en son ntv'de can dündar programında izlenen komedyen. yahu şu küpelerini çıkartsa ya da daha düzgün bir küpe taksa ne iyi olur dediğim kişi. ne o küpeler öyle bayan gibi, şaşırıyorum çok ilginç, hiç yakışmıyor erkeğe öyle bayan gibi küpe takmak...tamam tercihtir taksın ama bari tek kulağına ve sallanmayan bir küpeyi denesin, sallanan küpeden daha iyi olur,zannımca...
programda düzgün laflar eden bir adama bayan gibi küpe takmak pek hoş kaçmıyor...
bir tat bir doku gösterisinde şu diyalogla bizi yaran kişidir. nereden geldi aklıma, neden yazıyorum buraya bilmiyorum.
cem yılmaz: siz gidiyor musunuz okula?
izleyici: evet.
cem yılmaz: nereye gidiyorsunuz?
izleyici: marmara güzel sanatlar.
cem yılmaz: marmara güzel sanatlar, hangileri onlar? * kaporta cila.
türk mizahını baştan aşağı değiştirmiş bir insandır. cem yılmaz'dan önce türk mizahı genel olarak siyasetçilere ve güçlü insanlara eleştiri yönündeymiş. miş diyorum çünkü o zamanlar ben yoktum, ama eski gırgır dergilerini okumuşluğum var. eski tip mizah anlayışını en iyi levent kırca'nın mizahından anlayabiliriz. cem yılmaz mizahı yukarıdakilere değil aşağıdakilere yöneltmiştir. halk ile dalga geçmiştir, sokaktaki insan ile. onun açtığı bu yoldan çok mizahçı ilerledi. avrupa yakası bile aslında bir cem yılmaz mizahıdır. şu andaki penguen, uykusuz gibi dergiler de bu mizahtan etkilenmiştir.
kimi insan bu adamın* ne demek istediğini anlamak istemez, esprilerini anlamaz, biraz izledikten sonra ''bu ne yaa kapatın şunu ne saçma bişey anlaşılmıyoo'' der. ama işte bu adam öyle bi adam ki esprilerini anlamak için bile insanın biraz bilgi birikimi olması gerek. esprilerini paylaşabilmekten zevk alıyorum. (bkz: teşekkürler)
çok güzel sesi olan komedyen. alkışlarla yaşıyorumda herkes tartışıyor o söylememiştir diye. ben şarkı başladığında davulu duyunca cem yılmaz'ın olduğunu anlamıştım, sesi de şarkıya çok güzel gitmiş, helal olsun.
alkislarlayasiyorum.com 'u uzun zamandir takip ettigini ve begendigi icin boyle bir jest yapmayi aklindan gecirdigini dusundugum komedyen.
ps: "Bu eseri Cem Yılmaz sadece ve sadece alkışlarla yaşıyorum'a olan hayranlığına binaen yayınlamaktadır... eser Safiye Ayla'nın bestesidır ve derim ki herkes hayatını yaşar ise ben de alkışlarla yaşıyorum....ha ahha hhahha...sevgilerimle"
engin ardıç'ın "arog gider başka bir film çeker..kazandığıyla da ferrari alır, biz yazmaya devam ederiz" sözlerine "ben ferrarimi sattım, kitabı bile yazıldı" şeklinde ayar veren zeki insan..
bok gibi para kazanan,esprilerini artık ezberledigim ama inatla haftada 1 gösterilerinin ses kaydını uyurken dinledigim kel, sempatik (bkz: bi numara yok ama napalım) ve arabalarının plakalarına cok para harcayan insan evladı.
çok sağlam bir kondisyona sahip olduğunu düşündüğüm kişidir. hani benzetme yapacak olursak 40 dakka ter döken bir basketbol oyuncusuna rahatlıkla denk tutabiliriz. geçenlerde denk geldiğim gösterisini izlerken 2. saatin sonunda dikkatim dağılacak kadar yorulmuş, kapatmadan önce geride 1 saat kadar daha kaldığını görmüştüm. ayakta durmak, sürekli konuşmak*, beden dili, koltuğa yayılıp kalkmalar, yüksek adrenalin ve 3 saat. en az güldürebilmek kadar zorlayıcı işler bunlar.
türkiyenin en komik adamıdır. esprilerinin %40'ı üstün zeka gerektirir. tek hatası kelime esprileri yapmaktır. euro ya kulum, youtubeda izliyorum çocukları uyoutube vb.
türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük stand-up ustası denilebilir ancak kesinlikle en büyük mizahcısı denilemez. bunu söylemek başta cengiz üstün olmak üzere birçok mizahcının hakkını yemek olur. neticede mizahcı denilen şey sadece sahnede gördüğümüz kişiler değildir.