cem yılmaz'ın hiç de öyle ahım şahım bir komedyen olmamasıdır.
sırf şu ergen tipler, elit geçineceğiz diyen paçozdan hallice tipler abartıyor bu adamı diye gittim sinema kapattırdım manitayla iyi mi?.
yahu 1 saat gülemedim, sonra bir bastım kahkahayı julie* şaşırdı ne yapsın kızcağız ve sordu,
- whats up baby, ney oliyor heeey sen var iyi!
+ lan mal halime gülüyorum amk, bu kadar para saydık gülemedik o yüzden halime gülüyorum sen işine bak daha aşağıya in,
pardon yani daha aşağıya düştü ferrarinin anahtarı onu bul!, diyecektim de ağzım şeyettirdi afedersiniz.
neyse ne işte kısacası vallahi o kadar abartıldığı kadar bir film yok bu adam da aga!, adam ezberlemiş bir gidişat sohbetlerini, anlatıyor işte!, iyi de işi bu zaten ben mi yapacağım amk sanki öyle ya!. onun işi o yapacak, makine mühendisi de şarkı söyleyecek hay yarabbim ya yine ağzım şeyyetirdi bak, yani o da makinalarla ilgilenecek!, eee derdiniz ne ya bu kadar abartmakla?, komik de değil o kadar basit.
tartışılması dahi gereksiz bir iddiadır. "tabak sıyıran gurme" hikayesine yahut esprisine gülmeyen adam, ağır şekilde recep ivediği rol model edinmiştir.
cem yılmaz'ın tüm oyunlarını izlemiş, sadece 3-4 kez gülümsemiş bir yazarın tespitidir. espri amacı taşımamaktadır. aNCAk o yazar, ata demirer'in 2 oyununda da kendisini yerlerde parkeleri yumruklarken bulmuştur.