırıp çizdirerek, kulubun hisselerinde yüzde 35 değer kaybı yaratanların paravan şirketler aracılığı ile fenerbahçenin hisselerini elegeçirmeye çalışmasıdır. ayrıca cemaatin örgütlü olduğu bilinen emniyetin de ''gizlilikle'' yürütülen soruşturma kapsamında şike yapıldığı öne sürülen maçların isimlerini medyayla paylaşması ve Aziz Yıldırım'ı savcılığa sevk ederken adresini metris cezaevi olarak göstermesi de bu olayların ne kadar örgütlü yapıldığının büyük bir göstergesidir. Şöyle ki Fenerbahçenin gerçekleştirdiği son divan kurulunda, divan kurulu başkanının sert bir üslupla ''bu kulüp hiçbir zaman islami bir örgüt veya tarikatın eline geçemeyecektir'' sözleri de bu olayın yöneticiler tarafından da anlaşıldığını gözler önüne sermektedir. Büyük ihtimalle de fenerbahçe bir başlangıçtır ve amaçları futbol endüstrisini ele geçirmektir.