padişah olamamasına rağmen birkaç osmanlı padişahından daha fazla iz bırakmış olan osmanlı şehzadesi. kanımca padişahlığı, iyi bir afyonkeş olan kardeşi bayezid'den daha fazla hak ediyodu. öldükten sonra bile rahat bulmamıştır. 3 sene kadar frenklerin elinde kalan naaşı uzun pazarlıklar sonunda italya'ya gönderilen osmanlı donanmasına teslim edilmiş 1499 yılında bursa'da topraga verilmiştir.
Bugün oynanan kayserispor maçında(paf) attığı 3 gol, 1 asist ve performansı ile a takımda artık oynamalı dedirten genç yıldız. Shabani nonda ve ümit karan'ın yaptıklarını gerçekten yapabilir.
--spoiler--
padişahlığa yürüyen bir şehzadenin ümitsiz mücadelesi, yıkılan büyük hayallerinin enkazı altında çırpınan şair ruhunun isyanıyla, dindar mizacının tevekkül ve teslimiyeti arasındaki büyük tenakuz, bitip tükenmez tereddütler, bocalayışlar, içten pazarlıklar...
--spoiler--
fatih sultan mehmed'in 1459 yılında doğan oğludur, annesi çiçek hatun'dur.
fatih sultan mehmed'in vefatından sonra padişahlık için iki şehzadeye de haber gönderilir(cem ve bayezid). bayezid istanbul'a cem sultan'dan önce varınca erken gelmenin avantajıyla tahta oturur. Cem sultan, istanbul' a yaklaştığı sırada alır bu haberi, isyan çıkarmayı düşünür. destekçilerine güvenerek bir kaç kez isyan çıkarır ve bursa'yı ele geçirir. burada 18 günlük bir saltanat sürer. adına para bastırır, hutbeler onun adına okunur. Bursa halkı da cem sultan'ı kabul etmiştir. bunun üzerine cem sultan kardeşi bayezid' e toprakları bölüşmeyi teklif eder. bayezid ise bu teklife "hükümdarlar arasında akrabalık olmaz" diye cevap verir ve cem sultan'ın üzerine bir ordu yollar. cem sultan mağlup olup, kaçar. Memluklere sığınır, bu sırada hac vazifesini tamamlar. Daha sonra bu kaçış serüveni içinde yanlış yerlere,kişilere sığınarak hatalar yapmaya başlar.
1495 yılında bir zehirlenme vakası sonucu vefat etmiştir ve napoli'ye gömülmüştür. 4 yıl sonra kardeşi bayezid, cem sultan'ın cenazesini aldırıp bursa'daki muradiye külliyesine defnettirmiştir.
öldükten sonra da huzur bulamadi. ic organlarini cikarip krala ait olan povilles bahcesine gömdüler.vucudu ise sodyum karbonat ve bitüm serpilerek kefenlendi.kefeni özel bir yaga batirildiktan sonra, kursundan yapilmis bir tabuta kondu.
mayis 1496 da etienne de vesek(buranin valisiydi)beyazid'den ceset karsiligi beş bin düka istedi.kabul cevabini alamayinca, on ay sonra kralligini geri almak icin savasa girisen frederic aragon'a esirler karsiliginda naasi verildi. ve cem sultan napoli ye döndü.
1499 da beyazid naaşi getirmeleri icin donanmasinin bir kismini italya ya gönderdi.üç ay süren pazarliklarin sonucunda cem sultan memleketine döndü.
beyazid, cem'in naasini bursaya gömdürdü.
kaynak: jean marie chevrier, cem sultan
rivayete göre, cem sultan ın doğduğunu haber alan fatih sultan mehmet han, direkt bebeğin beşiğine gidip tekme atar, beşikteki cem sultan okadar şiddetli bir sarsıntı geçirir ki, korneası zarar görür, şaşı kalır küçük yaşta...
fatih neden böyle bir şey yapmıştır, ikinci bayazıt a taht için rakip çıkmıştır zira, taht kavgası yaşanabilir, devletin bekası tehlikeye girer diye anlık bir sinirle beşiğe vurduğu söylenir.
cem sultan, şaşılıktan korsanlığa uzanan bir saltanatın sahibi.
yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,
yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
üşüştü birer birer çakallar üzerime,
üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
anne, beni leş gibi yiyip talan ettiler,
teşhis edilmek için savurdular önüne.
...
yeryüzündeki acıların
hepsini, hepsini tattım!
heder oldum, ekmeğime tütün kattım!
beni milyon kere yaktılar üstüste.
bir anka kuşu gibi anne,
kendimi külümden yarattım.
suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi,
suçüstü, kelepçeyle yardılar bileğimi.
anne, ben diyar diyar umudun savaşçısı,
bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi.
...
prometeus'tum, çiviyle çakılırken taşlara
ciğerimi kartallara yedirdim.
spartakus'tüm, köleliğin çığlığında.
aslanlara yem oldum, tükendim.
kör kuyuların dibinde yusuf'tum,
kerbela çölünde hüseyin.
zindanlarda cem sultan, sehpada pir sultan.
kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?
tanrılardan ateş çaldım,
yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım.
bir anka kuşu gibi anne,
kendimi külümden yarattım.
takımda santrafor özelliği olan tek bir adam yokken kendisinin neden hala denenmediğini merak etmekteyim.zaten avrupa, kupa ve lig maclarına forvetsiz cıkıyoruz,orta sahadan forvete koydugumuz adam defansta kayboldugu icin bir kişi eksik oynuyoruz ama her ne hikmetse bu adamı kupa maclarında bile oynatmıyoruz,anlayamıyorum.belki sakattır ama değilse servetin bile forvete koyuldugu yerde olması lazım.
neden şans bulamadığı konusunda olayı uzaktan takip ederken elbette nedenleri göremeyebiliyoruz, biz sadece aklımıza estikçe kulübün forvet sıkıntısının çözümlerini düşünürken bunu takip eden elbette teknik (hem de en iyisinden) bir ekip var ve cem sultan gibi, galatasaray spor kulübünün profesyonel sözleşme imzaladığı en genç futbolcu, en çok gelecek vaad eden, altyapıda bir sezonda 33 maçta (emre çolak'ın da büyük katkılarıyla) 77 gol kaydetmiş bir adam, bir futbolcu elbette unutulamaz.
nedene gelince, cem sultan gerek 2008 kış aylarını gerekse bu yıl 2009-10 sezonunun ilk yarısını sakatlıklarla geçirmiş. yani kewell'ı, baros'u yeni gelen jo'yu vuran sakatlık belası altyapıya da çoktan sıçramış. müthiş gelecek vaad etse de bu futbolcunun geleceğini yeri gelse alelade sayabileceğimiz bir maç nedeniyle bitirirsek ileride elbette "kupası batsın böyle bir yeteneği kaybetmek uğruna değer miydi?" demeyecek miyiz?
A2 Ligi Marmara Grubu’nun 24. haftasında Kartalspor'a 5 gol birden atarak forvet sıkıntısı çeken a takıma göz kırpmıştır. söz konusu maç da 7-2 bitmiştir...