istanbul'da 2 arkadaş yürürken, bir adet porsche çok yavaş bir şekilde yanlarından geçmektedir,
-1 vay anunagoim, arabaya bak lan...
tok ve yüksek bir sesle diğer arkadaş:
-2 lan anunagoim, ne şanslı orspu çocukları var.
birden porsche durur, geri vites lambaları yanar ve iki gencin yanına geri geri gelir. sağ camı açılır ve içinde kel, güneş gözlüklü, top-pis arası karışık sakallı bir adam kafasını eğer ve bu iki gence bakarak;
-3 bana mı dedin canım onu?
-2 ee şey,..abi ben,...araba güzel ya ondan...
-3 hımm,... sen de orspu cocuğu ol, sen de al be yavrum!
türk dili üzerine bir konuşma ve dilin iyi kullanıldığında olacaklara örnek verir.
anne çocuğuna yemesi için ıspanak yemeği koyar.
- anne, korkarım bu ıspanağı yemiycem.
+ korkma yavrum, yanına yoğurt koyayım.
arkadaşım yapmayın. lütfen. rica ediyorum. cem yılmaz gibi yapamıyorsunuz işte. buraya aktarmakla ya da sağda solda bak cem yılmaz böyle demiş çok komik diye anlatmaktan vazgeçin. kendinizden soğutma gibi bir amacınız varsa, kabul. sonuna kadar yapın ama daha sonra edilen küfürlerden kulaklarınız çınlarsa "ya benim kulaklarım çınlıyor" demeyin.
bir cem yılmaz repliği:
-günahını da öyle alevlerin arasında çekmiyorsun, akıllı fırın var giriyorsun,orayada günahını yazıyorlar ya teknolojik düşün abi. kasedini de takıyorlar
3 Mayıs 1987 baldıza sarkarken... sende diyorsun:aaa montaj bu!ya montaj tabi.
--spoiler--
oyunumuzun olayı şudur, izleyenler dışarıda anlatırlar. ve genelde anlatamazlar, kötü anlatırlar. böylece siz de merak edip bilet alır gelir izlersiniz.
--spoiler--