üniversiteye ilk başladığımda o şehirde hiç tanıdığım olmaması ve yurtta kalmaktan nefret ettiğimden dolayı cemaat evinde kalmayı seçmiştim. daha ilk günlerde dışlanmaya başlanmıştım. taktığım küpelere söylenen imalı laflar ses oluyor diye gitar çalmama izin vermemeler deli ediyordu beni. işin diğer bir boyutuda nerede kaldığımı soran arkadaşlara cemaat evinde kaldığımı söyleyemiyordum. bi kızla tanışmıştım ondan çok hoşlanmıştım sohbet ederken oda bana nerede kaldığımı sordu bende özel evde kaldığımı söyleyiverdim. kız evin nerede olduğunu sordu bende onay sinemasının karsısın da olduğunu söyledim. (ahh nereden söyledim) bir gün telime mesaj geldi. bu mesaj hoşlandığım kızdandı. nerdesin yazmıştı. bende hemen cevapladım evdeyim diyerek. sonra bir mesaj daha sizin oralardayım sinemanın oraya gelsene bi yere gidelim tavla oynayalım yada evde tavla varsa al gel parkta oynayalım. şansa evde gerçektende tavla vardı kaptığım gibi sinemanın önüne gittim tabi tavla oynamktan sıkıldık ikimizde.sonra bana gitarını getirsene çalarsın biraz bende söylerim dedi. hoşuma gitmişti bu fikir. hemen kalktım gitarı almak için bekle dedi. ben de niye ? dedim. bende geleyim tek basıma napcam dedi. duraksadım yalan sölemiştim çünkü ona cemaat evinde kaldımı nasıl söylerdim hiç sesim çıkmadı geldi yanıma ve eve doğru yürümeye başladık. içimden bari binanın kapısında beklese umarım yukarı çıkmaz gibi dualar ediyordum
ama dualarım kabul olmadı apt nin kapısını açtım benden önce girdi asansörü çağırdı bindik ama elim tuşa gitmiyodu. bassana ne bekliyorsun dedi. bende mecburen bastım.çıkarken evde kimse yoktu acaba evde biri varmıdır ki derken anahtarı soktum ve kapıyı açtım. içeri girdim evde kimse yoktu. öyle rahatlamıştım ki anlatamam tam yırttığımı düşünürken ya parkta napcaz evde oturalım demez mi neye ugradımı sasırdım kısık bi sesle olur dedim. salonun kapısını açtım girer girmez anladı zaten aaa cemaat evimi dedi bende evet dedim. çok şaşırdını söyledi sen ve cemaat evi diye gülmeye başladı. bende güldüm sonra çok tatlısın dedi ve yüzüme okşadı. bende sende öylesin diyerek yanagına küçük bir öpücük kondurduktan sonra çıkalım istersen biri gelmeden sonuçta cemaat evi diyerek gülüverdim. olur dedi gülerek bekle üzerimi hemn değişeyim bi yerlere gideriz dedim. derken kapı açıldı ve gelen ev abisiydi. çocuk bizi görünce neye uğradığını şaşırdı dondu kaldı. buda benim cematte sonum oldu.
ufakken ben de cemaat evlerine giderdim babamın gazıyla. ama yapılan fazla bi şey yoktu. abiler gittiğinde çoraptan top yapıp onunla maç yapardık. yani benim için cemaat evinden atılmak; (bkz: fouled out)
üniversite sınavına hazırlanırken kendim ayrılmadan önce başıma bir kaç kere gelen olaydır. çoğu kişi dışardan gördüğü kadarıyla sallayıp tutsada ev arkadaşlarınıza bağlı olarak cemaat evlerinde harika zaman geçirebilirsiniz, bu arada canınız sıkılınca 5. kattan aşağıya işemeyin yada ramazan davulcusunu elma ile vurmaya çalışmayın atılırsınız.
ergenken mücahit adlı arkadaşımın okula getirdiği porno dergisinde okuduğumuz hikaye formatında bir seneryo olmuş açıkcası. (bkz: sana gidelim mi dedi?) dedi, etti, yaptı vb. doğru mudur bilemem belki doğrudur ama bir kız eve gidelim mi dediği zaman uydurulabileceğim en az yüz bahane sayarım ben onu eve götürmemek için.