kimseden o ışığı almadıkça zorla beyin siken yurtlar değildir. senin beynin sikilmeye mahkumsa o senin sorunundur. isteyenin gidip bir şeyler öğrendiği yurtlardır özü.
2 yıl ilim yayma cemiyeti yurtlarında (hem de konya'da) kalmış biri olarak birçok at gözlüklü, ezberci sözlük yazarına hasssiktirin ordan demek istediğim yurtlardır. *
cemaatlere bağlı yurtlardır. amaçları diğer yurtlardan farklı olarak memlekete, islam'a faydalı bireyler yetiştirmektir, bu nedenle fiyatları her daim diğer özel yurtlardan daha makuldur, parası olmayan adamı elindeki senetleri göstererek tehdit etmezler. hatta kaydı filan olmayan eş-dosta yatak varsa her daim misafirperverlik gösterirler. ilim yayma cemiyeti yurtlarında haftada 3-4 defa sohbetler olur zira kimse bunlara iştirak etmeye zorlanmazdı, sohbetler asla maç akşamlarına denk getirilmez, biz fanatiklerin maç keyfini baltalamazdı. sorarım size ey angutlar, cemaat yurtları hakkında sağdan soldan duydukları dışında bir bok bilmeyip, kapısında içeri girmeyenler nasıl olur da sayfalarca yorumlar yapar? alın size 2 yıl aralıksız cemaat yurdunda kalmış birisi anlattı mevzuyu, otel konforunda yurda yılda 1,500 lira ödedim. hafta içi 2 öğün hafta sonu 3 öğün yemek yedim, borçlandım bir kere öde şunu artık diyen olmadı. param bitti müdürden para aldım ben lan.
hic kalmayanlarin ordan burdan duyduklari sayesinde cemaatin icinde olanlardan daha cok sey bildikleri yer. ne her seyiyle iyi, ne tamamen kötü...
bir kere tam bir yil kalmama ragmen zorla namaza kaldirma ya da basini kapatmaya zorlama gibi bir olaya sahit olmadim, ancak orada kaldigini duyanlarin ilk tepkisi bu sorular ve hayir yanitini kabul etmezler, sonra görürmüsüz. görmedik allaha sükür.
sacma sapan kurallari ögrencileri sogutan asil seydir aslinda. aksam yedide giris, ya zaten gece yarilarina kadar sokakta gezecegimiz yok ama yasini basini almis insanlariz, ailemiz bize guvenmis gondermis buralara kadar ben dokuza kadar gezicem belki... cogu insan üniversitede özgürlügü hissetmek ister, böyle esaret hayati hayal etmemistir kimse.
lan hadi giris saati kuralini anladik on bir bucukta isiklar kapatilacak yatilacak hatta uyunacak kurali da ne oluyor? evet, müdür odalari dolasip siz hala uyumadiniz mi diye azarliyordu * yüksek sesli müzik dinleyemezsin, aksamlari ailen de izin verse disari cikamazsin, sort giyemezsin *, kayit olurken sana gösterdikleri iki plazma tv yi sadece haftada bir kere dizi saatinde izleyebilirsin *, laptop getiremezsin, internet zaten yok... bunlar senin ibadetini engelleyen seyler... caninin istegine göre evine bile gidemezsin. ha bi de bi abla vardi psikoloji son siniftaydi bu, karizma bulurdum ben bunu hani ne bileyim agirligini koyuyodu ta ki bize kurallari hatirlattigi o geceye kadar:
-yurtta sigara ve erkek arkadas kullanmak yasaktir.
bu yasaklar bosuna cunku bu cemaatle en sıkı fıkı, onlarin kurallarina en itaatkar olanlarin bile vardi bi kirigi ya da cogu bu en kati yasagi cignemenin arzusuyla saga sola saldirir olmuslardi. eh olacagi buydu...
erkeklerle pek fazla konusmayin demislerdi bize. ama sanirim cemaat abileri erkekten sayilmiyor, ablalar abilerin yaninda pek bi rahatlar, hatta otobusle bir geziye giderken abilere aldirmadan mezdeke oynayan ablalari dehsetle izlemistim. yoksa bu cemaat bir harem ablalar cariye, erkekler hadim miydi? ulan bu ne perhiz bu ne lahana şeyisi... neyse iste.
ama diger yurtlara göre daha sicak bir ortami vardir, hem ögrencileri kaynastirmak hem biraz sohbet icin yaptiklari cay saatleri vardir mesela. gerci bunda da komik bir sey geldi aklima, cay saatinde ablanin elinde bir fotokopi görmüs okumak icin istemistim, bize anlattiklari menkibeler falan varmis icinde... baktim abla her aksam önce ondan calisip sonra bize anlatiyormus, salak kari hep sasiriyordu, zaten ordan okudugundan bize anlatan birisi... allah askina biraz iyi yanlarini söylemek istedim ama yine sinirlendim. sen kimsin ben sana abla dicem abi dicem lan? hay allahim.
ögrencilere sahte bir güleryüzlülükle yaklastiklari da dogrudur, en ufak bir hatanizda o güleryüzün nasil da asildigini saskinlikla görürsünüz, icten degildir o ablalar abiler...sadece ne kadar cok kisi toplayabildiklerine bakarlar. hayir efendim, cok da güvenli yerler degildir, hirlisini hirsizini da doldururlar fettosun müridlerini cogaltmaya calisirken.
birileri insanı hayran bırakacak dercede mükemmel bir sistem kurmuş öyle bir sistem ki insanı ister istemez içine çekiyor. Bu sisteme göre insanlar ikiye ayrılıyor. cemaatçisin ya da değilsin. Bir müddet sonra diğer müslümanlarıda beğenmiyorsun, menzilciler, süleymancılar vs. sana eski kafa geliyor. işte bu güçlü anaforun çekirdeğini oluşturanda bu yurtlar.
garip bir ders vermiştir bana. daha önceleri bu olayın bu kadar büyük boyutlara varabileceğini sezememiştim.insanların gün boyunca dialog kurdukları eş, dost, arkadaş, akraba gibi genel unsurların nasıl da sistemli olarak birbiriyle alakalı hareket ettiğini görüp haytretler içinde kalmamı sağlamıştır kendisi.
bir süre önce bendeniz bir kız ile tanışmıştım. kendisi kapalı değil, sadece dini sohbetlerde benim muhalif düşüncelerime yönelik eleştirilerini cesurca dile getiriyordu. hepsi bu kadar.
daha sonra tanışıp kaynaştıkça, kendisinden gerçekten hoşlanmaya başlamıştım. benim hoşuma giden en güzel özelliği, bir fikrinin olması ve her daim onu savunmasıydı.gafil avlanmıştım açıkçası.
daha sonraları muhabbetimiz ilerledikçe, evlenmeden asla şeklinde yanıt aldım ve daha önce hiçkimseyle olmadı ama birini sevmiştim tarzı laflar etmeye başladı.
daha önce hoşlandığı kişi de benim eski bir arkadaşım olduğunu öğrendim. o samimi arkadaşımın da cemaat yurtlarında bir dönem kaldığını daha sonraları zorla kurtulduğunu söyleyip dururdu.
benim bu olayı anlattığım başka bir arkadaşım daha vardı ki kendisi tamamen benimle aynı görüşlere sahip olduğundan hiçbirzaman kendisinden şüphe etmemiştim. fakat onun da çıktığı kız ile cemaat sayesinde tanıştığını duyduğumda resmen şok olmuştum. çünkü onalar evlenecekti.
bu süreçte sadece araştırmaya başladım. paronayaklıklar başladı bende. kimin ne olduğunu kestiremiyordum.yan komşularımız ve çok yakın dostlarımın konuşmalarındaki aynılık dikkatimi çekmeye başladı.
yılbaşı gecesi da etrafımdakileri ayırt edebilmek için sırf önüme gelene "mutlu noeller" diye şakalar yaptığımda aldığım tepkilerden gördüm ki;
artık engellenemez derecede bir cemaat evleri realitesi mevcut...
sorun kimde tam olarak bilemiyorum ama birilerinin baskısıyla veya birilerine ihtiyaç duymadan okuduğunu anlayamayan insanların bulunduğu yuvalanmalar almış başını gitmiş...
tanıdığım her 3 kişiden biri istisnasız aynı akla hizmet etmektedir...
sonuç olarak artık işin ciddiyetini ve ulaştığı boyutları tartışmanın çok geç olduğu, sadece ve sadece bakıp izlediğimiz mantar gibi türeyen bir gerçeklik ve bunu engellemenin aynı zamanda çözüm yolları üretmenin ne denli meşakkatli olacağına dair tezler sunmaktır.
32 diş 'gülen' abi ve ablaların bulunduğu,son girişin akşam ezanı olduğu içinde ayrı bi dünya barındıran kendi kendine eziyet etmekten hoşlanan insanların bulunduğu ezik kurum.
erkekler için olanları, yılbaşı gecelerinde alternatif play-station geceleri düzenleyen , izlenen filmlerde mümkün oldugu kadar bayan sahnesi olmayan , vurdulu-kırdılı filmleri ya da dini belgeselleri izleten , sömestr tatilinde öğrencileri dısarı bırakmak yerıne okuma saatleri düzenleyen , fiyatları makul , yemekleri bol , içeriği belli olan , gidip de zorla namaza kaldırıyorlar diye şikayet etme hakkınızın olmadıgı yurtlardır .
cemaat yurdu olduğunu bile bile gidenlerin "yahu 30 kişi namaz kılıyordu bana da mahalle baskısı yapıyorlardı" diyerekten yok attıkları yurtlar. peki.
yaf, adamların suçu ne? bu arkadaş namaz kılmıyor haydi bu vakit biz de kılmayıverelim mi diyecekler? sen ne diye seni oraya zorla yollayan ana babana kızmıyon da bu adamlara kızıyosun?
senin ne işin var orada? biz kübaya gidiyoz mu? alahala. püff
"ulan yıllarca o yurtlardaki programlara katıldım, yıllarca aynı minvalde hareket eden kimselerle yanyana durdum bu kadar şey görmedim siz gitmediğini halde nasıl biliyorsunuz?" demek istediğim insanların haklarında atıp tuttukları yurtlardır. demek ki kimse bana karışmıyormuş. *
ücretsiz gelmesinden midir bilinmez ama bir hafta boyunca aralıksız et yemeği verilebilen yurtlardır. türkiye'nin hangi ilindeyse o ilin koşullarına göre ortamı değişen yurtlardır. kiminde fikir empoze edilir, kiminde toplanıp içmeye gidilir, kiminde kuran okunur, kiminde dergi okunur. genel oluşan yargı üzerine birşey söylemek gerekirse fikir empoze etme kısmı en yaygın kullanılan içeriye çekme tekniğidir ve tekniği kullanıyorlarsa başarı oranı %90 ve üzeridir.
oraya giden zaten hayati boyunca kafasi yikanmaktan sadece nefes almasini saglayacak 2 gram beyin hucresi kalmis cocuklarin o beyin hucrelerinide onlardan alan cemmat faaliyetleri. cemmatlerde olsun bu evlerde olsun en onemli sey dusunmemektir. insanlarin alt egosunu oldururler boylece bir kole haline getirirler onlari.
yurt girişinde sizi ilk olarak keskin bir ayak kokusu karşılar. yurttaki abiler tarafından, kılmadığınız bilindiği halde her sabah ib.eliğine midir nedir bilinmez namaza kaldırılırsınız. eğer kullabildiğiniz bir beyniniz var ise, size saçma sapan fikirlerini giydiremezler. yalnız bunun acısını da çıkarmayı pek ala bildiklerinden, sürekli bir dışlanma, diğer öğrencilere oranla daha az ilgi ve resmen istenmeyen adam muamelesi görürsünüz. kendinizi iyice soyutlar, yurttan dışarı da çıkmak yasak olduğundan, zamanla ruhunuz darlanır, oradaki yegane amacınız olan ders çalışmak fiilini bile gerçekleştiremezsiniz.
halbuki zamanında oraya girmek için, sosyal hayatınızı, dostlarınızı, ailenizi ve hatta saçlarınızı heba ettiğiniz halde artık işe yaramaz durumdadır. oradaki dört gün size koca bir yıl gibi gelmeye başlar, stres ve sıkıntıdan sivilcelenmeye, mide bulantısı ve kusmaya başlayabilirsiniz. izin alıp evinize dönersiniz ve üç gün sonra oraya geri döneceğiniz fikri bile sizi rahatsız eder. o kadar büyük bir hata yaptığınızı düşünürsünüz ki sanki daha önce hiç hata yapmamış, kusursuz bir hayat yaşamışsınız gibidir...
bunların üniversite yurtları olduğu gibi öss ye hazırlanma dönemindede yurtları vardır. bizzat aralarında bulundum bir zorlama görmedim ama kendinden olmayan insanlara kafir gözüyle yaklaştıklarıda yalan değil...
cemaat yurtlarına mana bulmak gereksizdir çünkü bu yurtlar oldukça rahattır eğer üniversite öğrencisiseniz. niye? çünkü kendilerine mürid toplamak için ellerinden gelen herşeyi yaparlar. 1 sene tam yıl kaldım cemaat yurtlarında lise son öğrencisi iken ve kaldığım yurtta üniversite öğrencileride vardır. hiçbir isteğinizi mantıklıysa geri çevirmezler. sigara içen öğrenciye içerde içmek yasak çık kapı dışında iç bırakabilirsen sağlığın için bırak derler. sürekli güler yüzlü olmaya çalışırlar. içkili gittiğim de oldu yurda kendine yazık deyip başka hiçbirşey demediler. buraya kadar herşey çok güzel kendi kendime lan bu adamlar iyiymiş ya dersin. ama evleri bu durumun tam tersidir. hepsi müslümanız der bunu yargılamak incelemek kimseye düşmez ama evlerinin çoğunda ne kur-an-ı ker-im vardır ne büyük 4 hadis kitabı. varsa yoksa said nursinin risalesi bulunur. kendi taraftarlarının kitaplarını okuturlar. kendi cemaatleri içinde evlilik yaptırmaya zorlarlar. kendi şirketlerinde çalışmaya zorlarlar. beyninizi kemire kemire ya sizi bunalıma sokarlar yada tamamen kendi içlerine. yaşadığım bir olay;
össden 3 gün önce bi evde tüm cemaat yurdunda kalan fen liselileri topladılar. össden 1 gün sonra istanbula gidiyoruz okuma kampımız var kimler gelecek. benim görüşümü bildiği için hoca hiç sormadı bile bana gelecekmisin diye ama bütün konuşmalarıda izledim genede nasıl oluyor bu işler diye. gidecek herkese soruyor ne okuyacaksın diye. biri yok risaleden sözler diğeri yok risaleden bilmem ne falan. bi arkadaş:
-ben 4 büyük hadis kitabını okuyacam dedi.
hoca: olmaz risaleden şunu oku.
arkadaş: ama hocam buda dini kitap bu konuda ben kendimi bilgisiz hissediyorum bunu okuyacam.
hoca: olmaz dedim risale-i nur bizim kitabımız bunu okuyacaksın!!!
yani adamlar artık kuran-ı ker-im i hadis kitaplarını kendi kitapları saymıyorlar. allah tarafından değiştirilmeme garantisi olan kur-an-ı ker-im i, onun peygamberi olan Hz. Muhammed'in sözleri olan hadisleri yok sayıp said nursi külliyatını en büyük kaynak diye önünüze sunuyorlar!!! bunun ne müslümanlıkla nede başka bişeyle alakası var. adamlar düpedüz artık yollarından saptılar. işte bu tehlikedir. *
oyunlarına gelmemek gerekir çünkü müridlerini yurtlardan topluyorlar ve dikkat etmezseniz yurtlarında çok iyi adam kandırıyorlar.
bu kadar tantananın boşuna koparıldığı yurtlardır. 89 lu 94lü kıza yavşıyormuş. 17 aylık kıza tecavüz edenler bu yurtlardan mı çıktı? bunları sorgulamazsınız. kaçımızı tecavüz olaylarına karışmış? öğrenciler odalarında rahatca şarap içemediği için rahatsızsınız.
öss ye hazırlanan bir genç için sadece kendini derslerine verebilmesi adına faydalı olan, bunun dışında tamamen karın ağrısı yurtlardır. lise son boyunca belli aralıklarla gidip kalmışlığım vardır. buralarda öğrencilere zorla akşama kadar (yanılmıyorsam 8) test çözdürülür, ardından bu öğrenciler sınıf hocaları ya da abla/abileriye beraber sohbete alınır. burda bazen sizin sorularınızı yanıtlarlar bazen kendileri bir şeyler anlatırlar. eğer şanslıysanız "hepiniz yanacaksınız cehennemde" tarzı bir hoca yoksa ve arkadaşlarınız kafaysa bu saatler cidden dinlendirici geçebilir. arada bir de cemaat içinde yükselmiş kişiler konuşma yapmaya gelir yurdunuza. hiç unutmuyorum bir tanesi "bu dünyada ve ahirette yanmanın yolu plajlardan geçer" demişti ki insanın tüm saygısını sevgisini bir anda içinden emip alıp götürüyor bu samimiyetsiz cümleler.
ramazan ayında oruç tutamayacak durumda olursunuz, zorla sahura kaldırmaya çalışıp, dürtüp uykunuzun içine edip giderler. kantinleri yemekhaneleri tamamen kapalıdır ramazan ayında gündüzleri. ee belki hastayız, tutamıyoruz, ilaç içeceğiz su lazım. yok efendim ramazanda kapalı olur.
tırnaklarınıza oje sürersiniz sorumlu olmadığınız bir zaman ve bin tane azar işitirsiniz sen namaz kılmıyor musun diye. hatta üniversiteye girdikten sonra bile ordaki abla/hoca birisiyle karşılaşırsanız hemen ojelerinize takılırlar. namazı bıraktın heralde diye.
bayram, kandil gibi zamanlarda ders çalıştırmayı bıraktırırlar size çeşitli filmler izletmek için ve "aaa hep ders hep ders olmaz biraz da başka şeylerle ilgilenin" derler. hadi tamam haklılar belki izlettikleri şeyler de bir seviyeye kadar izlenebilir ama siz kendi sosyal hayatınızda bir yere gidip bir şeyler yapmak istediğinizde "otur ders çalış bu sene sosyal hayatın yok" derler.
bir de erkek yurtlarına şöyle bir göz gezdirelim. tek sosyalleşme imkanları halı saha maçları olan bir topluluk. bir ya da iki sene boyucna yemeklerine şap atılmış. ee peki bu çocuk ailesinin yanına dönünce ne olacak. 89lu adam 94lü kıza yavşayacak. evet ben bunu gördüm abartmıyorum size gerçekten böyle bir şey oldu.
bir şeyler ters gidiyor sanki. evet ben elhamdülillah müslümanım, bununla gurur duyuyorum ama neden bu adamların yaptıkları bana ters geliyor. neden benim gibi düşünen binlerce insan daha var. demek ki bu adamlar başka şeylerin peşinde. kendi içlerinde şeriat gibi işleyen düzenlerini daha çok yayıp insanları bunlara alıştırıp.... yok yok getiremeyeceğim devamını..
edit: sanırım ya yanlış anlaşıldım ya da yanlış anlattım *. 17 aylık bebeğe tecavüz insanlık dışı bir olay buna kimsenin sözü olamaz. hatta anadoluda bir okulda kendilerinden küçük çocuklara tecavüz eden yine çocuklardı bunu da unutmadık. bunlar da cemaat yurdunda olmadı elbette. cemaat yurtlarında şöyle bir problem var demek diğer yurtlar kusursuz demek değil. insanlar bunları nasıl bağdaştırabiliyorlar bunu anlayamıyorum ben de. ayrıca da cemaat yurtlarını geçtim bence herhangi bir eğitim kurumunda alkol alınması yasak olmalıdır. ha dışarda içer gelir ona da hoşgörü lazım, tabi taşkınlık yapmadığı takdirde.
bu yurtlardan vs geçmiş pek çok insan bugün günlük hayattadır. çoğu en fazla mesleğiyle uğraşıp yerine göre belli bir miktarda bağış yapmaktadır bu cemaatlere, olay bundan ibarettir. ne bu yurtlara giren herkes adam çıkar ne de bu yurtlara gitmeyenden adam olmaz şeklinde bir genelleme yapılabilir. her türlü sosyal olgunun gökten zembille indiğini düşünen neden sonuç ilişkisini kavrayamamış bedenlerce ya gereklilik-zorunluluk ya da toplumsal dertlerimizin tek müsebbibi gibi nitelendirilmeleri ise gülünüp geçilecek şeydir.
ve evet bunlardan el kaideci, bombacı, hizbuttahrirci falan çıkmaz boşuna kasmayın.
biz sizin bahsettiğiniz tehlikenin tam karşılığıyken tehlikenin farkında mısınız diye sormayın, bi çay koyun, rahatlayın.
