sözlükte dahi herkesin bir şekilde içinde bulunduğu insan topluluğuna verilen ismin osmanlı da kullanılan halidir. (arapça mıdır farsça mı bilmem). devrimci literatürde örgüt-örgütlülük denir, günümüzde cemaat kelimesini kullananların biraz daha dindar olduğu gözlenmektedir. ve yine günümüzde bu kelimeyi kullanıp bu kelimeyi kullananlarla ortak iş yapanların her işleri yolunda gitmektedir. ama inançlarının sonucu değildir bu iyi gidişatın sebebi tamamen devlet içine yerleşmeleri, insanların alın teri ile aylarca uğraşarak edinerek elde ettikleri bilgi birikime karşılık cemaat içindeki adam kayırmacılık ve hak yemeleri, vb. bir sürü örnek verilebilir. an itibari ile okyanus ötesinden kolaylıkla yönetilebilecek teknolojiye sahiptirler. 12 eylül darbesinden beslenerek çıkmış olup türkiye nin başına çorap örmek gibi büyük bir emelleri vardır. masonlara laf söylemekten geri kalmaz, hristiyanları dost edinmeyiniz der ama onlardan çok daha mason çok daha tehlikeli işler çevirirler. kime göre neye göre derlerse bilime göre, gerçeğe ve doğruya göre, halka göre, insanlığa göre, özgür bir vatana göre.
arapça kökenli bir kelime olup anlamı toplanmak "cemea" fiilinden gelmektedir. toplanma eylemini gerçekleştiren topluluğa ise cemaat denir. aslında aynı fikri paylaşmayanlarında oluşturduğu topluluğa cemaat denebilir ama pek çok kelimede olduğu gibi bu kelimede dilimize geçerken manasal deformasyona uğramıştır.
şimdilerdeki bilinen, akla getirdiği anlamını ele alırsak, tesbihte hata olmaz; bana peygamberimiz zamanındaki müşrik'leri hatırlatan insanlar topluluğu. zira onlar da önderlerinin dediğine inanıyor, sözlerinden çıkmıyorlardı; atalarının dinini koruyor kendilerince, ata dinimiz elden gidiyor galeyanı ile hz. muhammet'e saldırıyordı; çoğunluktan güç alarak farklı düşünenleri sindirmeye çalışıyorlardı.
şimdikilerle ne farkları var? akl-ı salim düşünün, şimdiki cemaatçiler, yobazlar o devirde yaşasalardı hangi tarafta olurlardı?
ülkenin idaresini eline alan, allahtan korkan, namazında niyazında, tertemiz simalı güzel insanların oluşumudur. ülkeyi şimdiye kadar yöneten derin deevlet ve ergenekon terör örgütünün elinden kurtarmış, rezalet ekonomiyi düzeltmiş ve insana insan muamelesei yapılmasına sebep olmnuşlardır inşallah.
amerika'da ve türkiye'de bulunan meşhur bir tanesinin artık sadece türkiye için sorun teşkil etmediği oluşum. artık abd'de de sorun yaratmaya başlamıştır, abd'deki okullarda ciddi sayıda öğretmeni olan cemaate bazı davalar açılmış. basına pek yansımasa da los angeles times gibi yerlerden bakabilirsiniz.
din tüccarlarının fitne fücur işler için kurduğu örgütlerle aslında alakası olmayan; gerçek anlamıyla, bir arada ibadet etmek veya iyi bir işi birlikte yapmak için toplanan dindar insan grubunun adıdır. aralarından bir kişi, lider ve yönetici konumundadır. (bkz: imam)
her bir müslüman ferdin salih insanlardan oluşmuş bir topluluk içöerisinde olması gerekmektedir. önde gidenin tutulması, düşenin koluna girilmesi, yorulanın dinlendirilmesi, dinlenmişin yüke sarılması birlikte yürümenin gereklerindendir.
cemaat, ümmetin bir minyatürü; ümmet ise cemaatlerin bir bileşkesi olduğundan; ümmetin öteki minyatürlerine hoşgörüyle bakmak; kendi doğrusunu doğru yaşamaya ve anlatmaya özen gösterirken, ötekilerle cedelleşme yerine, dışarıda olan ve cehenneme yolcu olanlarla uğraşıp onları çağırmaya çalışmak, esas anlayışlarımızdandır.
hz. peygamberin (s.a.v.) söz ve davranışları; cemaatten ayrı kalanlar için uyguladığı şiddetli cezalar, müslümanın cemaatle olan hukukunun sadece gönül bağından ibaret olmadığını göstermektedir. nur suresinin son ayetleri, bu konunun uhrevi vebalinin bulunduğunu açıkça ilan eder.
cemaatin birliktedliği örgütlü, güçlü, planlı olmayı ortak bir amaç ve metot üzerinde anlaşmayı gerektirir. üyelerine bir takım faydalar sağlar. hiyerarşiktir. denetime açıktır. imtiyazlı üyeleri yoktur.
cemaat olmanın, ümmetin içinde farklı bir yapılanma oluşturmanın sorumluluğu ve ciddiyeti bilinmeli ve tüm müslümanlarla birlikte, bütünleşmiş bir yapıyla hareket etmeyi önceleyen bir zihniyet taşınmalıdır. ayrı olup durumu günümüz coğrafi, ulusal ve uluslararası sosyo-kültürel şartlar neticesinde oluşan, arizi bir durum olup kalbi bir ayrılık veya husumet içermemelidir. asıl gaye ayakta tutulması olmazsa olmaz olan anlayışların taşınması ve yaşatılmasıdır.
cemaatin varlık sebebi, ötekilerin yanlışları değil, ortak anlayışlar ve sahiplenilen doğrulardır.
islam kardeşliği ve ümmet anlayışı esastır. cemaat hiyerarşisinin her kademesinde ehliyet ve liyakate, mansubun istita'atine, istikrar ve istikametine dikkat edilmeli, yetki ve sorumluluk sınırı açıkça belirtilmelidir.
cemaat mensupları arasında adalet ve eşitlik kavramlarına dikkat ederek, sorumlulukların dağıtılmasında adaletli, sorumlulukların yerine getirilmesinde eşit daranmalıdır.
islami bir endişenin sonucunda yapılması gerektiği düşünülen, kararlaştırılan işlerde asgari sorumluluk her fert tarafından yerine getirilir. (örneğin tebliğ, eğitim, denetim veya cihad belirli insanlara paylaştırılan görevler değil her fert tarafından kabiliyeti ölçüsünde yerine getirilen sorumluluklardır.)
aslında çok farklı bir anlamı olsa da türkiye'de oy kaynagı olarak kullanılmaktadır.. bu yüzden iktidarlar mutlaka muhafazakar olmalıdır. (bkz: oy için hacca gitmek)
tarikatla birlikte dünyanın en ironik oluşumları. sen hem müslümanım diyorsun, hem de kendi grubunu kuruyorsun beğenme rekoru isteyen facebook ergenleri gibi.
madem müslümansın hepimiz aynı değil miyiz lan ? bu birliktelik mevzusu neden ?
müslüman olmak her ne kadar ortak bir çatı olsa da bazı konularda fikir ayrılığı olabilir ve ortak görüşe sahip olanlar kendilerini ayrı bir alt gruba dahil edebilir. örneğin hepimiz insanız ama milliyetimize göre, rengimize göre, dinimize göre, çıkarlarımıza göre birbirimizle ortaklıklar kurarız, birliktelikler yaşarız. hakikaten çok ironik olabilir bu, bilmiyorum. ama alışılagelmiş bir şey.