cem yılmaz ın dicle üniversitesi imtihanı

entry31 galeri1
    25.
  1. 26.
  2. cem yilmaz, cem yilmaz olali boyle bir primat topluluga gosteri yapmamistir bence.
    2 ...
  3. 27.
  4. Cem yılmaz hep yükseğe oynamaktan aşağıdakileri unutmuş herhalde ama toplumun %64.15'i bu ayarda zaten.

    *Küsüratlı sallayayım da bir bok biliyormuşum gibi olsun.
    1 ...
  5. 28.
  6. izlerken ben utandım ya.. dilencilikleri bir yana saygısızlıkları da had safhadaydı.. çoğunluk kürtmüş, türkmüş bu umurumda değil.. ne soru sorana saygıları var, ne cevaplayana, ne konuşulan konuya.. rezalet bi görüntüydü gerçekten. Ama bence sadece dicle üniversitesi ve öğrencileriyle de sınırlı değil bu konu.. başka bir üniversite söyleşi görüntüsü de gelmişti önüme onda da benzer şeyler vardı. Bulursam editlerim.. yeni neslin ana sorunu, sabırsız olmak ve kendinden başka geri kalan her şeyin önemsiz olması sanırım.
    2 ...
  7. 29.
  8. az önce izlemeye kalkıştığım olaydır. devamını getiremedim. Tüm sığırları sınava girip puanı ne olursa olsun üni ye alırsan böyle olur. Hangi üni olursa olsun böyle malların girmesi o kadar kolaylaştı ki! Ha söz Dicle'ye gelince sığırlar işte cehalet başka bir şey değil!
    1 ...
  9. 30.
  10. Orada ki görüntünün kaynağı aslında eğitim öğretim kültür ırk vb değil.
    Asıl problem ahlâk saygı ve sorumluluk duygularının olmayışı veya dejenere olması.

    Hepimiz okul okuduk, hepimiz yokluk çektik, hiç birimiz hayallerimizi yaşayıp beklentilerimizi karşılamadık-karşılanmadı.
    Rahmetli babam para verirdi.
    O zamanlar yurt askeri okul gibiydi. Daha sıkı şartlar ve imkansızlıklar içindeydi. Ev tutup 3-4 kafadengi insan ile evde kalmak içki eğlence gibi durumlar nedeniyle şu an seçim ekonomisi ile krizi iplemeyen ülkemiz ekonomisi gibi biz de ev ekonomisinden bi'haber para gelince ayın ilk 15 günü vezir gibi diğer 15 günü rezil gibi yaşıyorduk.
    Evet, yerden izmarit alıp içtiğim günler oldu kimseye açım demedim bir sigara kimseden istemedim.

    Şu an insanlara bakıyorum, beleş bir şey varsa zombi gibi saldırıyorlar.
    Eminönünde bedava baklava dağıtımında elleri ile baklava tepsilerine saldıran talan eden insanları ve üniversitede dilenci gibi çay kahve makinesi dilenen yetmeyip başkası TV istediğine bakınca insan acıyor.
    Bu yokluktan değil.
    Bunu isteyen kişi ayağında marka ayakkabı ile ikinci el TV alabilir buna eminim.

    Geçen yıllarda iftarı dışarıda açalım da sahura kadar tarihi yerleri camileri padişah Osmanlı mezarlarını gezelim diye eşimle dışarı çıktık. Ramazan çadırı önünde (Eminönün'de) kalabalık iftar yemeği bekliyor.
    Onlar ile bir arada olup yemek yemek için sıraya girmek istedim, onlara imrendim, onlarla birlikte olmak istedim, yapamadım.
    Utandım.
    Hem ihtiyacım yoktu, ihtiyacı olan birinin rızkını yiyecektim ve yanımda eşim vardı. Kendimi düşkün çaresiz sefil aç muhtaç tamahkâr konumuna sokarım, ya biri görürse diye utandım.

    Düşünün, sokakta beleş bir şey dağıtılıyor diye insanlar elleri ile tatlıya çiğ köfteye balığa dönere saldırıyor.
    Üniversite okuyan öğrenciler bir sahne sanatçısına çay kahve makinesi TV dilenciliği yapıyor.
    Sokakta insanlar bedava akbil veya kartlarına yüklenen 3-5 kuruş para için bağırıyor ve oy pazarlığı yapıyor.
    Bunlar kameralar önünde açıkça oluyor ve bunu bir hak olarak normal görüyorlar.

    ikinci dünya savaşı yıllarında Türkiye'ye sırtında ceket ile gelmiş dedem babam nenem amcalarım halam geride malını mülkünü bırakmış, altınlarını evin bahçesine gömmüşler.
    Devletin verdiği evi söylerken bile utanırdı nenem.
    Okulda devlet ücretsiz kitap dağıttığında, babam neden aldın diye dedemden fırça yemiş.
    Aileme bakıyorum bir de bunlara...

    Asıl sorun ahlâk.
    Evet, ahlâk saygı ve sorumluluk duygularının dejenerasyonunun etkileri bu yaşananlar.
    insanlarda haya diye bir şey kalmamış ve ar damarları çatlamış.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük