sen cemaatin dershanesine git, abilerinden ders al, üniversiteye kapağı atınca da hayasızca sövgülere başla. dur bakalım delikanlı okul bittiğinde ne yapacaksın? bu abilere tekrar işin düşecek. merak etme cemaat senin ne halt yediğini iyi biliyor ve sana kucak açacak baba şevkatiyle. zaman gazetesine abone olacaksın , sonra eski bilgilerine göz atacaksın. internette şizofren takılabilirsin merak etme.
eğitim sektörü adında bi sektör iş kolu oluşan memleketimizde, dershanelere çuval vermektense, beleşe yada çok ucuza cemaat dershanesine gidilebilir, bitirince de çok güzel sövülebilir.
Ne yazık ki cemaatin bu işte gemi azıya aldığını bildiği ve dersanelerde alternatifi olmadığını farkettiği için cemaat dersanesine kaydolan, hem yerim hem s...m diyerek de dalgasını tutan insandır.
nelerle karşılaşacağını tahmin ederek ama işini en iyi yapan dershanelerden olduğu için buna göz yumarak giden insandır. işin içine girince olumlu olumsuz taraflarını en iyi kendiniz gözlemliyorsunuz, birçok konuda karar vermenizi kolaylaştırıyor o yüzden. eğer istemeyip , kendinizi uzak tutarsanız zaten onlar da sizi yavaştan bir kenara koyuyorlar. her yerde olduğu gibi aslında . ama amaçlarının istisnalar dışında hep kendi tarafına çekmek, kendi düşünceleri doğrultusunda bir hayatı size yaşatmak oluyor.
onun dışında bir de durumu olmayan öğrencilere el uzatıp , ardından iş güç sahibi olunca çocuğu mecbur tutup kendi sistemlerinin içine yerleştiriveriyorlar. yani sonuç itibariyle gittiğin , gördüğün ya da karşılığını vererek hizmet gördüğün kurumların düşüncelerine bağlı kalma zorunluluğu olamaz.
üniversiteye hazırlık döneminde, cemaat dershanesinden alınan her dirhem katkının maddi karşılığı ödenmiş olundugu için 1 gram dahi mahçupluk hissi tarafımca yaşanmamıştır.
zira sövme olayına gelince; adamlar tüm hazırlık dönemi boyunca kendi istedikleri şekilde istanbul dışı üniversite yazıp, kendi emirlerine amade şekilde bir üniversite hayatı yaşamamı empoze etmeye çalıştılar. emellerinde başarılı olamayınca, 2 yıl boyunca sözde çok iyi ilişkiler içinde oldugum dershane hocalarının hiçbiri sınav sonucuyla ilgili tek bir telefon bile açıp gözüm nası geçti sınavın, hayırlı olsun söyleminde bulunmamıştır. o gün cemaatin gerçek yüzünü anlayıp yıldırım hızıyla aralarından ayrılışım başlamıştır. yıllar geçtikçe bu olay karşısında ki hazımsızlıgım artmış, her aklıma gelişlerinde bu çıkarcı tavırlarına sağlam sövmüşümdür.