cemaat topluluğu içinde herkesce bilinirki eve gelen öğrencilere "şakirt" diye hitap edilir ve bir oda da 3 veya 4 lise öğrencisi yatmaktadır. ama aralarına katılan yeni biri vardı ki bundan habersiz ve ağzı küfürden geçilmeyen biridir.
saat 4.30 suları cemaat abisi sabah namazı için şakirtleri namaza seslemeye gelir ama yeni katılan üyenin bu durumdan pek haberi yoktur.
-hadi şakirtler namaza.
+zzzzz
2. kalkar ama yeni üye halen uyumaktadır.
abi;
-şakirt namaza.
+ıhhıı?!
-şakirt namaza.
ve sonunda dayanamaz bizim yeni üye yarı gözler açık bir şekilde
+kim bu şakirt amk kalksın namaza bırakmıyorlar yatalım.
-!?!?
b:ben ö: arkadaşım
o:ordaki hoca gibi biri
orada kaldığım ilk günün sabahıdır
sabah namazı saatidir ve adam elinde tencere ve kepçe vura vura gelir
o: hadi bakıyım kalkın
b: ömer bi sus aq da uyuyalım (ranzada altımda yatan arkadaşım)
o: kalksana çocuğum ben ömer değilim
b: olum sittirgit kimsen kimsin
o : ne biçim konuşuyosun sen kalk namaz geçiyo
b: ne namazı ya . he ben hristiyanım valla hristiyanım
o : kalk yalan söyleme
b: hay aq ömer söyle şuna hristiyan mıyım ben değil miyim
ömer : hocam valla hristiyan
o : o zaman tamam der ve gider.
kaldığım 10 gün boyunca bi daha bana ilişmez kimse. bu fetullah evleri de, değilde yurt gibi bi yerdir burası.
-Meraba hoşgeldin şakirt
-şakir değil abi mustafa ben
-tamam işte şakirtsin sen
-abi mustafa mustafa ne şakiri
-daha öğreneceğin çok şey var şakirt mustafa
-ehh sikerim lan benim adım mustafa yeter lan
-herkese çay şakirt mustafaya yok **
bokunda boncuk bulan yeni erken sevinci gibi insanın içini kıpı kıpır yapan olaylardır. sinsizce aralarına sızılıp, ekmeklerini yedikten, çaylarını içtikten sonra sözlüğe yazmanın paha biçilemez hazzını yaşatır insana.
lisedeyken ders çalışmak için gittiğim abla evinde sabah vakti bir ablanın odasına girmek durumunda kalmıştım .kapıyı tıklatıp girmemle ablanın panikleyip tülbenti başına alması bir oldu .farklı bir namahrem anlayışı var herhal.neyse o an yarmıştı.
jargonu bilmeyen cemaatçi gençler bazen başrolde olurlar. samet kimya dersinsen hazzetmeyen bir düz lise öğrencisidir. kendisi her düz lise öğrencisi gibi ders çalışmak yerine vaktini hocaya laf sokma, sigara içilecek sote yer arama, kantin sırasında fordçuluk yapma gibi uğraşlar edindiği için örgün eğitim boyunca kimya dersini veremez.
sr: serrehber
a: abi
s: samet
a: feyyaz abi dün bahsettiğim arkadaş var kimya için kalıcak bir kaç gün. ha işte geldi.
sr: iyi bi çay verin çocuğa siz. sende hoşgeldin şakirt.
samet cehaletin verdiği sinirle parlar.
s: ne şakiri amına koyim samet benim adım. sikicem kaç gündür şakir aşağı şakir yukarı.
üniversitede öğrenciyiz o zamanlar ve yurtta mustafa diye bir oda arkadaşımız vardı. birgün bu cemaat evine çıkmaya karar verdi ve gitti. 1 ay sonra bizi yemeğe davet etti kaldığı eve. toplandık gittik. kapıyı mustafa açtı buyur etti. yemek hazır değil şakirtlerle odada takılıyoruz dedi ve biz odaya girdiğimizde dumur olduk. bizim musti bunları kendine benzetmiş elemanlar ölesiye batak oynuyorlar hem de küfrede küfrede.
cemaatte 2 aylık bi geçmişim olmustu. bi gn kaset dinlencek diye bi odaya çektiler. dalmıs gitmişim kafa baska yerlerde derken bi mesaj geldi. okuduğum mesaj gözlerimden yas gelmesine neden oldu.kaldım öyle mal gibi. abi bana dönüp çok dokunuyo dimi demişti. o an her şeyi unutup kahkahalara boğulmustum. *
ben: abla bişey sorucam
abla: ablacım sor inşalllah maşallah
ben: abilere ne zaman gidicez biz?
abla: canım tövbe de ne demek o.
ben: gidelim ve çılgınlar gibi tesbihat yapalım ya.