vallaha canınızı çektirmek gibi olmasın da, çok acaip şeyler yapıyoruz ya. çay içiyoruz mesela en demlisinden. sohbetler ediyoruz (hem bilgi hemi de espri yüklü sohbetler bunlar), namaz kılıyoruz. yediğimiz maklubenin haddi hesabı yok zaten. çevre esnaf ve sanatkardan yine cemaatçi olan abilerimiz yardım ediyor felan.
asıl bombayı sona sakladım;
evin abisi dışarda iken trencilik, uzun eşşek, birdir bir felan da oynuyoruz.
halıyla kaplı koca bir oda. köşede 80'li yıllardan kalma siyahi rapçilerin omuzlarında taşıdığı koca bir teyp. etrafında ilahi, hadisi şerif ve peygamberler hayatıyla ilgili kasetler, kitaplar. odanın köşelerinde şark odalarında kullanılan minderler ve duvarda kabe'nin ya da cami'nin resmi bulunan bezden kumaşlar. * birde çıplak ayakla etrafta dolanan bu evin müdavimleri. yer sofrasına kurulan yemekler, çaylar ve patates tatlıları. * eğer ders çalışmak için arkadaşınızın kaldığı böyle bir eve giderseniz hemen dikkatle incelersiniz her şeyi. çay sırasında sohbete başlanır. herkes ilkokul 1'deki gibi çiçek olup sırayla adını soyadını ve nereli olduğunu izah eder. sonrasında konu nasıl olursa bir anda inançlara gelir. namaz vakti geldiğinde içlerinden biri imam olur ve arkadaşlarına önderlik eder. kafasına sardığı bir sarık ve yeşil bir cübbe giyer. eğer şahsım gibi hür büyümüş din boyunduruğundan uzak bir ailede büyümüşseniz psikolojik olarak üzerinizde bir baskı hissedersiniz. o evden çıkarken elinize bir kitap tutuştururlar ve bir daha da öyle evlere girmezsiniz.
örgüt evinin ta kendisi olan bu mekanlarda emperyalizmin kucağındaki bebeler tam bağımsız laik cumhuriyet nasıl yıkılır onu öğrenmekte ve abilerinden uygulamalı dersler almaktadırlar.
küçük şeylerle bile mutlu olmasını bilen, hayatın zevklerini tasarruflu kullanan, hergün farklı bir taklit aktivite yapıp da sonra hayatta yapacağı şey tadacağı zevk kalmadığı için kendini öldürmek gibi atraksiyonlara bulaşmayan insanların kendi kendilerine mutlu oldukları ortam olsa gerektir... saygı duymak lazımdır... dalga geçmek mi asladır...
çok yakın bir arkadaşım bu evler yüzünden sınıfta kalmıştır. sınav arefesinde eve doluşan küçük öğrencileri ders çalıştırmakla, dini sohbet yapmakla yükümlü olması nedeniyle ya da 3 ayda bir cemaatin evini değiştirmesi hatta arada bir yurda göndermesi sebepleriyle, arkadaşım kurulu bir düzeninin olmamasına istinaden okulunu uzatmıştır. bunların hepsine ek olarak yok şurada sohbet var burada konferans var diyilerekten, arkadaşım alıkonulmuştur.
her insan seçimini yapmakta özgürdür, bu evlerde kalanları kınamıyorum ancak cemaatin bu arkadaşlarımızı sömürdüğünü belirtmek de özgürlük hakkım ve de güzel bir nasihat, görmüş geçirmiş mezunlarız biz *
eğer cemaat, öğrencilere yardım etmek istiyorsa, bıraksın da adamlar okulunu bitirsin, diplomasını alsın ve sonra cemaatin hizmet sektörüne girsin.
duyduğuma göre bazı evlerde çok sağlam çilingir sofrası kuranlar dahi oluyormuş. (evin abisi olmadığı zamanlarda tabii !) ortam mükemmel diyordu o çocuk da. **
"örgüt evinin ta kendisi olan bu mekanlarda emperyalizmin kucağındaki bebeler tam bağımsız laik cumhuriyet nasıl yıkılır onu öğrenmekte ve abilerinden uygulamalı dersler almaktadırlar."
daha önce götünden her çıkanı ortaya atanları gördüm ama bölesine zor rastlanır,iyice okuyun sindirin sevgili sözlük organizmaları...
üniversitede 1 yıl kaldığım bu evlerde her akşam başka kopardık.sahurlarda kalkardık,sofraya çökerdik ama aç yatardık,gülmekten azımızdakini hönkürüp dururduk,hiç biri mideye inmeden hoca okurdu ezanı..bakardık birbirimize kamalak gibi ..sora bi posta daha gülerdik.Namaza tam durucamız zaman birbirimize hareket çeker o seccadeden bu seccadeye atlardık.ama diğer vakite kadar kılardık mutlaka...gitar çalanda vardı,kitap okuyanda,gülerken abdesi salan da vardı,muhabbete mandalina soylanlarda ...
Evlerin isimleri çiçek isimleriydi,bi akşam da bize gelin diye yalvaran çok kız olurdu,çünki evleri bizimki kadar eğlenceli değildi.
Hastalandım,2 gün baygın yattım,aileme telaş etmemeleri için haber vermeyip başımda nöbet tutmuşlar "türbanlı" psikopatlar,saçım başım açık,sürekli makyajlıydım,(hala da öyleyim)namazda kılmazdım,bu kıyaa niye yaptıklarını anlamadıydım.soradan anladım,meğerse insanlarmış.
Alayınızdan daha entelleri vardı,ama bu inanca yaratana isyan anlamına gelmezdi.
Hala görüştüğüm çok kız var,kendilerini hiç bozmadılar.
Hepsi melek değil tabi,ama ben çok şey öğrendim.Hepsinin de aynı olmayacağını tahmin ederseniz.(yada edemessiniz lan durun ben sölim fabrikasyonize deeldik )
Küçümsediğiniz insanların birçoğunun sizde olmayan özellikleri taşıdığını,bunun sizi eziklediği için onları hakir gördüğünüzü düşünüyorum.
Zira hukuk okuyan imamhatipli ablalardan birinin sırf ortamı beğenmediği için tekrar sınava girip ilahiyat kazandığını söylesem,aranızda yıllarca götünü yırtıp bu bölümlere giremeyen çok adam olduğunu da varsayarsak,ki vardır..
Kendini,öğretmen maaşını bu yola adayanları çok gördüm,ama sizin içiniz fesat,ne desek o deliğinizden giriyor diğer deliğinizden çıkıyor.Giren delik hep üzerine oturduğunuz oluyor .
Kulağınızla dinlemeyip idrak etmeyi deneyin.
1 kere bile gitmediğiniz bir mekanı bu kadar kolay karalayabilmenizi de klavye delikanlılığınıza veriyorum.
Örgüt eviymiş..töbee estağğfirullah..Laik cumhuriyet nası yıkılırmıış.Allahh Allahh!! xD
her öss de laik rejimle ilgili sorular sorulduğundan bu kadar birinci çıkartıyorlar zaten..işleri güçleri bu olduğundan zaar...
zaten cemaat evinde kalanların hepsi namaz kıldığı için genelde hoşgörülü oluyorlar. allah var benim bir arkadaşım vardı cemaatte gerçekten terbiyeli,edebli ve adablı oluyorlar. sonra arkadaşımm mbeni cemaatte bir kaç kişi ile daha tanıştırdı onlarda gerçekten iyi adamlardı.
Kendilerine tamamen; siyasetten uzak insanlar seçen, o insanları din duyguları ile kandırarak 7/24 namaz kıldıran ve bunları yaparken yine onları siyasetten uzaklaştırmaya devam eden, sadece öbür dünyayı düşünmesini sağlayan abilerin/ablaların ortamına mükemmel demek acizliğin, soyutlanmışlığın, teslimiyetin göstergesi olsa gerek...
