"çay şakirdin mazotudur" düsturu ekseninde gelişen sohbetlerdir. çok samimiyetsiz ortamlara bir numaradan giriş yapar. kimse asıl değil herkes surettir.
şakirtler içlerindeki ta derinliklerindeki bazı potansiyelleri gizlemek için, açık verip tecrit edilmemek için ellerinden geleni ardlarına komazlar. aslında hepsi bilir kimin ne olduğunu, neye eğilimli olduğunu ancak tarihi bilinmeyen gizli bir anlaşmalar sistemidir bu, ortak bir akıl, ortak bir dildir.
sohbetler bu kültürü iklminin boğuculuğu çerçevesinde yön bulur. hatun muhabbetine kimse sardıramaz abile pis pis bakar. zaten az önce sözünü ettiğim potansiyeller de buna engel teşkil eder. kısır, boğucu, sıkletli bir havada geçer.
çaylar hakikaten mazot gibidir, içinde çaydan başka şeyler olduğuna pornocu kalbımı basabilirim.
bu sohbette değişik hikayeler anlatılır.eğer hikayeyi anlatan kişi kitap kullanmıyorsa çok bilgilidir.aksinde ise o bir belloştur yani belletmen dir.
hikayelerin ardı ardı kesilmez fekat bu toplumun içinde az biraz abazan insan var ise direk cinsel sorulara geçilir.konu iyice uzar şakird hemen depoyu fuller sohbete dewam eder.
ortaya eski ve kullanılmayan zaman gazeteleri sayfaları konur, sohbet kurulan gazete masasının çevresinde devamlılık gösterir. çerez vb çay yanında gidebilecek yiyecekler var ise serilen gazete sayfalarının bir basindan diger basina ince bir cizgi olarak dagitici görevini o anda dosta, kardese hizmet adına kim veya kimler aldıysa gerçekleştirir.
unutmadan ortada yiyecek birşeyler yoksada o gazete sayfaları yere serilir ve çay bardakları o gazete sayfalarının üstünde durur. sebebiyse (denemek isteyenler korkmadan deneyebilir); zaman gazetesi sayfalarının ne alakaysa sıvıları üstüne döküldüğünde arka tarafına geçirmeme özelliği olmasıdır.
bir kaç sene içiinde buluduğum ama kendi din bilgimin bana yetmesi sebebiyle bana birşey katmayan,katmadiği içinde en sonunda atilmama sebep olan sohbetlerdir. yerde yikanmaya hazir bir sürü beyin oturur o beyinlerden biri çaydan sorumludur. herkesin anlayamayacaği şeyler anlatilir. genelde kimse dinlemez dinliyorrmuş gibi yaparlar. benim gibi soru sorup sohbeti bölenleri ise... **
(bkz: hamdolsun kriz bizi teğet geçti)