nerden çıktı bu adam denilesi,yaptığı dandik dizilerle, programlarla günümüze kadar gelmiş komedyencik ve artık eşi nurgül yeşilçay kadar popüler olamayan şahıs.
yukarıdaki kişileri ilk defa laf lafı açıyor show una çağırarak ,onları farketmemi sağlamıştır.
ilk defa bir yazarı programına çağırarak cesaret göstermiştir,orhan pamuk. (zira bir kitap okudum bütün hayatım değişti artık kitap okur hale geldim)
ilk defa bir tıfıl bir komedyeni sahneye çıkarıp risk almıştır,cem yılmaz.(zira süpermen espirisi berbattı ama cem özer güldü ve zamanla herkes güldü)
ilk defa canlı yayına bir vokalist çıkarıp canlı performans riski aldı,yıldız tilbe.(zira bir sezen aksu sarkısını söylerken detone olmasına ragmen reklam girmesini engelledi.)
ilk defa dünyanın tanıdığı ama bizim tanımadığımız birini proğrama çıkarıp bizi mest etti,fahir atakoğlu.(zira beni mest etti,sizi bilmem.)
ilk defa bir tiyotro sahnesinde kadının tekine evlenme teklif etti,zamanla hayatı kaydı.
şafak sezer'in iddialarına göre kızı hapse girecek olan şahsiyet.
--spoiler--
Cem Özer'in yapımcılığını yaptığı Kadri'nin Götürdüğü Yere Git filminden alacağı 150 bin TLnin hala kendisine ödenmediğini, bunun üzerine Cem Özer'e dava açtığını söyleyen Şafak Sezer; film sayemde 580 bin gişe yaptı, 3.5 trilyon para kazandılar, 1.5 trilyona Bebek'den ev bakıyorlar, ama hakkımı ödemiyorlar.
Paramı yedirtmem! Dava açtım. Öğrendim ki, şirketin sahibi olarak Cem Özer'in kızı Cemre gözüküyor. Davayı kaybederseniz kızınız Cemre hapse girecek diye uyardım. Bana şöyle bir not gönderdi, Hiçbir şey olmaz! Hapse girerse de içeride hayatı öğrenir.
aziz üstel ile başlayan talk show modasını laf lafı açıyor isimli programla devam ettiren* şovmen. ne kadar kassa da mide bulantısından başka bir tepki alamamıştır garibim.
popüler olduğu yıllarda '' ne versen yer bu seyirci'' akımınının önderlerinden olmuş , izleyici kitlesine cebren ve hile ile kendisini izlettirmiş , tek sorununun beyaz kıçının beyninden büyük olması olduğunu düşündüğüm anlaşılmaz ve anlamaya çalışmaya değmez kişilik...
birkaç kere denk gelip biraz izlediğim programında yaptığı kötü ve milattan önceden kalan esprileriyle beni talk show programlarından soğutan kişilik. nurgül yeşilçayın da kocasıdır aynı zamanda.
hani küçükken bazı çocuklar olurdu. böyle laf yarışına girerdik de lafı yiyince birden anayı işin içine katarlardı. bizde gırtlaklardık o çocukları sözünü geri al alan diye. çok iğrenç olurlardı o çocuklar, döv döv uslanmazlardı yine zora girince milletin annesini işin içine katarlardı ve hep gırtlaklanırlardı.
geçen gece bu cem kişinin programını açtım. evet izlemiyorum. gece üç buçuk gibiydi bir süre baktım ve ceyhun yılmaz denen ve yine hiç sevmediğim bir adam tarafından bozulan cem özer kişisi birden iğrençleşti. tıpkı o küçüklükteki çocuklar gibi.
ceyhun yılmaz, yanılmıyorsam tam hatırlamıyorum ama gecenin üç buçuğuydu, cu cem kişisine babası yaşında olduğuyla mı ne bir espri yaptı ve bu iğrenç cem kişisi de evet annenle çok vakit geçirdim gibilerinden bir şey söyledi. bir anda herkes şok oldu ki bunu ikinci yapışıdır. ilkinde de denk gelmiştim bu da benim şansım. benim alakam falan olmadığı halde bu ceyhun yılmaz ın bir kaç ay önce annesinin öldüğünü biliyordum. ceyhun yılmaz da şok oldu ve stüdyodan uyarı gelmesini engelledi ben söyliycem dedi.
bir şarkı arasından sonra cem özer kişisi şöyle bir açıklama yaptı:
dünyada çok iyi markalar vardır. seri üretim yaparlar mesela otomobi firmaları ama onlarda da arada sırada çürük arabalar çıkar. benimde esprilerimde böyle bir şey oldu az önce. yapmamam gereken bir espri yaptım dedi. kanalı değiştirdim. cümlenin sonunda özür dilerim dedi mi bilmiyorum ama sanmıyorum da dediğini. yani özür ifadesinde bile kendini süper yüceltti bu şahıs ki bunun bir esprisine bile gülenin olduğunu düşünmüyorken kendi hakkında nasıl böyle düşünüyor süper olduğunu süper espriler yaptığını onu bilmiyorum.
kısacası bu cem kişisi karşısındakinin annesine laf söylerken o küçüklüğümüzde gördüğümüz ve gırtlakladığımız veletten bir farkı olmadığını gösterdi. ben bunu çok net gördüm en azından ve yazıklar olsun dedim. inşallah o program için aldığı paraları çoluğuna çocuğuna rahatça yedirebiliyordur.
iyi filmin reklama ihtiyacı yoktur. sansasyon yaratarak filmime asla seyirci çekmem zaten iyi film yaptığım için seyirci gelir dedikten 1 ay kadar sonra filminin reklamını yapmak için "nurgülle şöyle düzüştük şöyle seviştik" gibi açıklamalar yapan adam. hey yavrum sen neymişsin be.
birkaç filmideki oyunculuğu dışında maalesef pek bir şeyler verememeiş ademoğlu. şimdilerde de adem in trenleri adlı film ile sinemaya dönüş yapacak, muhterem eşi nurgül yeşilçay ile...
eskiden de ben ufaktım, bilmezdim, ilginç ilginç gözlükler takar, o zamanlar çok seyredilen program yapardı. ben de anlamaz mal mal bakardım; evde de her hafta açılırdı; adamcağızı da pek bir sağlam adam sanırdım. sonraları büyüdüm, bünye efenim cem yılmaz'ları, okan bayülgen'leri, beyazıt öztürk'leri gördü; bir de yamalı bir televizyon kanalında eski bir laf lafı açıyor programı gördüm... bu abi, yaklaşık 10 dakikayı bulan bir açıklama, geçen haftayı değerlendirme ve de stand-up babında bir konuşma yaptı, bir de bu konuşmasına ara sıra gülenler falan da oldu. ben de o anda ''acaba bu kişiler özürlü mü, tebessüm bile ettirmeyecek şeylere gülüyorlar?'' diye demiş idim. acaba espri anlayışımız mı değişmiş, yoksa bu adamda mı var bir keramet anlayamamışımdır...
ama yine de berlin in berlin filmindeki oyunculuğu sağlamdır...