Misal ben amcam vefat ettiğinde, günlerce sözlüğe dahi girmedim, üzüntüyü acıyı yaşamak, bununla mücadele etmekle uğraşırken insanın aklına sözlük sosyal medya filan gelmiyor, gelmemeli.
ilk günlerin acısından sonra ortaya çıkıp, bugüne dek 50 tane özlem dolu yazı da yazmışımdır, içimi dönmüşümdür.
"bu adam, bu adamın dostuydu" bence değildi. Aralarında sadece bir iş ilişkisiydi. Bunlara göre her şey metadan ibaret. Biz biraz olaylara duygusal yaklaşıyoruz. Bir sanatçıya oynadığı eski filmleri sorun özlüyor musunuz o günleri diye, cevabı hiç özlemiyorum oynandı ve bitti olacaktır. Ayşen Gruda'nın ekşi sözlük ziyaretinde oldu böyle bir şey. Onlara göre o filmler vs. sadece iş, oynanır, parasını alır ve biter. Biz biraz olaylara fazla duygusal yaklaşıyoruz.Aslında bunda Cem Yılmaz'a insanların güvenmemesi de yer alıyor. Adam sevimsiz çünkü, güvenemiyorsun yani hiçbir şekilde. Yasını tutuyor mu tutmuyor mu onu bilemiyorsun. En doğru cevabı Özkan Uğur'un ailesi verebilir. Soru basit :"Cem Yılmaz sizinle temasta bulundu mu?" bulundu derlerse ne ala, ayrıca cenazeye gelmezse de sıkıntı. Ne diyeceğiz yani "cenazeye de gelemedi ama çok üzüldü çok yas tuttu" mu diyeceğiz? tabi ki demeyeceğiz.
edit: Özkan uğur'un beykoz'daki evine taziye ziyaretine gitmiş.