haklı söylemdir.
vakti zamanında karamehmet, doğan ve uzan başta olmak üzere, işadamlarına yapılan operasyonda, şantajı kabullenip yandaş saffa geçenler, komisyon karşılığı yürümüş, "hayır sadece ben yicem Size noluyo amk" diyen bi kısım sermaye sahipleri bertaraf edilmiştir.
tabi uzan'nin siyasete girip, daha ilk seçimde %7,5 gibi bir oy potansiyeline sahip olması da sonunu hizlandiran bir etkendir.
yarginin bugünkü düştüğü durum göz önüne alındığında, cem uzan'ın da sikik bir komploya kurban gitmediğini kimse idda edemez. zira bağımsız olması gereken bir kurumun, iktidar sahipleri tarafından, nerdeyse tamamen, vaiz lobisine teslim edildiği gün gibi ortaya çıkmış durumdadır şimdilerde.
son 10-12 yıldır yargı kurumundan muzdarip olan herkes "ben aslında masumdum ama komploya kurban gittim" diyerek ilgili mecralara müracat edebilir gelinen süreçte. biz de olan olmayan komploları tartışırken, birileri de oğullarıni aklar paklar. seçim zamanına kadar 17 aralık tarihini herkes unutur gider.
edit: adam haklı demiyorum, söylemi yerinde buldum sadece. memleketin anası sikilmiş durumda. bazı davalar için yeniden yargılama falan deniliyor. kumpas varmış, savcılar söyleymiş, hakimler böyleymiş falan. peki bu durumdan mağdur olanlar kimden hesap soracak? bu rezilligin sorumlulugunu kimler üstlenecek? tekrar yargılayıp tahliye edilip sadece pardon mu denilecek? memleketin şu anki durumunda değil cem uzan, adı suçlardan hüküm giyen biri bile, yaşanan kaostan fırsat yaratma derdine düşer.
örneğin; "bir arkadaşla buluşacaktim. geç kaldığım için de koşarak ilerliyordum. aniden kadının biri, ben koşarken koluma çantasını takıp kendini yere attı ve bağırmaya başladı. esnaf beni yakaladı ve darp etti. mahkeme gasptan ceza verdi. sonradan ogrendigime göre, çanta sahibi kadın, eski kız arkadaşımın bir yakını ve cemaat evinde abla imiş. savcı ve hakimler de bugün görülüyor ki aynı cemaat mensubudur. hakkımda Düzenlenen komplo ortadadır ve de sahitlerim
vardır." diyen biri iki de uyduruk şahit bulsa ne olacak?
yani olay cem uzan değil.
bizim ailecenek tüm paramız bu adamın bankasında gitti. devlet o dönem imar bankası'na, cem uzan'ın mal varlığına el koymuştu.
'' dolara ve hazine bonosuna yüksek faiz''
böyle bir reklamı vardı bu bankanın. tabi bankanın hazine bonosu satmaya yetkisi olmadığını, bddk denilen üçkağıtçıların buna göz yumduğunu sonradan öğrendik. *
yani cem uzan devlet gözetiminde hırsızlık yapmıştı. sonra da tüydü yurtdışına. central park'ta sabah koşuları yaparak cezasını çekti.
sanırım şimdilerde bu ''komplo'' muhabbetinden faydalanırım derdinde.
katil, ilk o saldırdı.
dolandırıcı, bu bir komplo.
hırsız, o para benimdi.
ırz düşmanı, onun da bende gönlü vardı.
vs. vs.
burası türkiye, burada adaleti anlamak zordur.
not: yukardaki suçları işlemiş olsa bile eğer zenginse kolayca yırtabilir bu suçlardan. yeter ki medya haberdar olmasın. öyle olunca biraz zorlaşıyor iş.
Haklı söylemdir. Bugün hepar diyorlar oy oranı tırt işçi partisi diyorsun iş yok bu adam ilk seçimde yüzde 7 oy aldı. Bu millet çabuk gaza geliyor ondan haklıdır. Evet.