onlar roll on kullanmaz, gül suyu kullanırlar. E haliyle ter kokusuna hiçbir çözümü olmaz gül suyunun. Böyle olunca, yaz günü bile sanki yolda yürüyen herkes açık bir yerini görürse tecavüz edecekmiş gibi her yerlerini kapattıklarından, bu ablalar kokar. Böyle kokan biriyle de kimse sevişmek istemez. zaten çoğu bıyığını bile almaz erkekler onlarla konuşmasın diye. günaha giriyorlar çünkü karşı cinsten biriyle konuşurlarsa.
evet, bildiğiniz, tanıdığınız ablalarla... yasak fantezi... ağzı alınamayan, düşünülmesi yasak, akla dahi getirilmesi bedenden çıkacak pisliğin getireceği iğrençlik kadar iğrenç... ve, ve bir o kadar da cezbedici. türban fantezesi yanında masum kalacak, büyük bir kitlenin belki de zoruna gidecek ve kim bilir belki de kurban kitlenin esir alınmış beyinlerinin hoşuna gidecek kadar vahşi duracak... okuyanlar arkamdan sövecek belki... belkilerin çok yer kapladığı ortaya çıkacak varyasyonlar arasında sıkışıp koybolacak düşünceler...
evet yine kim bilir belki de arkamdan söverken içten içi en azından tanıdığı o ablayı düşünecek. kötünün yanında, esas kötülerin yanında kalmış ufacık masum bir fantezinin, o yurtların arasından geçip gidecek, duş alan ablanın yasak meyvesini tadacak. örümcek ağı kaplamış beyinlerin içine tükürüp, yakacak, yıkacak, gözlerini kan bürüyecek, kelimelerle öfkesinin hepsinin üstüne kusacak kadar güçlü ve küçücük bir fantezinin yapabileceği sınırların ismini karalayacağı ufak tefek ayak işleri bunların hepsi.
kulaktan kulağa yayılıp beyinlerde tedavisi olmayan bir tümör gibi ömrünün sonuna denk kalacak bir düşünce. işte girdi kafanın içine çoktan salmaya başladı zehirini bir kere, manzarayı gözünün önüne çizdi bile. artık kirlenmiş düşüncelerinle ya kavga edeceksin ya da ömrünün sonuna dek küsmüş arkadaşına yaptığın gibi parmaklarını birbirine kitleyip elini vereceksin.